Mehmet Şimşek Ekonominin, Hafize Gaye Erkan da TCMB'nın başına geçti. Artık gecikmeden ülkenin ve piyasaların beklediği kararlar açıklanmalı. M.Şimşek'ten her an OVP(Orta Vadeli Program) açıklamasının gelmesini bekliyorum. Hatta bana göre çok daha önceden bu hazırlığı yapmış olmalıydı. Yemini yaptığı gibi, program açıklanmalıydı görüşündeyim.
Aynı şekilde TCMB politika faizleri de netleşmeli. Ülkenin kur-faiz durumu malum. Normal toplantı tarihine bırakmadan bu hafta gerekirse olağan üstü toplantı ile TCMB faiz revizyonu yapılması çok daha kararlı bir görüntü olurdu. Ama tabi, H.Gaye Erkan, ülkemizde çalışmadığından, henüz kadrolarını oluşturma konusunda hazırlıklı olmadığı için bu kararları 22 Haziran tarihindeki olağan toplantı tarihine bırakabilir. Benim tercihim daha erken açıklanması yönünde olurdu.
Tabi diğer önemli bir konu da; ekonomi ve Merkez Banakası'nın gerçek mevcut durumunun ne olduğu! Bakalım Şimşek ve Erkan dümenine geçtikleri iki kurumdaki mevcut tabloyu saklamadan, gizlemeden durum tespiti yapabilecekler mi göreceğiz. Mevcut tabloyu çok net bilmediğimiz için de kararların boyutunun ne olması gerektiğini de söylemek kolay değil bizim için. Ama ben politika faizlerinin er az 15-20 puan artmasını, hatta normalde ilk seferde bile %30'lara çıkartılması taraftarıyım. Yoksa faiz indiriyoruz dediğimiz ve indirdiğimiz tek faiz Merkez Bankasının haftalık politika faizleri. Diğer tüm faiz kalemleri zaten %8.5 olan politika faizlerinin çok üzeriden. Hatta zamanında faiz vermediğimiz dövize bile şu an KKM ile %25 üzeri faiz verir duruma geldik. Kısacası faize karşıyız, düşüreceğiz, düşürmeye devam edeceğiz derken gerçeğin söylenmediğini herkez bilmeli.
Ülke olarak fakirleşmenin en büyük nedeni enflasyonun bir an önce dizginlenmesi için, faiz silahının çekilmesi kaçınılmaz bir durum. Geciken ve düşük uygulanan her karar, ülkeye kur ve diğer faizler karşılığı olarak çok daha fazla yük bindirmeye devam ediyor. Borsaya gelince ise, artan enflasyon hisse fiyatlarını da paralelinde yukarı çeker. Bu nedenle eski benzer enflasyon ve faiz krizleri sonrası artan kurlar ve endeks değerleri yüzünden sıfırlar atmak zorunda kalmıştık. Sadece bu tarz süreçlerde bazı şirketlerin bilançoları bozulabilir. Bu nedenle bazı şirketlerde ekonomik-finansal sorunlar, zorluklar baş gösterebilir. Yani enflasyon hisse fiyatlarını da olumlu etkiler derken, düz mantıkla tümünde yaşanmayacağını, bilanço kalemlerinde artış olanların öncelikli olacağını bilmeniz lazım.
Ben ekonomide Ortodoks programlara dönüleceği için, yabancı açısından kur riski düşmeye başlayacak olmasından dolayı yabancı takasının artmasını bekliyorum. Ama %37'lerdeyken geçen hafta %47'lere ulaşan TL mevduat faizleri ise borsa için risk teşkil ediyor. Sonuçta mevduat faizi kesin bir gelirdir. Bu şekilde artışlar sürerse, belirsiz olan borsa riskine karşılık, net ve garanti olan mevduat faizi tercih edilirse, bu durum borsada yerli yatırımcının satışa yönelmesine, kar realizasyonu yapmasına neden olabilir. Bu esnada girecek yabancı önemli. Yabancı satışa geçebilecek yerlileri karşılayacak boyutta olursa, BIST 5704 direncini geçerek 6000 - 6500 ve üzerine yönelir. Ama yabancı nazlı giriş yaparsa, mevduatların yaşadığı artış, borsada realizasyonların yaşanmasına neden olur. Bu durumda 5500 desteği aşağı kırılacak olursa, teknik paylaşımlarımızda yer alan alt sıralı desteklere inme riskimiz artar. Bu nedenle M.Şimşek ve TCMB politikalarını bir an önce görmeliyiz.
Ben haftaya pozitif başlanmasını bekliyorum. Umarım bu beklentime uygun politikala değişimlerini de bir an önce duyarız.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim. İyi haftalar
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_