Dokuz aylık bilançolar gelmeye başlayacak. Bankalar, ana sanayi şirketleri, demirçelikler, petrokimyacılar, beyaz eşyacılar, otomotivciler, sigortacılar, gsm'ciler, holdingler gibi bir çok sektör ve şirketten fiyatlarını yukarı çekebilecek bilançolar bekleniyor. Dolar endeksi tehlikeli seviyeden aşağıya doğru gevşemeye başladı, tedarik sorunları üretimleri sekteye uğratmaya başladığı için stagflasyon endişeleri konuşulmaya başladı. Bu durum ekonomileri durgunluğa sokacak olursa, FED'in politikalarını bir süre daha sürdürmek zorunda kalmasına neden olabilir. Bu nedenle ons altında yeniden yükseliş tepkileri görüyoruz. İşte bu ortamda kar satışları sonrası ABD dahil, dünya borsalarında yeniden yükseliş tepkileri görülüyor.
İşte yine böyle bir ortamda BIST'in de bu yükselişlere paralel tepki vermesini bekleyeceğimiz bir anda, maalesef çekirdek enflasyon ve faiz indirimi kararları ile kendimizi belirsizlik ortamına soktuk. 21 Ekim'de yeni bir faiz indirimi olacak mı endişeleri arttığı için, döviz kurlarında her gün yeni tarihi zirveler görülüyor. Bu şekilde artan kurların enflasyonu yukarı çekmemesi mümkün değil. Aynı anda brent petrol ve doğalgaz fiyatları da arttığı için, her alanda zamların sürme riski maalesef artıyor. Eğer bunlar yaşanırsa, bir süre sonra kriter yaptığımız çekirdek enflasyon da artacaktır. O zaman ne yapacağız merak ediyorum.
Bu arada cumhurbaşkanına tütün ve motorlu araçların ötv'sini üç katına arttırma yetkisi verildi. Bir süre evvel uyarmıştım, yakında tütün ve alkole zamlar gelir diye. Bunun da çok yakın olduğunu görüyoruz. Ki, fiyatlara zaten geçenlerde zam yapanlar vardı. Aynı şekilde akaryakıt pompa fiyatlarında ötv almayıp fiyatlar korunmaya çalışılıyordu. Ama bu şekilde hem brent, hem de kurlar artarsa pompada ötv limiti de kalmayacak ve sert bir dizel ve benzin zamları görmemiz kaçınılmaz olacak gibi duruyor.
İşte tüm bunların enflasyonu yukarı çekmemesi nasıl sağlanacak merak ediyorum. Kısacası yine kendi kendimizin önüne set çektik. Şimdi biz bunlara neden olursak, yabancı bu piyasaya şu anda neden girsin. Kurda zirve bekleyecektir. Sorun bu zirve nerede olacak? Faizler enflasyon düşmeden ne kadar indirilecekse o kadar yükseliş tepkileri sürebilir.
Hemen belirtmek istiyorum; yıllardır kurların, enflasyonun, cari açığın, işsizliğin, yüksek faizlerin, yetersiz üretimin, tarım ve gıdada enflasyonun, yurt dışı ilişkilerdeki gerilimlerin, güçler ayrılığı prensibindeki bozulmanın, ithal ekonomisinden kurtulamamış olmamızın, bir türlü hedefleri gerçekleşmeyen Orta Vadeli Programların, yıllardır güvence olarak dururken 2019 yılında hazineye devredilen TCMB yedek akçelerinin(aklımda kalan rakam 45 Milyar TL), zaman zaman azalsada hiç eksi olmamış olan TCMB rezervlerinde swap hariç ne eksi 40 Milyar Dolar'a düşmüş olmamızın, daha sayamadığım sayısız hatanın ve yapılmayanın ve bu nedenle de yaşanan güven sorununun nedeni tek başına TCMB değildir. Hatta TCMB'nın bu sorunlardaki payı aslında çok da düşüktür. Tüm bu sorunların ana nedeni ülkeyi kim yönetiyorsa o iktidar politikalarına aittir. Nihayetinde kamu israfı varsa, yatırım ve ihalelerin denetimleri yapılamıyorsa, kurlar durmadan yükseliyor ama bu duruma hala bir tepki verilmiyorsa, tepki veren TCMB başkanları son üç yılda dördüncü kez görevden alındıysa bu sorunların sebebi Merkez Bankasıdır diyemeyiz.
Her neyse, sonuçta tüm bunlar olsa da, Dolar bazında çok ama çok düşük kalmış olan BIST nedeniyle, BIST'in bu gelişmelere rağmen yine de yükselebileceğini söylemek istiyorum. Hisse bazlı pozitif ayrışmalar ise, çok daha belirgin olacaktır.
Hatta, elbet bu gidiş tersine dönecektir. İşte o zaman BIST ve içeriğindeki hisselerin Dolar bazında birikmiş potansiyellerinin bile çok üstünde artışlar yaşadığını göreceğimiz konusunda hiç bir kuşkum yok. Dolar ve enflasyonun yarattığı değer kayıpları, yeniden kurulum maliyetleri de düşünülerek hisse fiyatlarına yansıyacaktır. 1990 Körfez Krizi, 1994 Çiller'in Ocak kararları krizinde notlarımızın düşürüldüğü krizde, 1998 Rusya'nın moratoryum ilan ederek başlattığı bölgesel finans krizinde, 2001 bize ait bankacılık iflaslarının yaşandığı kriz sonrasında, 2008-2009 ABD mortgage krizi sonrasında hep dediğim gibi olmuş, BIST ve hisseler fazlası ile bu kayıp ve biriken potansilleri fiyat artışları ile telafi etmişlerdir. Hatta bu nedenle borsaladan sıfırlar bile atılmıştır. Yine benzeri olacak diye düşünüyorum. Sorun ne zaman?
İşte bu zaman konusu belirsizlik ve risklerimizin akıbetine göre netleşecektir. Ama sonrasında elbet bu sorunları aştığımızı göreceğiz. Sadece kendi insanımız ve kurumlarımızda biriken Döviz tevdiat toplamı bile 232 Milyar Dolar düzeyinde. Bu hesaplardan çözülmeler kalıcı şekilde başlayınca, en büyük adres borsa olacaktır. Ama şu an bu süre ve süreç ne kadar sürecek bunu maalesef bizlerin bilmesi mümkün değil. Karar verenler ve yönetenlerin aldıkları ve alacakları kararlara göre bunlar şekillenecektir. Umarım en kısa zamanda her şeyin düzene girdiği günlere de geliriz. Bu ülke hepimizin. Kimse, ülkesinin geri kalmasını, bu sorunları yaşamasını istemez.
Kısacası bu riskler ve sıkıntılarımız var diye BIST ve hisseler çok daha fazla düşer demek doğru olmaz. Tüm bunlara rağmen bile yükselişler olabilir. Ama teknik olarak 1370 desteği eğer aşağıya kırılacak olursa, işte o zaman yeni bir borsa satış dalgası ile daha karşılaşabiliriz.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_