Kredilerde asgari ödeme tutarlarında artış, vadelerde kısaltma, zorunlu karşılık artışı tüketim taleplerinin düşmesine neden olabilir. Ama tedarikte aksamalar sürdükçe, fiyatlar daha da artmaya devam edecektir endişesi talepte fazla düşüş yaratmayabilir. Asıl talep düşmesi, Çin ile birlikte tedarik sorunları aşılırsa, Rusya'ya yaptırımlar nedeniyle aksayan çip sorunları çözülür ve üretim artışı sağlanırsa olur. Çünkü bu sayade, yetersiz arz sona erer ve fiyatlar devamlı artacak endişeleri de biter. Ben yakında bu sürecin başlamasını bekliyorum. Hatta ABD gibi AB'de de enflasyonun devam etmesi, faiz artışları yanı sıra bilanço daraltıcı tedbirlerin de devreye sokulmasına neden olmasını bekliyorum. Dünya için bir süre sonra aşırı yükselen her alandaki fiyatlarda geri dönüşler görmeye başlayabiliriz. Yani durgunluk emarelerinin görülmesi de yakındır diye düşünüyorum.
GES'lere gelince eski yıllarda da zaman zaman başvurulan bir yöntemdir. Ama artan kur ve enflasyon sorunlarını aşmamız, vadesi dolacak kkm'deki paralara alternatif bir yatırım alanı olmak için yeterli olacağı görüşünde değilim. Önümüzdeki günlerde devam tedbir ve kararlar sürecektir görüşündeyim.
Alınan tedbirlerin yaşanan sorunlar için yeterli güveni vermemiş olması cds'lerimizin 773 seviyelerine dayanmasına neden olmuş durumda. Bu cds konusu da nedir, bizi neden ilgilendiriyor diyenlere, sadece faiz açısından önemini belirtemk istiyorum. Yurt dışından sağlanan sendikasyon kredilerinde libor faizin üzerine bir de cds risk primi eklenir. Yani bu durumda alacağımız, ya da vadesini uzatacağımız dış kredilerde cds yükselmesi yüzünden şu an için libor faizi dışında 7.73(773 cds karşılığı) puan daha ek faiz yükümüz artmış olacaktır. Peki sizce bize en yakın ortalama cds risk primleri nedir diye merak edenler için yazayım, 250 puan ve altında! Ki bu puana sahip ülkelerin bizimle adlarını bile yan yana anmak hepimizi üzmeli. Bize denk ülkelerde ise bu oran 150'lerin bile altında.
Bu boyutta dünya zirvesinde olan cds'ler bile neden diye sorgulanması gerekir. Çünkü bunun dış dünya için anlamı iflas seviyeleridir. Şükür, bankalarımız yine de vadesi gelen sendikasyonlarını yüksek cds yüküne rağmen, yine de %100 yenilemeye devam ediyorlar. Umarım bu durum böyle sürerken, bir anda cds'leri düşürecek gerçek alınması gereken kararlar alınmaya başlanır.
GES'ler ilk anda süper bono riski yaratmadığı için, bankalar üzerindeki baskı azaldığından banka hisselerinin pozitif tepkilerini görüyoruz. Tabii istenilen sonuçlar umarım hızlı şekilde alınır. Ama istenilen sonuçlar alınmaz ve kurlar yeniden yükselişe geçecek olursa, tedbirlerin devamı şimdilik azalan baskıları sektör için yeniden yaşatabilir.
Anlayacağınız şu ki, bir süre dış ve iç gelişmeler hepimizi tedirgin etmeye devam edecek gibi duruyor. Ki, böyle olması gerektiğini zaten bir süredir bu nedenle yazıyorum. Ama diğer taraftan da bilançoları gayet iyi olan hisselerde ise, devam bilançolar da iyi gelirse, ki altı aylık bilançoların bir çoğunda iyi gelmesini bekliyorum. Bu durumda, iyi bilançolu hisselerde fazla endişeye gerek yok diye düşünüyorum. Olası düşüşler alım fırsatı yaratacak geçici gelişmeler olarak kalacaktır. Her an, bugün süper bir kar açıklayan mavi'de olduğu gibi bir anda tavan yapan hisseleri de görebiliriz. Şu dönem için maalesef sabır göstermemiz gerekiyor. Yapacak bir şey yok. Çünkü sadece hisseleri ilgilendiren sorunlar yaşamıyoruz. Dışarıda TL bulamayan ve TL swaplarda sıkışan yabancı fonlar TL yaratmak için bir anda fiyatına bakmadan hisselerde satışa geçebiliyorlar. Biz hisselerin düşmesini kendi özellerinde sorunlar mı var diye düşünüp endişeleniyoruz. Ama satışların sebebi ise bambaşka nedenler çıkabiliyor.
İşte bu nedenle yabancı fonların varlığı önemliydi. Ama yabancı da azalınca, bu şekilde gelen satışları karşılayan çıkmıyor. Düşüşler de bu nedenle daha sert ve ani olabiliyor. Türkiye için bu yaşanların her biri birer tecrübe. Elbet bunlardan da gereken dersler çıkartılacaktır. Ben gelecek endişesi taşımıyorum. Pandemi tedarik sorunları Türk şirketleri için çok önemli fırsatlar yaratmıştır. Hele bir seçimler olsun bitsin, sonraasında çok farklı bir Türkiye bekliyorum. İyi de seçimlere kadar bekleyecek miyiz? Maalesef öyle. Çünkü seçimlere kadar daha çok gerilim konusu yaşanabilir. Yunanistan ile bir çatışma riski, Suriye'de sınır ötesi harekat bunların en sıcak olanları.
Lakin şu var ki, Suriye'de sınır ötesi olası bir harekat ya da Yunanistan ise Mavi Vatan, adaların silahlandırılması, münhasır alan sorunları vs gibi konularda biz sonuna kadar haklıyız. Gereken neyse göze almak gerektiği görüşündeyim.
Seçimlere kadar yaz da, kış da çok sıcak olacak. Bunu hepinizin böyle bilmesinde yarar görüyorum. Bu süreci en az kayıp ve en yüksek kar ile kapatmaya çalışacağız. Umarım başarılı oluruz.
NOT: 11 Aralık Cumartesi, pazar günü katılacağımız bir düğün için İstanbul'a gideceğiz. Düğün pazar olduğu için dönüşümüz de pazartesi akşamını bulacaktır. Cumartesi gece ve pazar gündüz teknik paylaşımlarımı yeni haftanın ilk günü için tamamlamış olurum.
Hepinize iyi bir hafta sonu, ve karlı bir pazartesi dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_