Artan kurlar yüzünden, düşmeden, düzeltme yapmadan hep yükselen hisseler ve BIST nedeniyle, çok sayıda yatırımcı nasılsa her gün yükseliyor, seans içinde düşse de, kapanışta alıyorlar diyerek, viopta ısrarlı yüksek long, BIST'de de gün sonu satmak için açığa alımlar yapıyorlardı. Maalesef cuma günü işte bunu yapan yatırımcıları çarptılar!

Neredeyse her gün seans içi realizasyon yaşayıp yeniden yükselen borsa ve hisselerde, bu sefer satışların devamı gelince iş paniğe dönüştü. Derinleşen satışların paniği algoritmaları ve robotları tetikledi. Devre kesiciler yaşandı. Kurumlar müşterilerini viop long açıkları ve BIST'deki açığa, ya da kredili alımları için sıkıştırmaya başladılar. 

Sonuç gördükleriniz oldu. İki defa devre kesici yaşandı ve BIST % 10 civarı düşüş yaşayarak kapandı. Israrla düşmeden devamlı yükselen borsanın düzeltmesi de maalesef böyle oldu işte. Eminim çok sayıda ters kalan yatırımcı halen var. Ciddi batan hesap da olmuştur. Maalesef hala satmak zorunda olanlar olabileceği için, pazartesi de güne satışlarla başlanabilir. Ama bu zorunlu satışların bitmesi ile, pazartesi ya da salı günü yeniden alımların gelmesini bekliyorum.

Lakin açığa düşenlerin boyutuna göre belki bir gün ekstra yanılgım da olabilir. Bu durum hepinize uyarı olsun. Hep yükselen borsa bir anda tedbilerinizi bırakmanıza neden oluyor. Uzun zamandır genelde yukarı revizelerim dışında çok az yeni öngörü yapmama, hatta teknik ya da uzun vadeli öngörülerim kapanmasına rağmen, bazılarınız yine de satmak istemedikleri hisselerinin nasıl sert düşebileceğini görmüş oldular. Şimdi bir çoğunuzda pişmanlık ve acaba daha da düşer mi endişeleri vardır.

Elinizdeki hissenin bilançodaki TL ederine güveniyorsanız korkmanıza gerek yok. Daha doğrusu gereğinden fazla korkmanıza gerek yok. Sonuçta bu kurlar ve faiz düzeyi sebebi ile, borsa yine güvenli liman olarak alıcı çekmeye devam edecektir. Kur her yükselişte elindeki dövizi satanlar, mevduat vadesi dolanlar ne yapacağım diye kendilerine adres aramaya devam edeceklerdir.

Tamam, artık döviz daha da yükselmez diyemem. Hatalar ve inatlaşmalar sürdükçe işler kontrolden çıkmaya devam edebilir. Israrla faiz indirilirken, bir de üstüne dövize müdahale ile borç swaplarla sağlanan eldeki rezevleri satmak çok anlamsız. 

Bu nedenle manipülatif olmayan, bilanço TL ederi hala daha yüksek olduğu gibi, Dolar bazında gördüğü yükseklere göre ciddi düşük kalmaya devam eden hisseler bu düşüşlerde alınabilir. Zaten gördünüz, uzun zamandır çok az yeni öngörü yaparken, cuma yaşanan düşüşlerde çok sayıda yeni öngörü yaptım.

Ne yükselişlerde sanki hiç düşmeyecekmiş rahatlığına kapılın, ne de düşüşlerde artık bitti battık endişesine kapılın. Her şeyi kararına göre yapın. Ama bir alımı yaparken, kafanızda satmayı düşündüğünüz fiyatı belirleyip, peşin peşin satışa yazın derim. Sonra o fiyatlar ve hatta üstü görülüp, düşüşüş başladıktan sonra tüh keşke satsaydım, yazmaya yetişemedim diye telaşlanmanın, üzülmenin faydası olmaz.

Ben uygun gördüğüm hisselerde cuma günü olduğu gibi yine yeni öngörüleri yapmaya devam edeceğim. Ama bu öngörüler hemen yükselişe geçmeyebilir. Kredili, açıkta yakalanmış ve temerrüte düşmüş olanların boyutuna göre öngörü yaptığım ya da yapacağım hisselerde de ek düşüşler görülebilir. 

NOT: Bu arada sitede;
             17/07/2014 tarihinde yayınladığım ''Faiz ve Enflasyon Sarmalından Nasıl Kurtuluruz?'' başlıklı bir yazımı, sekiz sene sonra yazıda dediklerim bire bir gerçekleşti diye, Türkiye Gazetesi haber yapmak için izin istedi. Nitekim haberi yapmışlar. Haber, Ekonomist Aydın Eroğlu; ''Enflasyonu Faiz Değil, Üretim Yener'' başlığı ile, bugün yazılmış gibi takdim edilmiş. Doğruları yapmak için geç diye bir şey yoktur. Her zaman yapılabilir. Sadece şartlara göre etkileri çok farklı olur. Maalesef o günün şartlarında yazdığım, hatta o tarihten bir kaç sene öncesinde yapılması gerekirdi dediğim politika değişikliğinin şu anda bu şekilde yapılması yanlıştır. Ama yine de, bunu yaparken, katma değerli üretime dönük proje kredileri dışında diğer bütün kamu harcamalarında tasarrufa gidilecek der, israf ekonomisinden vazgeçerseniz, lüks ithalatı zorlaştırıcı kararlar alır, tarım başta gıda üretimini, yüksek teknolojiyi, ithal ettiğimiz aramal üretimini düşük proje kredileri ile teşvik ederseniz, çok geç de olsa doğru şekilde yapmaya başlamış olursunuz. Ama bunun yanında özerk olması gereken TCMB gibi kurumlarınızın başında da, güven telkin eden, bu alanda geçmişi ve bilgisi olan, söylediklerini devamlı değiştirmeyen liyakat sahibi kadroların olması gerekir. Doğruları yanlış kişilerle yapamazsınız. Maalesef ben görüşlerimi koruyorum. Ama zamanlaması ve yapılış şekli itibarıyla doğru yapılmadığını söylemek isterim.

Şu anki gidişat ile ilgili görüşümü de, 23/11/2021 tarihindeki ''Kur ve Faiz Politikası Bilinçliymiş!'' yazımda bulabilirsiniz. Maalesef bu gidiş doğruya ve iyiye gitmiyor. Ama yapılması gerekenler yine de dediklerimdir. Lakin doğru şekilde, doğru kadrolarla ve tamamlayıcı diğer kararlarla yapılırsa...

Hepinize iyi pazarlar.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_