Mehmet Şimşek'in ekonomide uluslararası kabul edilebilir normlara dönmek, şeffaflık, liyakat, öngörülebilirlik, TCMB özerkliği, fiyat istikrarı, enflasyonun kontrol altına alınması yönünde kararlı olacakları açıklamaları bile CDS risk primimizi 600'lerin altına indirmiş durumda. İş dünyası dahil her alanda bir heyecan var.
Yeni kabinenin üyelerinin cv.lerine bakınca, uzun zaman sonra çok dolu bir kabine kurulduğunu görüyorum. Umarım yetkiler konusunda da sorun yaşamazlar ve kendi alanlarında yapılması gerekenleri en kısa zamanda uygulamaya başlarlar.
Şu an gözüm TCMB yönetiminde yapılacak değişiklikte. En kısa zamanda yeni bir başkan ve ekibinin atanmasını bekliyorum. Mevcut başkanın liralaşma politikasının ülkeyi getirdiği tablo ortada. Bunun bir an önce normalleşmesi lazım.
Kısacası benim ekonomi ve kadrolarında görmek istediklerim oluyor. Şimdi uygulamalarda da normalleşmeyi görmeye başlayacağımız görüşündeyim. Bu özellikle yabancı fonların borsaya girişinin başlamasına neden olacaktır. Yabancı fonların yeniden gelmesi halinde, ilk anda derinliği yüksek hisseler bu fonların hedefi olur. Kchol, sahol, alark, aghol gibi büyük holdingler, özel bankalar, tuprs, petkm, alkım, mercn, klkım gibi kimya ve petrokimyalar, thyao başta hava meydanı işletmecileri gibi ulaştırma sektörü, inşaat sektörü türevleri, otomotiv ve yan sanayi, perakandeciler, gıdalar, ilaçlar, enkaı ve tkfen gibi uluslararası taahhütçüler, özellikle yenilebilir alanda olacak büyük enerji şirketleri, sıse, asels, demirçelikler yabancı alımları ile kademeli kademeli alımlara sahne olabilirler. Eğer bu düşündüğüm olacaksa, bir süre sonra alımlar sürmeye devam edip, dirençler geçilmeye başlanacak. İşte sorun da burada olacak. Bir çoğumuz bu ısrarlı yükselişin bir düzeltmesi olması gerektiğini düşünüp, dirençlerde satışa yönelince, yabancının bu dirençleri kırdırıp, yükselişi sürdürdüklerini görebiliriz. Bu esnada sattıktan sonra yeni alıma cesaret edemezsek nakit kalacağız. Yükseliş sürdükçe de bu bizde tedirginlik yaratacak. Tüh vermeseydim, acaba bu fiyattan alsam mı gibi iç konuşmalarımız artacak.
Yabancı payı %27.54 seviyesinden %40'lara gitmesini beklediğim için bunları anlatıyorum. Çünkü bu düşündüğüm olacaksa, hisselerin genelinde kısa süre sonra %50-%100 civarı yükselişlerin olduğunu göreceğimizi düşünüyorum.
Ana hisselere yabancı ilgisi arttıkça, bu hisselerde de yoğunlaşmış yerli oyuncular kendi spekülatif tali hisselerine dönmeye başlayacaklar. Yani derinliği az olan diğer hisseler belki yabancı ilgisini görmeyecek ama onları da yerli yatırımcılar almaya başlayacaklar görüşündeyim. Bu dediklerimin yaşanması demek, BIST'in TL bazında 5704 civarı direnci kırıp, yeni TL rekorları kırmaya başlaması demek olacak. Bu dirence çok yakın olduğumuz için stresli seanslara hazır olun demek için bunları yazıyorum. Nasıl beklediğimizin üstünde bir düşüş yaşandı ve biz bir kısmına yakalandı isek, şimdi de yükselişte bu ısrar olursa, oyun dışı kalmamak için bu süreci önceden bilmek, öngörmek önemli.
Dün enflasyon açıklandı. Mayıs ayı enflasyonunun sıfırlandığını görüyoruz. Dün de yazdım, bugün de söylemek istiyorum. Bu oranın çıkması bedava dağıtılan doğalgaz nedeniyle yapılan hesaplamadan kaynaklanıyor. Ben algılar, hesap yöntemleri ile gerçek dışı verilere karşıyım. Sonuçta bana şu an kimse enflasyonun düşüş trendinde olduğunu kabul ettiremez! Çünkü, mayıs ortasında 19.50 TL olan Dolar kuru, şu an 21.50 civarına gelmiş durumda. Peki bu denli ithalata bağımlı olan bir ekonomide bu fiyatlara yansımayacak mı sizce? Bence kesinlikle yansıyacak. Bu nedenle enflasyonda suni tablolar vermek doğru değil. Sonra peşinden bir anda ekstra artışları açıklamak moralleri gereğinden fazla bozar.
Şimşek sonrası kur ve faizlerin bir süre birlikte yükseleceğini yazdığımı biliyorsunuz. Yani enflasyon da bir süre yeniden artacaktır. Bütçenin, cari açığın yeniden kontrol altına alınması için yakında seri zamlar ve vergi artışları görebiliriz.
Ekonomi ile birlikte iktidarın en önemli önceliği kontrolsüz sığınmacılar ve konut alımları karşılığı verilen vatandaşlıklar olmalı! Son dönem bu kapsamda verilen vatandaşlıklar nedeniyle İran'lıların, Ortadoğu ülke insanlarının çok yoğun şekilde mülk edindiklerini görüyoruz. Bu hızla devam ederse, birçok bölge ve şehrimizde kendi insanımız azınlık kalacak. Demografik yapılar ciddi bozulacak. Yıllarca, tabelalar Türkçe olacak demişken, şimdi bazı bölge, şehir ve şehirlerdeki mahallelerde özellikle Arapça tabelaların patlamış olduğunu görüyoruz. Bunun artış hızını kontrol altına almazsak, toplumsal ve sosyal riskleri ön plana çıkmaya başlayacaktır.
Neyse, şimdilik yine borsaya döneyim. Ben endeks ve hisseler için iyimserim. Henüz M.Şimşek ekibini tamamlamadı. Bunu bitirip ekonomi programını açıklayınca, programın da yabancı ilgisi borsayı canlandırabilir. Olası teknik beklentilerimi DD(Destek-Direnç) Tablosunun detaylarında bulabilirsiniz.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_