Gördüğünüz gibi, dün de bankalar alındı ve endeks yine yükseldi. Bu arada da yurt dışında ciddi eksi endeksler yaşanıyordu. Ama BIST hisse ve sektör değiştire değiştire pozitif ayrışmayı sürdürüyor.
Hemen tekrar ve özellikle belirteyim! BIST hala çok düşük fiyatlanıyor. Dolar bazında bakınca, iyi zamanda 500 Dolar gören BIST, şu an tüm bu yükselişlere rağmen hala 159$ seviyesinde. Acaba bankalar mı dediğimiz banka endeksi ise, iyi zamanlarında 2007-2010-2013 yıllarında Dolar bazında 1000 Dolar üstü seviyeleri görmüş, hatta tam zirve dersek 1125$ görmüş olmasına rağmen, şu an 2003 fiyatlamaları olan 126$ seviyesinde bulunuyor. Kısacası dolar bazında bankacılık endeksi BIST'den bile ucuz fiyatlanıyor. 1/7 değerinin bile altında fiyatlara sahipler. Ama bunun da bir nedeni olduğunu bilmenizi isterim. Eğer kontrolden kaçan bir kur, faiz riski söz konusu olursa, bu takdirde patlayan krediler bankaları riske sokuyorlar. 2001 yılında bize özel yaşadığımız finansman krizi esnasında o günün değerleri ile yaklaşık 70 Milyar Dolar'lık banka iflasları yaşandı. Bir çok bankamız battı. Bir çoğu bir çatı altında birleştirildi. Benzer durum 2009 mortgage krizi esnasında ABD ve AB ülkelerinde de yaşandı. Dünyanın Lehman B. gibi en güçlü bankası olarak görülen bankaları bile mortgage krizinde 4-5 ay içinde battılar. Böyle bir risk var bizde de demiyorum, tüm bu riskler yüzünden bankalar belki de bu derece düşük diyorum. Peki tüm bu riskler bitti mi?
Kısacası finans kurumları ekonomilerdeki olumsuzluklardan en çok etkilenen sektörlerin başında geliyorlar. İşte bizde TCMB net rezervlerinin swap hariç - 47 Milyar Dolar olması, cari açıkta geçen yıla göre %135 artış bulunması, enflasyonda TÜFE %61'i geçmesi ve her türlü koruma faktörüne rağmen Dolar kurunun hala 14.74'lerde bulunması nedeniyle sektör çok karlı olmasına rağmen uzak durulan sektörler arasında yer alıyordu.
Ama son dönem yavaş yavaş bir hareketlenme içindeler. Bunda Türkiye'nin savaşla birlikte öne çıkan stratejik öneminin etkisi olduğu gibi, üç aylık bilançolarda da çok iyi karlar geleceği beklentileri de var. TCMB'nın uyguladığı politika faizi olan %14 ten aldıkları paraları %24-%26 gibi ciddi bir kar marjı elde ederek yine devlete sattılar birkaç ay boyunca. Bu dönem inanılmaz bir fonlama yaşıyorlar. Devlet bankalara bu uygulama vasıtası ile çok büyük bir gelir transferi yapmaya devam ediyor. Bankaların sermaye rasyoları da bu sayede güçleniyor. Bu da bankalarda çok yüksek üç aylık karların açıklanmasına neden olacaktır.
Diğer taraftan ise FED'den şahinleşen açıklamalar artmaya başladı. Mayıs'ta hızlanan bir faiz artışı ve daraltılan bilanço sürecine girebiliriz. Bu durum bizim gibi ülkelerde kur baskılarının yeniden artmasına neden olur. Bu da enflasyonun daha da artması sonucunu yaratabilir. ÜFE'nin %115'lerde bulunması da enflasyonu yukarı çekme riskinin sürmesine neden oluyor.
Bu nedenle en ucuz sektör olsa da bankalar için çok rahat olamıyorum. Ama teknikleri ve bilançoları ile cazip durumdalar. Bugün tamamının tekniklerini paylaştım. Durumlarını görebilirsiniz. Ben banka tercih edilse de, çok dinamik olunması gerektiğini ters bir gelişme halinde anında realize göze alınması gerektiği görüşündeyim.
Gönlüm yine de bankacılık sektörü dışında kalınması gerektiği yönünde. Bu ısrarlı yükseliş ne kadar daha sürebilir bilemiyorum. Ama Dolar bazında gördüğünüz gibi BIST'in gidebileceği çok daha fazla yer var. Ama şimdiden bu harekete başlaması için biraz erken gibi geliyor bana. Yabancı takası %36.7'e inmiş durumda. Yani yabancı şu an yok. Hala satıyorlar. Yabancının girişi başlasa o zaman tabiki iş değişir ama seçimlere kadar bu olur mu pek sanmıyordum. Pek sanmıyordum diyorum, çünkü son dönem yabancıyı etkileyebilecek bir gelişme yaşanıyor! ABD ile ilişkilerde gelişme emareleri var. F16 verilmesi konusundaki gelişmeler dışında bir müzakere heyeti ilişkileri geliştirmek için görüşme halindeler. ABD Dışişleri Bakanı, Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlunu Mayıs Ortasın'da ABD'ye davet etti. İlişkileri değerlendirmek istiyorlar.
Tüm bunlar pozitif gelişmeler ama, ben tekniklerde genel tedirginliğime devam ediyorum. Hep böyle olur, yok artık düşmez bu borsa diye düşündürdükleri anda satışlar bir anda yağmaya başlar. Bugün için de parabolic 2338 gibi seviyesini görürse satış yönünde sinyal üretir. Bu da satıcıların bir anda artmasına neden olabilir. Lakin teknik olarak parabolde bu yön değiştirmeler aynı şekilde çok kısa sürede yine yön değiştirebilir. Anlayacağınız çok karışık duygular içindeyim. Bir taraftan bu bankalara yoğun giriş mi yapmak lazım diye düşünürken, diğer taraftan da parabol satış yönüne dönerse, bu tablo da bir anda tersine dönüp hızlı bir realize gelebilir endişesi yaşıyorum.
Tüm konuları anlattım, teknikleri de paylaştım. Karar sizin.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim. İyi hafta sonları
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_