Bidiğiniz gibi, yeniden geldiğimiz 8400-8600 seviyelerinin direnç olarak önemini koruduğu ve yeni bir düzeltme riskinin hala sürdüğü görüşündeyim. Gelecek dokuz aylık bilançolarda da birçok hissenin mevcut fiyatlarının olası bilançoya göre makul hatta belki biraz da primli kalabileceğini düşünüyorum. Ama 12 aylık bilançolar için birçok hissenin iskontolu hale geleceği görüşündeyim.
Peki hangileri derseniz, ulaştırmalar, holdingler, petro kimyalar, perakendeciler, çimentolar, on iki aylıklar için özellikle demirçelikler, gayrimenkul yat.ort.lıkları, otomotivciler, ilaçlar ilk aklıma gelenler.
Kararsızlık neden peki? Dün açıklanan sanayi büyümesi ikinci aydır beklentilerin altında kalıyor. Dün Ağustos ayı yıllık sanai büyümesi beklentisi %3.8 iken, %3.1 geldi. Aylık bazda %0.8 daraldı. Bundan endişe ediyordum gerçekleşmeye başladı. Çünkü artan kurlar enflasyonu yukarı çekmeye devam ettiği için, TCMB faizleri bana göre yetersiz kalsa da artırma yoluna döndü. Politika faizi %30 seviyesine çıkınca da, her alanda hem mevduat, hem kredi faizleri de yükselmeye başladı. Bu durum bir taraftan mevduata yönelmeyi başlatacağı için, borsaya kısmi rakip yaratabilir. Diğer taraftan da artan kredi maliyetleri talebi düşürecek, aynı şekilde yatırım maliyetlerinin artması da yatırım iştahını düşürebilecek risk taşıyor. Hala eksi reel faiz verdiğimiz için kurlar yukarı gitmeye devam ediyor. Bu nedenle enflasyon ve devamında da faiz artışları sürecektir diye düşünüyorum. Kurların artması borsayı olumlu destekliyor görülse de, karşılığında mevduat ve kredi faizlerinin artması ise baskı nedeni olarak risk yaratıyor.
Dışarıda da hem AB, hem ABD'de faiz artışları sürüyor. Bu da Avrupa'da resesyon yaratmışken, ABD'de de resesyon riski yaratmış durumda. FED için en az bir kez daha faiz artışı yapabilir endişesi bu baskının sürmesine neden oluyor. Ama son olarak petrol fiyatlarının geri gelmesi, acaba enflasyonda olumlu yansır mı beklentisi yaratmış olabilir. Bu mümkün, lakin kış aylarında brent petrolde yeniden fiyat artışı olması halinde enflasyon baskısı sürecektir. Yarın ABD'de açıklanacak TÜFE verisi piyasalar açısından önemli olacaktır.
İşte içeride dışarıda bu riskler varken, üstüne bir de Ortadoğu'da savaş patlak verdi. Uzun zamandır İsrail ile görüşme ve ilişkileri düzeltme süreci varken, savaş ortamı sonrası Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan'dan ABD ve İsrail'e karşı sert açıklamalar gelmeye başladı. Zaten Suriye'de kendi özelimizde sıkıntılarımız nedeniyle ABD gerilimi yaşarken, üstüne Ortadoğu da eklenince beklemediğimiz sıkıntılar olabilir.
ABD bölgeye yancıları ile beraber iki uçak gemisi yolladı. Bunların hepsi Hamas için bence fazla. İran da bir şekilde savaşa çekilmek istenirse işin boyutu çok büyür. İran'a saldırı bir anda dünya genelinde cepheleşme gerilimi, çatışma riski yaratabilir. Öncesinde Rusya etkisi azalsın diye de Ukrayna savaşı başlatılmış olabilir. Anlayacağınız savaş ve bölgesel risklerle ilgili çok sayıda denklem var. Umarım diğer aşamalar başlamaz.
İşte bu nedenle kararsızlık yaşıyorum. Hisse bazlı tabiki ayrışmalar sürecektir. Ama endeksin genelinde temkinli olmakta yarar görüyorum. Teknikleri referans alarak yolumuzu bulmaya çalışacağız. DD Tablomuzda kırılması halinde yukarı ve aşağı gidişi tetikleyecek direnç ve destek seviyelerini bulabilirsiniz.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_