TCMB beklemediÄŸimiz bir anda 100 baz puan daha düşüş yaparak, haftalık politika faizlerini %13ê çekmiÅŸ oldu. Gerekçelerini çok gerçekçi bulmuyorum. Ama niyet belli faiz düşürmeye devam etmek. GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde resesyon riski yüzünden FED faiz artışını yüksek yapamaz beklentisi, ABD'de enflasyon zirve yaptı düşüncesine dayanarak bu indirimi yapmış olabilir. Tabii 950'ler civarı cds^lerimizin 600 lü seviyelere inmiÅŸ olması da bu cesareti vermiÅŸ olabilir.
Sonuçta en başından beri yanlış bir politika içindeydi. Bu yanlışa devam ediliyor. Ama asıl sorun şu; cari dengede bir ödeme güçlüğüne düşmek gibi bir risk var mı, yok mu? Bunun cevabı veriler elinde olan TCMB'da. Eğer bu risk yok ve düşürülen faizlere rağmen kurların yükselişi sınırlı kalırsa, düşen faizler bir süre sonra kredi faizlerinin ve üretim maliyetlerindeki finansman giderlerinin de düşmesine neden olur. Ama kurlar artacak olursa, o zaman üretimde ve her alanda ithalat bağımlısı olan ekonomik yapımız yüzünden yeniden enflasyon artmaya başlar.
Ama bu indirimle kasım 2021 sonrasına bakınca bazı farklılıklar var! Kasım 2021 sonrası faizler düşerken tahvil faizlerimi %17.75 seviyesinden %28.28 düzeyine kadar çıkmıştı. Yani hazine yüksek borçlanmak zorunda kalıyordu. Ama bir süredir tahvil faizleri sürekli düşerek şu an %18.19 seviyesine kadar indi. Yani iç borçlanma sorunu yok görünüyor. Dediğim gibi sorun cari dengedeki açık ve ödemelerin fonlanmasında. Orada da yaşanan bir durum var! ilk altı ayda 32.4 Milyar Dolar açık var ama, diğer taraftan da 17.5 Milyar Dolar net hata noksan denen, nereden geldiği belli olmayan ama kayıtlara giren bir kaynak var! Cari açığın %50'sini fonlayan bir giriş var. Bu nereden geliyor, ne kadar sürer, devamı artar mı, azalır mı bunu devleti yönetenler ve TCMB biliyor da böyle davranıyorsa bilemem. Ama enflasyona göre net %65 eksi reel faiz varken 100 baz puan indirimler net eksi %66 faiz yaratmak, ben yabancı yatırımcı istemiyorum, dövize ihtiyacım yok demektir.
Çok ilginç kısacası. Eğer ödemeleri sürdürebilirsek, bir süre sonra döviz de sakinleşmeye başlar. Ama ödemeler dengemizde riske rağmen bu indirimler yapılıyorsa, bir süre sonra dolar 18.36 zirvesini geçip, daha da hızlanırsa enflasyon kontrolden çıkar. Umarım bir bildikleri vardır.
BIST'e gelirsek ise; Eğer BIST'e rakip bir enflasyona endeksli bono misali ürün çıkartmazlarsa, artan kur ve enflasyon hisselerin daha da değerlenmelerini, korunma alanı olmaya devam etmelerine neden olur. Açıklanan ana sektör karlarına bakınca, bankalar, holdingler, kimyalar, orman-kağıtlar, çimentolar, demirçelikler, ilaçlar, vs. hala çok yüksek karlar açıklıyorlar. Bu karların karşılıkları hisselerde daha yüksek yerlere denk geliyor. Benim endişem bu riskler varken yabancı seçime kadar gelmez diyordum. ama iki haftadır yabancı da alıyor. Sebebi cds ler düştü diye mi, seçimme yönelik mi bilemiyorum. Ama %32.71 yabancı takası %34.08'e çıkmış durumda. Bu bile hisseleri nasıl yüskeltiyor görüyrosunuz.
Kısacası her an kar satışı söz konusu. Hatta seans içlerinde yaşanıyor ama sonra yine alımlar geliyor. Özellikle yabancı alımları sürecek olursa, Dolar bazında şuan bulunduğumuz 167 Dolar değil de, yakın önemli direnç olan 174$ düzeyi çok önemli olur! Eğer 174$ görülür ve yukarı kırılacak olursa, bu takdirde ikili dip denen bir formasyon tetiklenir. Bunun devamında dolar bazındaki hedef bir anda 200$, yani kabaca 3600 seviyelerine karşılık gelir.
Anlayacağınız karışık gelişmeler kafa karışıklığım yaratıyor. Ama şu an için borsa alınıyor. Alımlar sürerken bu trendin içinde olmak lazım. Eğer 2900 altına kırarsak o zaman çıkmayı düşünmek daha doğru gibi geliyor bana. Şu an için 3033 ve devamında 3147 dirençlerimiz var diye görüyorum.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_