Dünyanın tahvil yatırımcısı devi Pimco, Türkiye yatırım yapılabilir not için yolda. Ama bunun için her şeyin yolda gitmesi halinde beş yıl gibi bir süre var dedi.
JP Morgan, TCMB'nın 11 Ocak ABD yatırımcı toplantısının çok olumlu geçtiğini, sanırım yatırımcıların dezenflasyon açıklamalarına ikna olduklarını açıkladı.
S&P, Türk şirketlerinin Ortodoks para politikaları ortamından çok olumlu yararlanabileceklerini, büyümeye açık olduklarını, yatırımcıların sermayeye erişiminin iyileştirilmesi şirketlerin büyümesini teşvik edeceğini söyledi.
Bank Of ABD, Türk bankalarının çok ucuz fiyatlandığını söyleyip, 8 Aralık haftasında ciddi bir banka hisseleri alımı da yapmıştı.
Goldman Sachs, enflasyonda çok iyimser bir açıklama ile, yıl sonunda %30'ların altının görülebileceğini açıkladı.
Bunlar gibi yabancılardan benzer açıklamalar sürüyor. Kısacası yeni ekonomi ekibi değişimi sonrası başlattığımız uygulamalara kararlılıkla devam edersek 2024 ortasından itibaren çok daha kontrol altına girmiş bir enflasyon ve Türkiye ekonomisi görmeye başlayabiliriz.
Deprem Harcamaları Sorunların Ana Nedeninden Birisi Oldu!
Ekonomik ve sosyal hayatta yaşadıklarımızın ana müsebbibi yükselen enflasyona rağmen 2021 sonu başlatılan düşük faiz politikası idi. Bu uygulama sonrası kurlar ve kur artışları sonrasında yaşamın her alanındaki rakamlar hızla artmaya başladı. Diğer sorumlu da deprem oldu.
Bütçe 1.375 Milyar TL Açık Verdi!
Bu tabloyu 2023 içinde kısmen düzeltecekken, bu sefer de ülkemizi derinden sarsan çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. 2022 yılını faiz hariç 168 Milyar TL bütçe fazlası ile kapatmışken, 2023 yılında faiz hariç 700.4 Milyar TL açık var. Bütçede deprem harcamaları 895 Milyar TL olmuş. Bütçe açığı son yirmi yılın rekoru olan GSYH'nin %5.4'ü düzeyinde gerçekleşti. Ama deprem harcamalarını düşünce bu oran %1.7 ile Maastricht Krıterlerinin bile altında kalıyor.
Aynı zamanda KKM uygulaması sonrası faiz harcamalarında da büyük bir artış yaşandı. Maalesef hala kontrol altına alamadığımız faizler konusunda harcama artışımız sürüyor. Faiz harcamaları 2022'ye göre %117 artarak 674.4 Milyar TL olmuş.
Kısacası tüm bunlara rağmen yine de kararlı maliye ve para politikalarının sürmesi halinde yabancıların Türkiye'ye ilgisi artacaktır. Lakin benim için 2024 yılının en büyük riski jeopolitik alanda gerçekleşebilir endişelerim bu beklentimi aksatma ve etkileme riskine sahip. ABD seçimlerine kadar ABD'nin bölgemizde bizi de etkileyecek birçok savaş ve çatışma ortamı yaratmasından endişeliyim. Bunun ilki yaşadığımız şehit haberleri sonrası sınır ötesine başlatacağımız olası bir kara harekatı esnasında sözde batılı dostlarımızın ve PKK'ya göz yummaya devam eden diğer sözde dostumuz Rusya'nın takınacağı tavırlar olacaktır.
Tabi bölgemizde hiç beklenmedik anda başlayan İran-Pakistan gerilimi bir çatışmaya dönüşecek olursa, bu da bizi içine çekecek bir sorun olabilir.
İşte bu nedenle borsada temkinli tavır sergilemek zorunda kalıyorum. Ama paylaştığım teknikler de sizler için referanstır. Paylaşımlardaki seviyeler hangi yönde kırılırsa, piyasanın o yöndeki gelişimine göre bizler de kararlarımızı uygulamaya almayı bilmeliyiz.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_