Beklenti yazımda bu sorunun cevabı bugün hyer almıştı. Ayrıca dün sorulan kchol cevabımda da kısmen var. 

Açık öngörüleri filtre yapınca orada hisseleri ve daha yüksek fiyatları görebilirsiniz. Yeni siteyi bir bitirebilsek, bununla ilgili al-sat tablosu gibi bir tablomuz var. 

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Günaydın. 

Ben tam öyle düşünmüyorum. Eğer batılı marka üretimleri baş edemeyecekse o zaman o markaları üretmeye ya da getirip satmaya başlayacaklardır. Yani ben şu sıra Çin baskısı yüksek ama otoların yine ciddi yükseliş yapacakları görüşündeyim. Ama mesela sizinle tam tersi, ben belki 2025 zorlu geçer ama 2026 yılında otolarda bugünkü fiyatlar üzerinden çok ciddi artışlar olduğunu göreceğimiz görüşündeyim. Hiç bir devlet tümüyle bu sektörünü teslim etmeyecektir. 

En kötüsü Çinliler tarafından satın almalar görürüz. Yani yine yollarına devam ederler. Sonuçta TOGG dışında diğerleri yabancı markaları üretiyorlar ya da getiriyorlar. Onları üretmez Çinlileri üretir getirirler. Yollarına yapı değişimi ile devam ederler. Yoksa bu ortamda tamamen ümitsiz olsalar stellantis ile neden satın alma peşinde olsunlar. Bizim gördüğümüz riskleri işi bu olan şirketler göremiyor olabilirler mi?

Ama şu sıra iktidarın bu konuda bir tedbir politikası görülmüyor olması belirsizlik ve aklımızdaki soruları arttırıyor.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Günaydın.

Bu ülkenin doğru yönetilip, yönetilmemesine göre değişen bir sonuç yaratır. Maliye tedbirleri ve kamu tasarrufu devreye alınır ekonominin devlet açısından gelir-gider baskıları düşürülürse açığa satış yasağının kalkması yararlı olur. Aksi durumda ek satış baskılarına neden olur.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Günaydın.

Doğru bir soru ve dikkat edilmesi gereken bir konu. Ama iki yönü de var!

Halka açıklık ne kadar yüksekse, açık hisselerin şirketi kontrol etmeye yetecek kısmından çoğu halkın elindeyse, o zaman çok fazla yükselmezler. Önce uzun bir süre ziklarla ellerindeki hisse sayılarını arttırmak isteyenler baskı kurarlar. Bu arada şirket bilançolarını da kullanırlar maalesef. Ne zaman ki, dolaşımdaki hisselerin çoğunu toplayıp, taşıyanları dökerler o zaman hisse yükselişe geçer. 

Diğer açıdan da bazı fon ya da büyük yatırımcılar da, halka açıklığı yüksek ama yatırım alanları ve bilançosu nedeniyle potansiyeli yüksek olan şirketleri kollarlar. Uygun ortamı ve fiyatı yakalayınca şirketin yönetim hakkını ele geçirecek şekilde piyasadan hisse toplarlar. Sonra da bir anda şirketin sahibi olurlar. İşte bu nedenle halka açıklığı yüksek hisselerin suni düşük tutulması da bunu yapanlar için risktir. 

Ben artık bir yerde bu baskının bitmesini bekliyorum. Ama maalesef ülkemizde her alanda manipülasyon yapılabildiği için  tahminlerimizde de zorlanmalar oluyor. Süper bilançolar bir anda cezalarla falan bile bozulabiliyor. Dediğim gibi ben bu hisseden çok umutluyorum. Maalesef yatırımcıların dökülmesi operasyonuna kurban gidiyor diye düşünüyorum.

Halka açıklığı çok az olanlarda da, tüm hakim patron bu nedenle istediği yerde baskı kurar, istediği anda fazla çıktı diye düşününce ek satış yapar diye de bir risk vardır. Ama halka açıklığı düşük olanlar daha çok temettü verirler. Açıklığı çok olanda ise bu oran düşük olur. Çünkü dağıtılacak olan temettü açıklığı az olanda patronlara, çok olanda yatırımcılara gider.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Beklenti yazımı sorunuzun cevaplarını içerecek şekilde yazdım bugün.

Rusya-Ukrayna savaşı şuanki hali ile BIST'in yükselmesine engel değil. Kaldı ki TL zirveleri bu savaşa rağmen de görmüştük.

Yabancı ise iktidarlara bakmadan yatırım fırsatlarına göre davranabiliyor. Bunu öncesinde de çok kez yaşadık. 

Faiz ve emtia kazançlarının da zaten zirve yapıp, düşmeye başlayacağı görüşündeyim. Yoksa bu seviyelerdeki getirileri artarsa ve-veya sürerse tabi ki engeldir. Ama yabancı yüksek tahvil faizine gelip, faizler düşerken de borsa ağırlığını arttıracaktır diye düşünüyorum. Sonrasında faizler düşmeye başlayıp yerli yatırımcı yeniden borsa ağırlığını arttırmaya başlayınca, aldıklarını yerlilere vermeye başlayacaklar. Ama bu süreç TL zirvelerin yenilenmesi sonrası beklediğim gelişmeler.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Günaydın.

Ama beni gerçekten üzüyorsunuz :) Kimbilir kaç kez düşüncemi yazılarımda hep yazdım. Bu sorunun cevabı olarak görüşümü zaten biliyor olmanız gerekmez mi? Yoksa yazıları uzun bulup hiç okumuyorsanız boşuna yazmıyorum umarım. Tv bağlantılarımda da çok kez tekrarladım.

