2008 yılında temmuz'da dünyanın en başarılı ve karlı bankası seçilen Lehman B. kasım ayında 600 Milyar Dolar büyüklükle batmıştı. Sonra ABD ve AB'de birçok banka battı. Birleşti, kamulaştı.
Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon kontrol altına alınamadığı için faiz artışları sürüyor. Ama faiz artışları yanında krediye ulaşma sorunu da başlayınca, tahvil faizleri de artmaya başladı. Mudiler paralarını çekmeye kalkınca da 2008 sonrası ilk büyük batış olarak SVB iflas etti. SVB, mudilerden nakit çekimleri başlayınca, artan tahvil faizlerine rağmen tahvil satıp nakit taleplerini karşılamaya kalkınca, yaklaşık 21 Milyar Dolar'lık tahvil pozisyonunu 1.8 Milyar Dolar'lık zararla kapatmak zorunda kaldı. Üstüne de 2 Milyar Dolar'lık bedelli sermaye artışı kararı alınca, mudiler daha da panikleyip paralarını çekmeye kalktılar. Sonuç ortada. SVB(Silicon Valley Bank) uzun zaman sonra ABD'de batan banka oldu.
SVB'de ortaya çıkan durumun benzeri 2023'e 110 Milyar Dolar varlık ve 88 Milyar Dolarlık mevduatla başlayan Signature Bank'ta da benzer bir mevduat çıkışı başlaması üzerine kayyum ataması yapıldı. FED ve FDIC(ABD Federal Sigorta Fonu) ve ABD Hazine Bakanı Yellen, iflaslara mani olmayacaklarını ama mudileri koruyacaklarını açıkladı.
Bu batışların ana nedeni bir anda merkez bankalarının piyasayı uzun yıllar boyunca likiditeye boğlamasından kaynaklanıyor. Düşen ya da düşük faiz ortamında bollaşan likidite nedeniyle bankalar çok ciddi mevduat artışları yaşıyorlar. Ama bunları para bolluğunda bireysel ve kurumsal müşterilere satamayınca, gidip tahvil stoğuna yatırıyorlar. Sorun ve risk de burada yatıyor! Uzun yıllar tahvilde daha düşük faizle park eden bu paralar, daha sonra merkez bankaları faiz artışlarına başlayınca, mudilerden gelen nakit taleplerini ellerindeki daha düşük faizli tahvilleri satma yoluna giderek karşılıyorlar. Bu da faizler ne kadar arttı ise o kadar zarar etmelerine neden oluyor. Sık sık bizdeki durum için uyarılar yapıyorum! Yüksek enflasyona rağmen suni düşük faiz uygulayıp, bankalara da zorlama tedbirlerle tahvil aldırıp döviz sattırıyoruz. Seçimler sonrasında faiz-kur politikaları değişecek olursa, faizler yükseldiği takdirde bankalar ellerindeki düşük faizli devlet tahvillerinden zarar ederler diye uyarıyorum. Bu zararların boyutu ve o esnada mudilerin paralarını çekmeye yönelmesi en sağlam bankaları bile zora sokabilir diye uyarıyorum. Bu uyarılarımın yurt dışında similasyonunu şu an ABD yaşamış oldu.
Ama ABD Başkanı Biden, FED ve FDIC bankalara finansman konusunda destek olacaklarını, nakit ihtiyaçları sözkonusu olursa, belli süreler için ellerindeki tahvillere karşılık nakit vereceklerini, yeni batışlara izin vermeyeceklerini söylediler. Bu durum şimdilik pozitif bir etki yaratıp, paniği bastırdı ve olumlu bir hava yarattı. Batan bankalar da, nakit ihtiyacı için tahvilleri satacaklarına FED'e ellerindeki tahviller karşılığında likidite talebi ile gitseydiler, bu durum yaşanmayabilirdi. Ama kendileri satıp nakite yaratayım deyince, arada ciddi zararlar yaratmış oldular. Finans çok ciddi bir alandır. Hatalar bankaları, şirketleri ve devletleri iflasa sürükler. Siz bakmayın suni yaratılan tablolara. Esas olan cari artı ve düşük enflasyondur. Eğer enflasyon yüksek ise, düşük faizle verilen krediler, düşük faizli tahviller ilerisi için hep risk taşırlar. Umarım bu hataları 2001 öncesinde fazlası ile yaşadığımız ve o dönem 70 Milyar Dolar'lık bankacılık batışı ile tecrübe ettiğimiz için, bir daha benzerlerine ortam yaratmayız. Ama şu anda suni bir faiz baskısı yaratıldığı için yapılanın doğru olmadığını aylardır tekrarlayıp duruyorum.
FED bu durumda bakalım faiz artışlarını istediği gibi yapabilecek mi? Eğer enflasyonu düşürmek için yapması gereken faiz artışlarını yapmaz ama diğer taraftan da enflasyon altında düşük faiz vermeye devam ederse, yaşanan bu batışlar ilerisi için de potansiyel olmaya devam edecektir.
Geçen cuma gelen ABD tarım dışı istihdam verileri yine beklentilerin üzerinde geldi. 205 Bin kişilik istihdam beklenirken, 311 Bin kişi gelen istihdam verisi sonrası ABD borsalarında sert düşüşler yaşandı. Üstüne de bu iki bankanın batışı gelince para güvenli liman arayıp, ons altına yöneldi. Yaşanan banka batışları FED artık faiz artışlarını yapamaz beklentisi yarattığından ABD tahvil faizlerinde sert düşüşler görülüyor. Bakalım bu süreci nasıl tamamlayacaklar göreceğiz.
Bu arada BIST ise uyardığım ara dirençlerden kar satışları yaşadı. Bankalar endeksi yukarı çekmeye çalışıyorlar ama henüz 5500-5568 ara dirençleri kırıp, en üstte yer alan 5651 - 5704 dirençlerine yönelemedi. Bugün ABD'de alınan tedbirler nedeniyle yaşanan pozitif havanın da desteği ile yine alıcılı başlanmasını bekliyorum. Ama sıralı dirençleri ya da hangilerini kırabilecek göreceğiz. Sıralı dirençler kırıldıkça üsteki dirençler yeni hedef olur. Direnç kırılmadan üstteki sıralı dirençlere odaklanmak yanlış olur. Çünkü dirençlerde kar realizasyonları da yaşanır. Alıcı satıcıdan zayıf kalırsa, realizasyonlar daha derin yaşanır.
Seçim takvimi netleştiği için alıcılar da artabilir. Ama yine de tedbirli olmakta yarar var. Nasılsa yeni birşeyler hep bulunuyor. Bu yüzden oluşan karları zaman zaman realize etmeyi de bilmek lazım diye düşünüyorum.
NOT: 20 Mart Pazartesi tarihinde bir gün tatil yapacağım. Hafta sonunu birleştirip, kısa bir tatil yapmak istiyoruz. Şimdiden o gün olmayacağımı bilmenizi isterim. Ama yokum diye de ortalığı dağıtmayın, masaları yıkmayın:)
Hepinize sağlık ve bol kazanç, iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_