Dün içeride dışarıda sert kayıplar yaşandı. Dışarıdaki kayıplarda yüksek gelen ABD enflasyonu sonrası FED'in 75 baz puan faiz artışı yapabilir mi endişesi ve bunun yarattığı resesyon, hatta stagflasyon riskinin artması en büyük etken oldu. Dolar endeksi DXY ve ABD tahvil faizlerinde yaşanan yükselişler bu endişeyi tetiklemiş oldu. Aynı zamanda Çin'de yine kapanma haberleri de olumsuz etkiledi. Benim gelişmiş ekonomiler için beklentimi biliyorsunuz. Yıl içinde gelişmiş borsalarda daha derin kayıplar bekliyorum. Ama düşüşler sonrası ara tepkiler her zaman yaşanabilir. Bunları görüp de işler düzeldi demek erken olur.
İçeride yeni tedbirler açıklandı. Zaten ihracatçı şirketlere dövizlerinin %40'ını TCMB'na satma kararı varken, üzerine bir de reeskont kredisi(ihracat yapanların ya da ihracata yönelik üretim yapanların kullandıkları TL krediler) kullanım şartı olarak, dövizlerinin %30'unu da bir bankaya satmak ve aldıkları TL kredilerle bir ay boyunca döviz almayacakları taahütü getirildi. Ama buna karşılık ise reeskont kredilerinin faizlerinde; 90 gün vadeye kadar politika faizi üzerinden 300 baz puan, 91-180 gün vadeye kadar 200 baz puan, 181-720 gün arası vadede kullanılan krediler için de 100 baz puan faiz indirimi uygulanacak.
Bu kararın açıklanması sonrası ihracatçı şirketlerde sert satışlar yaşanmış. Aslında reeskont faizi olarak yapılacak indirimler şirketler için olumlu katkı demektir. Sorun dövizlerini daha fazla satmak zorunda kalmalarında yatıyor. Ama bunun için de gerekirse döviz hedge yapıp, olası kur risklerini azaltabilirler.
Bu konu dışarıdaki satışlarla da birleşince gördüğümüz satışları yaşadık. Ama nihayetinde hala 2510 seviyesindeyiz. Teknik olarak zaten 2510 - 2500 - 2470 desteklerine kadar olası düşüşlerin sorun yaratmayacağı görüşümü biliyorsunuz. Bugün kısmi alıcılı bir açılış bekliyorum. Ama yabancı hala satıyor. Yabancı takası %34.30'a inmiş durumda. Bu nedenle alıcılı açılış beklesem de, bu oradan artık yükseliş trendi başlar demek değil. Bir süre bu şekilde zikzaklar yaşanacak. Hisse bazlı ayrışmalar daha fazla olacak. Ama dövizi bol, ihracatı yüksek dediğimiz olumlu baktığımız şirketlerde de bu tip kararlar açıklanınca gördüğünüz gibi ilk anda olumsuz etkileri yaşanabiliyor. Bu nedenle olası yeni uygulama ve tedbirlerin etkisi nedeniyle çok güçlü gördüğümüz bilançolarda da satış baskıları görülebilir.
Özellikle çok kere uyardım, bu yaz tüm dünya için oldukça sıcak geçecek. Zaten işin ekonomi ve finansal kısmı ile ilgili sorunlarımıza dikkat çekerken, bunların üstüne bir de Yunanistan ile olası gerilim riskleri eklenmiş durumda. Son açıklama ve gelişmeler, her an bir çatışma riskini arttırmış durumda. Yunanistan anlaşmalara göre silahsız olması gereken adaları da kapsayan bir tatbikat kararı aldı. Tüm bu gelişmeler bölgede gerilimleri arttıracaktır. ABD'nin bir kaç yıldır Yunanistan'da yaptığı üsler nedeniyle, tedirginliğimi zaten biliyorsunuz.
FED faiz artışı oranını arttırırsa ABD ve AB'de resesyon ve stagflasyon yaşanır mı? Bu risk dillendirildiği için dışarıdaki satışların bir kısmı yaşanıyor. Ben stagflasyon beklemiyorum. En azından şimdilik beklemiyorum. Ama enflasyonu hızlı düşürmek istiyorlarsa, faiz artışı oranı ve sayısı daha çok olmalı. Aynı zamanda da bilanço küçültme kararları almaları gerekir. Bu yapılırsa, geçici bir resesyon riski olacaktır. Ama bu stagflasyona dönüşür mü, o konu da çok emin değilim.
Gelişmiş ülkelerde stagflasyon yaşanırsa Türkiye de olumsuz etkilenir mi? Bence etkilenir. Büyüme oranlarımızda azalma yaşanır. Ama bizdeki durum biraz daha farklı. Biz onlardan biraz daha şanslıyız. Sebebi de, Çin'de yaşanan pandemi tedarik aksamaları, Çin dışında ülkelerde üretime gidilmesine ve Çin dışı ülkelerden siparişlerin çeşitlendirilmesine yaradı. Biz de bu durumdan olumlu etkilendik. Kapasite arttırıcı yatırım kararlarını zaten bir çok şirkette gördünüz. O yüzden bizim için de dışarıdaki stagflasyon olumsuz etki yapar. Ama bu olumsuz etki dışarıdakinden daha az olur. Bizde asıl sorun, enflasyon ve kur artışları nedeniyle kendi ödemeler dengemizde olası riskler yüzünden alınan ve alınabilecek tedbirlerin yanlış olması ile yaşanabilir. Eylül sonrası para politikası kararlarının yarattığı hasarı görüyorsunuz. Benzer hatalarda ısrar, olumlu beklentilerimizi de bozabiliyor. Bu yüzden beklentilerimiz şartlara ve gelişmelere göre her an değişebilir.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_