Dün TCMB Başkanı sayın Kavcıoğlu'nun T24 Ekonomi yazarı Barış Soydan ile röportajından Dolar için önemli açıklamalar geldi. Bazı başlıklara dikkat çekmek istedim!
Kavcıoğlu, Eylül'deki Dolar yükselişinin nedenlerinin büyük kısmı FED'in yarattığı baskı demiş.
Rezervlerde swap hariç net rezerv değil, IMF'in de kullandığı gibi brüt rezervler dikkate alınmalı demiş.
Doların yükselmesi için bir neden olmadığını dile getirmiş.
Alınan tedbirler sonrası yıl sonuna kadar rezervlerin 135 Milyar Dolar seviyesine yükselmesini ve bir yıl içinde 50 Milyar Dolar gelmesini beklediklerini söylemiş.
Faizlerin önemli olduğunu, ama reel sektörün sorunlarının da önemli olduğunu ifade etmiş. Müteahhitlerin yüksek faiz rahatsızlığını çok sayıda sektörün de yaşadığını söylemiş.
Ülke risk primi cds'lerimizin 417 seviyesi ile, 197 cds'e sahip olan Brezilya'dan bile yüksek olmasının hakkımız olmadığını söylemiş. Brezilya örneğini özellikle verip, bu ülkede zenginlerin kendilerini yüksek duvarlı evlerle sosyal saldırılardan koruyabildiklerini, Türkiye'de böyle bir durumun söz konusu olmadığını söylemiş. Bence örneklemenin cds ile ilgisi yok. Sebep gösterilecekse, son iki-üç yılda görevlerinden alınan 4 TCMB başkanı, TCMB faiz politikasındaki uygulamalar, rezervlerimizin çok hızla erimesi, göreve geldiğinde faizlerin manşet enflasyondan düşük olmayacağını söylemişken, sonrasında bu söylemini çekirdek enflasyon olarak değiştirmiş olmasını, AİHM kararlarının, AYM kararlarının uygulanmaması gibi hukuk sorunlarını sebeplerden saymış olsa, bu nedenle yaşanan iç-dış güven sorunu nedeniyle cdslerimizin yüksek olduğuna dikkat çekse çok daha isabetli olurdu. Bildiğiniz diğer çok sayıdaki riskimizi saymadım. Zaten hepsini biliyorsunuz.
Eximbank reeskont kredi tutarının 20 Milyar'dan 30 Milyar'a yükseltilmesinin gerektiğini ama bu paranın dövize gitmesinin de engellenmesi gerektiğini ifade etmiş.
İhracatçıların yurt dışında tuttukları 20 Milyar Dolar'dan fazla parayı ülkeye getirmeleri sağlanmalı demiş.
Anlayacağınız, döviz rezerv artışı konusunda, dış kaynak, fon ve doğrudan yatırım girişi için bir takım beklentiler var. Faiz indirimi kararı ile kurların yükseltilmesi de bu kapsamda planlı bir karar olabilir. Bakalım gelişmeler sayın Kavcıoğlu'nun beklentilerine paralel mi gerçekleşecek göreceğiz.
Bu arada ECB ve FED'den de enflasyon konusunda yüksek seyirle ilgili açıklamalar da gelmeye devam ediyor. ECB enflasyondaki yükselişin sürdüğüne dikkat çekerken, FED Başkanı, eğer enflasyon kalıcı olmaya kalkarsa FED tedbirlerini alır diyor. Dünya, yaşanan enflasyonu ilk anda pandemi yüzünden bastırılan talebin geçici yansıması olarak gördüğü için tepki verme konusunda ağırdan alıyor. Ama enflasyon, yaşanan emtia, enerji, gıda fiyat artışları ve konutta yaşanan fiyat yükselişleri ile sürmeye devam ederse arka arkaya tedbirlerini açıklamaya başlayabilirler. Böyle bir sürece girecek olursak, sayın Kavcıoğlu'nun döviz için beklentileri gerçekleşir mi bilemiyorum. Umarım düşündüğü gibi olur.
BIST ise bu gelişmeler içinde dışarıdan negatif ayrışmıştı. Şimdi ise hisse bazlı tepkiler verse de, henüz yaşadığımız düşüşü telafi edemedi. Teknik seviyeleri paylaştım. Hangileri kırılırsa endeks olarak o yönde gelişmeler görürüz. Ben olası risklerimiz yüzünden endeks olarak değil de, yine hisse bazlı odaklanmak daha doğru olacaktır görüşümü koruyorum. Ama endeks olarak da iyimser olduğumu söylemek istiyorum.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_