Bir gün balık tutmaya gittim, ne masa kalmış, ne cam çerçeve:) Akşam dönerken bir arkadaşım aradı, ''bizimki yine balığa çıkıyor, bakalım bu sefer neresi karışacak dedim, masa dağıldı'' diye takılıyor:))

Neyse cumadan beri o oldu, bu oldu dinliyoruz. Bu durum seçimleri çok değiştirmez. Yani iktidara kızan seçmen kendisine masada bir temsilci bulup ona, ya da onun işaret ettiğine oy vermeyi düşünüyorsa, şimdi masa dağıldı diye kalkıp iktidara oy vereceğini sanmam. O nedenle masa karışmış olabilir ama, seçim tarihine kadar çok şey değişir. Adaylar netleşsin bakalım ne olacak görürüz. Henüz tamamen zıt düştüler demek doğru olmaz. Ama ilk anda gördünüz, masadan kalkıldı denince piyasalara çakmışlar. Demek ki, seçimlerde iktidar değişimi satın alınmış. Değişim olmaz bu ortamda görüntüsü oluşunca satışlar gelmiş. Ama sonra da kamu bankası piyasaya ciddi bir alıcı olarak girip düşüşü durdurmuş. Hatta ciddi bir toparlanmayı da sağlamış.

Öncelikle işimiz hisselerin ederlerine odaklanmak olmalı. Ama seçim öncesi ve sonrası bir çok ekonomi politikasını da etkileyeceği için piyasaları da etkiliyor. Bu nedenle mecburen olan biteni de doğru tahlil etmek gerekiyor.

En başından beri bir eleştirim var! Masa iktidarı değiştirmeyi ve demokrasi dahil ülkede bozulan dengeleri yeniden düzeltmeyi vaat ediyor. Ama kişi seçen sistemde, seçmenlere tek bir kişiyi dikte etmeye çalışıyorlar. Peki bu ne kadar demokratik bir durum? Ya da halka kişi seçtiriyorlar ama sonra liderlerin sözünden çıkmayacak deniyor. Demokratik bir seçimse yapılmak istenen, ilk turda isteyen aday olsun demeleri lazımdı. İlk turda içlerinden en yüksek oy alan aday kimse ikinci turda onu desteklemek daha demokratik bir durum olurdu. 

Bu nedenle en başından beri anket yapıp, halkın en çok tercih edeceği kişileri bulacağız sözlerine uymalıydılar. Bu yapılmadı. Belediye başkanları eğer aday olursa iki büyük şehir elden gider endişesi var. Peki endişelerden ülke için olan mı, yoksa bir şehir için olan mı sizce daha önemli? Ayrıca, iktidar diyelim seçimden yeniden kazanan olarak çıksa ve seçimden sonra büyük şehirlere kayyum ataması yapmaya kalksa, sandıktan yeni çıkmış iktidarın önünde nasıl bir engel olabilir? Seçimin de gücü ile, kayyum atanmasına gerek olan gerekçe ile istediğini zaten gayet rahat yapardı.

Açıkçası kim kime hizmet ediyor artık toz toprak karışmış durumda. Liderler aday olmayacak dendi en başında ama kavganın nedeni ise bir liderin aday olmak arzusunda inat etmesi yatıyor. Yanlış hatırlamıyorsam öncesinde dokuz kez bu yarışı kaybettiği için, yakın zamana kadar bir çok ankette en zayıf aday olarak çıkan Kemal Kılıçdaroğlu ya yine seçilemezse diye endişe bu kavgayı yaratmış durumda. 

Ama diğer liderler onaylıyor demek çok doğru olmaz. Çünkü, seçimlerde onlar CHP içinde seçime girme konusunda anlaşmışlar. O zaman tarafsız aday konusunda çok da tarafsız kalabilirler mi acaba? Benim gönlümde yatan, topluma mal olmuş, halkın iltifatına mazhar olmuş herkesin önünü açmalarıydı. Böylece, siyasetin köhneleşmiş yapısından kurtulmuş olurduk. 

Şimdi kaç defa seçim kaybederse kaybetsin, sayısı belli kurultay delegeleri ile kendisini her şekilde seçtiren liderlerden birisi yine ülkenin başında olursa bu mudur sizce demokrasi, ya da halkın temsili? Bıraksak da halkın tercih edeceği adaylar çıksa, meclisin içinden dışından istedikleri gibi kabinelerini oluştursalar daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Şimdi ise iktidar seçilirse son yıllardaki yanlışlarını acaba düzeltecek mi endişesi yaşayacağız. Muhalefet seçilirse, halkın karşısında oy potansiyelleri çok düşük olan kişiler, olası başkan ve başkanın yardımcıları olarak ne kadar başarılı olabilecekler? 

Neyse göreceğiz bakalım neler olacak. Çok şey yazar söylerim ama daha ziyade borsaya odaklanmamız lazım. O nedenle ülke ve milletimiz için hayırlısı neyse o olsun diye diliyorum. Umarım öyle olur. Borsa için yapılan kamu alımı sanırım her şekilde bundan sonra da sürecek gibi duruyor. Ama olası muhalif adaya göre yabancı tavrı satıştan yana olmaya devam edebilir. Bakalım neler olacak göreceğiz. Bugün masanın başkan ve yardımcıları ilan edilecek deniyor. Edilsin bakalım kimler görelim.

Ama dediğim gibi, masadan birisinin kalkması demek, iktidara yanaşması demek değil. Ama aday göstermezlerse o zaman niyetleri iktidara hizmet olduğu anlaşılır. Yok aday gösterir, ama ikinci turda muhalif aday olarak seçime kalan kimse ona destek vereceğiz derlerse o zaman yapılan kavganın bile farklı amaçlarla yapılmış olabileceğini düşünmek yanlış da olmaz! Sonuçta masanın adayı Kürt seçmenlerin oyları için seçim öncesinde bazı hamleler yapacaktır. Bu durum, HDP ile işbirliği yapılırsa buna kızabilecek sağ seçmenin oylarının yeniden iktidar partisine gitmesine sebep olmasın diyerek de bu görüntü oluşturulmuş olabilir. Yaşayıp görelim. 

Önümüzde en önemli konu depremin etkilerinin en kısa zamanda giderilmesi, olası yaşanacak depremlere hazırlık olmalıyken, bu kavga ile gündemin depremden siyasete geçmesi iyi olmadı. Umarım deprem yeniden ön plana gelir ve mağdur olan insanlarımızı unutmayız. Gelecek risklerin tedbirlerinin kararlarını da hızla almaya başlarız.

BIST için sakin olun. Karamsar olmaya gerek yok. Alıcılı bir açılış bekliyorum. Masanın kararı sonrası yeniden satışlar gelecek olursa, kamu alımları yine yaşanır diye düşünüyorum.

Hepinize sağlık ve bol kazançlı bir hafta dilerim.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_