Dün endeks olarak artı eksi diye bir aşağı, bir yukarı giderken bir anda gelen Halkbank haberi kamu bankalarının tavan olmasına neden oldu. Devamında diğer bankaların da ciddi yükselişler yaptığını gördük. Bu sayede BIST de artı kapattı.
Gelişme şu; ABD yüksek mahkemesi, Halkbank'a cezai kovuşturma açılabilmesine imkan sağlayan alt mahkemenin kararını iptal etti. ABD Yüksek Mahkemesi, Türkiye'nin devlete ait kredi kuruluşu Halkbank'ın, İran'ın Amerikan ekonomik yaptırımlarından kaçmasına yardımcı olduğu iddiasıyla ABD'de cezai suçlamalardan kaçınmak için yaptığı teklifi destekledi. Yargıçlar, kovuşturmanın devam etmesine izin veren bir alt mahkeme kararını iptal etti. Manhattan merkezli 2. ABD Temyiz Mahkemesi'ne Halkbank'ın davayı reddetme teklifini yeniden gözden geçirme emri verdi. Kararın ardından Halkbank hisseleri yüzde 9,9 yükseldi. Bu konuda çok fazla hukuki detaya sahip olmadığım için yapılan bir yorumu paylaşmak istiyorum; ''Bu kararla, esasa bakan mahkemenin 1976 tarihli Foreign Sovereign Immunities Act sebebiyle konudan el cekmesini gerektiren bir durum olmadigi karara baglanmis oldu. Karsi oy yazan iki hakim de zaten "ABD yargisi bu konudan el ceksin" demiyorlar. El cekmeme gerekcesi o mevzuat altindaki istisna olmaliydi, diyorlar. Yani mahkemedeki cogunluk "bu kanun uygulanmaz cunku bu bir banka ve tamamen ticari faaliyetinin suc teskil ettigi iddiasi soz konusu, FSIA bu konuyu ilgilendirmez, Halkbank yargilanmali", diyor. Iki hakim ise, bu kanun (FSIA) uygulanir ama o kanunun kendi yarattigi korumayi kaldiran istisnasi var ve o istisna da bu olayda uygulanir, o sebeple Halkbank yine de yargilanmali, diyorlar. Bunun disinda, mahkemenin common law prensiplerine gore bir yargilanamama istisnasi tanimasinin gerekip gerekmedigini de kendisinin arastirmasi gerekecegi belirtiliyor kararda. Yani esasa bakan mahkeme "Yuksek Mahkeme tarafindan bana FSIA uygulanmaz dendi ama acaba genel olarak bir baska devletin dogrudan mulku olan bir ticari enstrumanin ticari faaliyetini yargilayamama yol acan bir common law prensibinin mevcut oldugundan bahisle bu yargilamayi kapi disari etmeli miyim?" sorusuna cevap vermeli. O mahkemenin buna olumlu cevap verme ihtimali cok yuksek degil. Nitekim mahkemelerin FSIA korumasini reddederken kullandiklari ana argumani, yani "sirf sahibi devlettir diye her ticari enstruman istedigi hukuksuzluga serbestce girsin mi yani?" tartismasini bu yonde bir common law zorunlulugu olmadigi yorumunda da kullanmalari daha yuksek ihtimal. Ote yandan, ABD Yuksek Mahkemesi tarafindan bu yargilamada bu konuya da bakilmasi gerektigine isaret edildigi icin, Halkbank'a bir umut isigi verildigi dusunulerek sevinenler de olabilir. O da dayanaksiz degil, ama kalici bir sevinc olma ihtimali dusuk.''
Anlayacağınız, karar bizi umutlandırmış olsa da, yargılama sürebilir. Hemen sevinmemeliyiz. Dün bu karar öncesi iki kurumun yoğun satışları vardı. Haber sonrası dönüp satışlarını geri almışlardı. Bugün haberin detaylarından sonra ne yapacakları önemli. Bir umut belirdi diye alıma devam ederler mi, yoksa yine de yargılamadan kurtulamıyor diye yeniden satışa mı gelirler göreceğiz. Henüz seçim risk ve belirsizlikleri varken, çok uzun soluklu alıma şimdiden geçmelerini beklemiyorum.
Seçim Öncesi Pozisyonlarımız Nasıl Olmalı?
Bu yönde bir soru geldiği için, yeniden cevaplamak istedim. Öncelikle aslında görüşlerimi yazılarımda sürekli tekrarlıyorum. Yani çok kez yer vermiştim. Kısaca tekrarlarsam; seçimin kazananına göre bu durum değişir! Çünkü uygulanan hatalı politikalar yüzünden son 1,5 yıldır inanılmaz bir enflasyon, her alanda satın alma gücümüzde düşüşler, CDS primlerimizde dünya zirveleri, TCMB rezervlerinde net eksiler, cari ve bütçe dengelerinde de tarihi açıklar yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız kazanmaları halinde Türkiye Ekonomi Modelinden dönmeyeceğiz dedi. Zaten sorun da bu yaratılan modelden kaynaklandı. 2021 sonunda uygulamaya geçeceklerini ilan ettikleri bu model yüzünden, şu anda yaşadığımız tüm sorunları yaşayacağımızı daha o gün yazılarımda çok kez yazıp uyarmıştım.
