Maalesef Zelensky batıya güvenip NATO isteğinden geri adım atmayınca, ülkesi Rusya tarafından işgal harekatına sahne oluyor. Ama diğer taraftan da Rusya, ilk andaki Donbas bölgesine yönelik hamle ve isteğini, tüm Ukrayna'ya yönelik bir işgale dönüştürünce, Rusya da ABD ve Batının tuzağına düşmüş oldu.
Eğer Rusya'nın askeri müdahalesi Donbas bölgesi ile sınırlı kalsaydı, muhtemelen Biden'ın ilk açıkladığı yaptırımlarla sınırlı kalacak bir karşılık görecek, yaptırımların boyutu bu denli derinleşmeyecekti. Ancak, Putin işi Ukrayna'nın işgaline, zamanında kendisinden kopmuş diğer bölge ülkelerini tehdite dönüştürünce, dünyadan yaptırım yağmaya başladı.
Özellikle swift yasağı en önemli yaptırımlardan birisi. Rusya'nın bazı bankaları dışında bankalarına swift yasakları, Rus Merkez Bankası ve bankalarının ülke dışındaki varlıklarının dondurulması, işlem yetkilerinin kaldırılması, Rus hava yollarına 36 ülke hava sahasının yasaklanması , ticaret yasakları getirilmesi Rusya için ağır etkisi olacak tepkiler oldu. Bunun devamı da gelebilir. Özellikle enerji alımına yasaklar gelecek olursa, bu durum Rusya ekonomisi için yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Rusya'nın uluslararası faaliyet gösteren bir çok şirket ve bankasının batma riski ortaya çıkacaktır.
Bu ortamda dün yapılan ilk müzakerelerde, batının yaptırım gücünü arkasına alan Zelensky, ''Rus askerleri silahlarını bırakıp, Kırım dahil tüm Ukrayna'dan çekilmeli'' talebinde bulundu. Rusya da, Ukrayna'nın denize çıkan dölgelerini, Donbas bölgesini Ukrayna'dan ayıran bir harita talebi ve kendisi için risk teşkil edecek bölge ülkelerinin NATO'ya girmesinin engellenmesi talebinde bulundu.
Kısacası her iki taraf da anlaşmamak için ilk müzakereye gelmiş oldular. Bu tablo Rusya'yı ciddi ekonomik sıkıntıya sokacaktır. Oligarkların şirketlerinin batma riskleri ortaya çıkacaktır. Putin bu tablonun baskısı ile geri adım atıp, Ukrayna'dan çıkar mı, yoksa saldırılarının şiddetini daha da arttırıp, her şekilde Zelensky iktidarını yıkmaya mı çalışacaktır bu önemli bir soru olacaktır. Ben savaşın şiddetini arttırmasından endişe ediyorum. Yoksa bu denli yaptırımlarla geri adım atarsa, Putin devrinin sonunun geldiğini görebiliriz. Putin ciddi bir prejtij kaybı riski ile karşı karşıya. Ama kendisini düşünürse, ülkesi Rusya çok ağır ekonomik ve siyasi darbeler alabilir. Donbas'ın ötesine geçme hamlesi çok büyük bir hata oldu. Bakalım bu ortamdan nasıl bir çıkış deneyecek göreceğiz. Umarım bir diktatör yapılı lider daha siyaset sahnesinden düşer.
Rusya her ne karar alırsa alsın, artık yeni bir soğuk savaş dönemi başlamıştır. Rusya'ya uygulamaya geçilen yaptırımlar aynı hızla kalkmayacaktır. Ayrıca, batı Rusya'nın enerji kartını nasıl kullandığını gördüğü için, Rusya dışında enerji tedariği arayışlarına hız verecektir. Bu durumda Türkiye öne çıkacak, TANAP hattı ve BTC boru hatlarının öne çıktığını görebiliriz. Doğu Akdeniz, İsrail, İran enerji kaynaklarına yöneliş bizim için olumlu gelişmeler yaratır. Ancak, gördüğünüz gibi Biden bölge ile ilgisi bile olmayan çok sayıda ülke lideri ile görüşmesine rağmen, içlerinde Türkiye yer almadı. Yani maalesef bizim önemimiz öne çıksa da, siyasi ilişki anlamında ABD ve AB ile ilişkilerimizi mevcut iktidarla geliştirmek istemiyorlar.
Tabii bu arada, Putin geri adım atarsa, Rusya için batıya karşı çok ciddi bir yenilgi almış olacaktır. Bu durumun Çin üzerinde de etkileri olacaktır. Dünya ortak bir ekonomik yaptırım gücünü kime karşı kullanırsa kullansın, etkisi çok büyük olacak demektir. Türkiye olarak da, bu krizden ciddi yara alarak çıkacak bir Rusya ile ilişkileri korumak için batıdan dışlanma riski taşıdığımızı göz ardı etmememiz lazım. Demek ki, biz de tercihlerimizde bir takım değerlendirmeler yapmak durumunda kalabiliriz. Rusya-Ukrayna savaşı bizim de politikalarımızı sorgulatacak sonuçlara sahne olabilir.
Maalesef bu savaş tarım ülkesi olan ülkemizi uzun zamandır Rusya ve Ukrayna'dan tahıl ve ayçiçeği yağı ithalatçısı haline soktuğumuz için ve turizmde ciddi kayıplar yaşayacağımız için ilk anda olumsuz etkileyecek. Bu da enerjide artan faturamız gibi, tarım ürünlerinde de sıkıntılar yaşamamıza, yeni zam ve enflasyon baskılarına neden olabilir. Tüm bunları izleyip göreceğiz.
BIST olarak ise, ikinci bir müzakere kararı daha alındığından dünya borsalarında yaşanan alım etkisi ile güne başlanmasını bekliyorum. Ama Rusya'nın Kiev'e yönelmiş 45 km uzunluğundaki askeri konvoyunun olası risklerini göz ardı etmemek de lazım. Putin Zelensky'i diz çöktümek için daha şiddetlenen bir savaşı mı tercih edecek, yoksa batının yaptırımlarının ciddiyetini görüp, kendisi mi geri adım atacak buna göre borsalara etkisi değişecektir.
Bu arada şirketlerden çok iyi bilançolar gelmeye devam ediyor. Doas, yksln, goody de şu anki fiyatlarının çok üstünü görmelerine imkan verecek bilançolar açıkladılar. Ama savaşın riskleri yüzünden ne kadar karşılık gösterirler bilemiyorum. Lakin borsamızda çok sayıda şirketimizin çok ciddi potansiyel taşıdıklarını bilmemiz lazım. Belki yabancının olmaması hisselerin yükselişlerini sınırlıyor ama, sonrasında yabancının da geleceği günler başladığı zaman, borsa inanılmaz bir potansiyele yelken açabilir. Ama bunun için önümüzdeki seçimlere kadar beklemek durumunda kalabiliriz. Hisse bazlı ayrışmalar ise, şu ana kadar olduğu gibi yine olmaya devam edecektir.
Hala şiddetlenebilecek ciddi bir savaş riski gördüğümden dolayı, temkinli durmaya devam ediyorum.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_