Dolar Endeksi DXY 114.77, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de %4.01 görmesi sonrası, ABD ve AB'den gelen kötü veriler ekonomilerde işlerin kötüye gittiği ve bu nedenle de merkez bankaları FED ve ECB'nin yüksek faiz artışlarına ara vermek zorunda kalacakları beklentilerini artırmış durumda. Bu beklentiler sonrası ABD 10 yıllık tahvil faizleri %3.63'e, DXY de 110 seviyesine inmiş durumda. Aynı zamanda Endekslerde de düştükleri yerlerden kısmi toplarlanmalar görüyoruz. Bu toparlanmaların benzer yansımalarını ons altın ve brent petrol fiyatlarında da görüyoruz.
Peki yurt dışındaki riskli piyasalarda görülen bu toparlanmanın devamı gelir mi? Ben bu konuda çok iyimser değilim henüz. Yaşanan geçici bir iyimserlik diye düşünüyorum. Çünkü dünya genelinde enflasyon ateşi aynı hızla yanmaya devam ediyor. AB ve ABD için de durum böyle. Hatta AB için enerji krizinin yaratacağı ek maliyet ve enflasyon artışları da bekliyorum. ABD için de, henüz dendiği gibi bir resesyon yok. Bu nedenle ben FED ve ECB'den faiz artışlarının aynı şekilde sürebileceği beklentisindeyim. FED faiz artışı beklentisi 50 baz puana inmiş olsa da, sonuçta yine bir faiz artışı beklentisi sürdüğünü unutmamak lazım.
İşte bu nedenle 110 seviyesine inmiş olan DXY'nin buradan yeniden yükselme riski olduğunu düşünüyorum. Dow J. için 30400 - ya da belki 30494 seviyesinin direnç olacağı, buradan yeniden 29500'e doğru düşüşlerin geleceği görüşündeyim. Benzer durumu S&P ve diğer AB ülke borsaları için de göreceğiz görüşündeyim. Kısacası kış bitmeden iyimser olmak için erken diyorum. Kaldı ki, henüz sonbahardayız, daha kışa bile girmedik.
Bizim tarafta ise, gerek Rusya'nın kısmi seferberlik ilanı, gerek Avrupa'da beklenen soğuk kış nedeniyle turizm faaliyetlerimiz yükselerek sürüyor. Sezonun en azından bu yıl için kışa doğru uzadığını görüyoruz. Otellerimizin doluluk oranları yüksek seyrediyor. Özellikle Rusya başta, dış hatlar uçuş bedelleri çok ciddi rakamlara erişmiş durumda. Demek ki, dokuz aylık bilançolarında hava yolu ve hava meydanı işletmecilerinin karlarında ciddi yüksek rakamlar göreceğiz.
AB'nin içinde olduğu enerji krizi bizim için fırsat olacak görüşüm sürüyor mu? Evet en azından dokuz aylık bilançolar için sürüyor. Ama enerjide günlük referans fiyatlamasına geçilmesi enerji faturalarında %37 artış yaratacak diye sanayicilerden tepki var. Yurt dışındaki krizin benzerini enerji fiyatlarını aynı şekilde yukarı çekerek biz de kendi şirketlerimiz için yaratırsak, beklentim olan fırsat kaçar. Umarım bunu yaratmayız. Ama şimdilik dokuz aylık bilançolar için iyimserliğimi koruyorum.
Ama BIST olarak yaşadığımız sert düşüşlerin tepki yükselişini yaşadık. Bu nedenle daha üstüne çıkmak için 3494 ve üzerinde 3545 dirençlerimiz var. Ben bu seviyelere takılabileceğimiz görüşündeyim. Ama kıracak olursak 3650 ve 3715 dirençlerine gidilir. Açıkçası bu seviyeleri yaşatılan manipülatif alımların desteği ile biraz erken gördüğümüz görüşündeydim. Yeniden görülmesini de biraz erken bulurum. Ama sonuçta tekniklerdeki dirençler kırılırsa olmaz diyemem. Bankaların, holdinglerin, ulaştırma sektörünün ve ana sanayi şirketlerinin karları yüksek beklendiği için, normalde bu yükselişin temeli mevcut. Ama diğer iç-dış risk ve belirsizlikler bu denli yoğunken, ilgili dirençlerden satışların gelmesini beklerim. Eğer kırılırsa üzerindeki hedef beklentilerime geçerim.
Bu arada hisse bazında ayrışmalar ise sürmeye devam edecektir. Gıda, enerji, holding, bankalar, petro kimya, market-perakende diye zaten bir süredir yazıyordum. Buna ulaştırma da eklemek doğru olacaktır.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_