Yabancı fonlar bu karar sonrası Türkiye varlıklarını hep sattılar. Eğer yine mevcut iktidar kazanırsa, aynı politikalarla yabancının geri dönmesini beklemiyorum. Yabancı gelmeden de kur, faiz, enflasyon çok kolay düşmez. Çünkü cari dengede sorun sürerken döviz girişleri olmazsa enflasyon daha kalıcı hale gelir. Uygulanan serbest sığınmacı modeli gibi kararlar, 250 Bin Dolar'a vatandaşlık verme kararı bir de enflasyonla cilalanınca ülke genelinde konut ve kira değerlerini görüyorsunuz.
Neyse, kısa yazacaktık. İktidar yine kazanır ve politika değişikliği yapmazsa kur ve gerçek faizlerdeki artışın ve piyasayı bozan yansımalarının devam etmesini beklerim.
Eğer muhalefet kazanırsa, kkm'den vaz geçeceklerini ilan ettikleri için, ilk anda ilan edecekleri kur ve faiz politikalarını duymak, yeni ekonomi kadrolarını görmek için kısa bir süre kur ve faizde yeni zirveler görebiliriz. Ama alınması gereken Ortodoks faiz-ekonomi kararları devreye alınacağı için sonrasında döviz ve faizlerin zirve yaptığı seviyelerden uzun vadeli bir düşüşe geçtiğini görmeyi bekliyorum. Bu esnada CDS primlerimizde ciddi düşüşler yaşanır. CDS'lerin hızla 250 seviyelerine doğru indiğini görürüz. Yabancı fonlardan ciddi girişler başlar. Yabancıların girişleri başlayınca, döviz kurlarında gerileme görülür. BIST'de ise derinliği yüksek hisselerde ciddi yabancı alımları ve sert yükselişler yaşanmasını bekliyorum. Ama bunlar bir anda değil, kadrolar, kararlar görüldükçe süreç esnasında olur.
Sadece arada belirsiz bir süreç var! KKM'yi sona erdirip, Varlık Fonunu da lav edeceklerini söylediler. KKM'de 1.7 Trilyon TL'nin üzerinde bir para toplanmış durumda. Ama bu para faiz ve kur garantisi nedeniyle orada duruyor. Eğer kur ve faiz garantisi uygulaması sona erip mudilere paraları geri verilecek olursa, bu takdirde serbest kalan bu paraların çoğu yeniden dövize yönelir. Fonun döviz karşılığı 90 Milyar Dolar civarında. Bu büyüklüğün yarısı bile ki, en az o kadar hemen dövize gidecektir. Dövize yönelirse, kurlarda sert bir yükseliş yaşanmasına neden olur. Bu durum faizlerin de yükselmesine neden olur. Enflasyonda da geçici yükseliş yaratır. Bu sürecin nasıl yönetileceği çok önemli. Eğer çok sert faiz artışı yapılırsa ekonomi kilitlenir. Kredi faizlerinde %40'ların aşılması, aynı anda yabancıya konut satışlarının durdurulması uygulaması ile birlikte uygulamaya kalkılırsa, inşaat sektöründe satışlarda düşüş sertleşir. Fiyatlarda geri gelmeler hızlanır. Bu sektörde bir çok şirketi krize sokabilir.
Kurlarda yukarı gidişin kontrol altında olması için, kkm sona erdirilirken gelecek döviz talebinin ya faizle, ya da döviz kaynağı ile baskılanması, caydırılması gerekir. Faizle baskılamak başka ekonomik sorunlar yaratacağı için, bu sınırlı bir uygulama olur. Bu nedenle döviz kaynağı bulunup, yaşanacak döviz talebi karşılanırsa süreç daha az hasarla atlatılır. Belki sonlandırmamız büyük övünç kaynağı olan IMF yeniden borç merkezi olarak gündeme alınabilir. Bunların hepsini yaşayıp, göreceğiz.
Bu nedenle bence borsadaki hisseler çok ciddi iskontolu. Ama buna rağmen kur ve faizlerde bahsettiğim belirsizlikler de var. O yüzden %50 hisse, %50 de döviz ve faiz varlıklarında durmak doğru olabilir. Ama iktidar değişimi olursa, faiz ve dövizde duran kalan %50 de bir süre sonra borsaya sokulmalıdır diye düşünüyorum.
BIST seçim öncesi ya da sonrası yaşanacaklara göre geçici düşüşler de görme riskine sahip. Ama sonrasında borsanın kayıplarını fazlası ile telafi etmesini bekliyorum. Ama iktidar yeniden kazanır ve mevcut politikalara devam ederse, o zaman döviz pozisyonlarınızı daha uzun süre tutmak tedbirli bir karar olur. Bu cari açıkla, her imkanla baskıladığımız halde yine de yükselen kurları tutmak kolay olmaz.
Ben BIST'in 2023'ün devamında TL bazlı çok daha yüksek zirveler görmesini bekliyorum. Bu nedele düşüşleri yeni alım fırsatları olarak görüyorum. Umarım seçim sonuçları da beni haklı çıkartır.
Bayramınız Mübarek Olsun!
Bugün kısa bir seans yaşayıp bayram tatiline gireceğiz. Hepinize, tüm sevdiklerinizle sağlık, huzur içinde geçireceğiniz bir bayram diliyorum. Allah sevdiklerimizle daha nice Ramazan'lar yaşamayı nasip etsin.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_