Neyse, otomotiv, konut büyüme için göz ardı edemeyecekleri bu nedenle yakında destekler açıklanacak alan olacaktır. Hatta buna kur seviyesi yüzünden sıkıntı çeken tekstil sektörüne yönelik bir takım kredi vs desteği de eklenecektir görüşündeyim. 

Ama faiz desteği sadece TCMB faiz indirimi ile olmak zorunda değil. Bu sektörlere yönelik özel düşük faizli krediler de çıkartılabilir. Benim görüşüm 2025 öncesi faiz indirimi yapılmaması yönünde. Aylık enflasyon düşmeden faiz indirimi yanlış olur. Ama buna rağmen yine de indirim yapılacaksa bunun aralık'tan önce olması doğru olmaz. 

Brent petrol 68 $'a düştüğünde cari dengede ve maliyet enflasyonunda bizi destekliyordu. Ama İran'la savaş riski yüzünden şu an yeniden 80$ civarına yükseldi. Bu durum sürer, ya da daha da fiyatlar artarsa bizim için iyi olmaz. Tüm maliyetlerde petrol kaynaklı ek zamlar gelirse düşsün diye beklediğimiz enflasyon son ay nasıl yüksek geldi ise, yine ve daha yüksek de gelebilir. Buna rağmen yapılan faiz indirimleri ekonomiyi çok daha fazla bozar. Çektiğimiz sıkıntılar boşa gider. Ben olsam bu yıl yapmam, yapacaksam da toplamda 500 baz puan, onu da aralık'ta yaparım. Daha öne çekeceklerse kasım-aralık 250 şer baz puan olabilir belki.

Ama dediğim gibi, TCMB faiz indirimi yerine konuta özel düşük faizli kredi de çıkabilir.

Umarım bu yazdıklarımı tüm üyeler okur ve bu çok kez yazdığım içeriklerle ilgili benzer sorular gelmez bir daha. Cevabımın uzunluğundan yazmaya üşenmediğimi anlamışsınızdır. Benim derdim çok önceden itibaren çok kez yazdığım içerikler yokmuş, yazılmamış gibi düşüncemin sorulması beni ''acaba yazılarım uzun diye mi okunmuyor?'' diye düşündürüyor. Ama konular çok olduğu için detaylı ve uzun yazmak zorunda kalıyorum. Kısa kısa yazsam okumak kolay olur ama birçok konuya dokunmamış oluruz.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

İyi pazarlar.

Kredi kartı ödemeli yenilemeler otomatik aktif olur. Sadece siteden çıkıp girmeniz yeterli.

İyi hafta sonları

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Ekonomiye can vermeleri için konut ve otomotiv sektörüne yönelik krediler, esnaf kredileri öncelikli açılabilir. Otolar, sigortalar, gsmler, ilaç, enerji, bankalar, petro kimyalar, ulaştırmalar, demirçelikler ilk aklıma gelenler. Her an yeni öngörülerime başlayabilirim ama İran'a saldırı halinde işin boyutu değişebilir. Borsamızda ekstra satış riski olabilir. Bu nedenle en azından hafta sonunu göreyim diye duruyorum. Ama buradan da alımlara başlayıp, olası düşüş için de pay bırakmak doğru olabilir.

Yeni sitede eksikler tamamlanıyor. Ama ne desem boş oluyor. Eylül sonu bitirme hedefindeyiz demişlerdi en son, Ekim'in ilk haftası bitiyor. Her an için tamamlanmasını bekliyorum.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_

Ancak tekrar tekrar uyarıyorum, evet bu yapmayı düşündüğünüz benim için de doğru olanı. Ama eğer İran'ın da dahil olacağı bir savaş başlamazsa! Çünkü İran'ın dahil olacağı bir savaşta tarafların sayıları çok fazla sayıda artabilir. 

Cumhurbaşkanı bile İsrail'in gözü topraklamızda diyorsa savaş ile ilgili riskler de ciddi. Lakin ben yine de Rusya ve ABD'nin karşılıklı bir savaşa girmeyeceğini, kavga yaparmış gibi, anlaştıkları yerleri karşılıklı paylaştıklarını düşünüyorum. Nihayetinde dünya savaşında nükleer kullanılırsa herkes için hayati risk olur. Bunu yaşamak istediklerini sanmam. 

Ama yine de bizi içine çekebilecek bir savaşta düştü dediğimiz fiyatlarda çok daha sert düşüşler olur. Bu riski unutmayın. Eğer siz de benim gibi bu risk gerçekleşmeyecektir diye düşünüyorsanız borsadaki düşüşü alım fırsatı olarak kullanmanın doğru olacağı görüşündeyim.

Uzun vadeli yatırım bölümüne gelince, enflasyon muhasebesi nedeniyle ben değil, araltırma departmanları ciddi büyüklükte olan, şirket ziyaretleri yapan kurumlar bile bilanço değerlendirmesi yapamıyorlar. Geçen yıl enflasyon muhasebesine geçiş öncesi karlar katlamışken, bu yıl tamamen tersi ciddi erimeler ya da zararlar söz konusu. Vergiden kaçınmak düşüncesi de bilançoları bozmuş olabilir diye düşünüyorum. Kalem kalem enflasyon muhasebesini nasıl uyarlayacaklarını önceki bilançoya bakıp da tahmin etmek mümkün değil. Yoksa şimdiye kadar çok sayıda değerlememi görüyor olurdunuz. Önümüzdeki yıl bu sorun en azından banka dışı şirketler için çözülmüş olacak diye düşünüyorum. 

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_