Uzun süredir düşen yabancı takası geçen hafta % 43.08 seviyesini aşınca, acaba yabancı dönüyor mu diye umutlanmıştım. Çaktırmadan ufak ufak alan yabancı %44-%45 takasa yükselir mi diye heyecanlandım. Ama maalesef %43.18 oranı sonrasında yeniden yabancı satışları geldi. Bir anda yine satmaya başladılar. Alım görülen bankalar da satıştan nasibini aldı. Yabancı takası yeniden % 42.67 seviyesine inmiş durumda. Sanırım bu oran biraz daha düşüş yaşayacak.

Maalesef yeni bir hikaye araken, kendi içimizde stresi arttıracak kararlarda ısrarımız sürüyor! Kanal İstanbul'un temeli atıldı. Söylenen hesaplara göre 15 Milyar Dolar civarında bir bedelle bitmesi planlanan proje için, yurt dışında hesaplanan maliyetin 40 ile 65 Milyar Dolar boyutuna çıkabileceği haberleri yer alıyor. Deprem riskinin her geçen gün kendisini hatırlattığı bu günlerde, İstanbul için en az 200 Bin binanın dönüşmesi gerektiği açıklamaları var. Önceliklerimiz konusunda ülkenin zaten kaynak sorunu çektiği bu ortamda acaba seçtiğimiz öncelikler doğru mu diye düşünmek gerek. 

İktidar ve muhalefet açısından yapılan açıklamalara bakınca, olası iktidar değişiminde projenin sonlandırılacağı açıklamalarına karşılık, iktidar uluslararası tahkime dikkat çekiyor. Sizce bu tartışmalar yabancı yatırımcılar açısından nasıl görülüyordur? Ayrıca, bir süre öncesinde yine çok büyük maliyetlerle ülkenin her yerinde yaptığımız Kent Hastanelerinde el değiştirme haberleri okuyoruz. Yabancılara satılma haberleri okuyoruz. Peki niyet bu hastaneleri yapıp, yabancılara satmak mıydı? 

Kısacası önümüzdeki dönem açıklanan anketlerdeki tablolar nedeniyle iç siyasette de erken seçim tartışmaları hiç kesilmeden sürecek diye düşünüyorum. Böyle bir ortamda yabancının yeniden kalıcı geri gelmesi için yeni hikayeler lazım. Bunlardan birisi AB ile Gümrük Birliği güncellemesi olabilir. Bu konuda haberlere bakınca sanki pozitif gelişmeler var gibi. Ama haberler ne kadar temiz ve gerçek durumu yansıtıyor çok emin olamıyorum.

Diğer bir yeni hikaye nedeni ise ABD ile ilşikilerde olacak olan pozitif bir gelişme olur. Şimdilik bu konuda Afganistan Kabil Havaalanının işletmesi dışında ekstra olumlu bir gelişme yok. Bu konunun da ilişkilerde bir dönüşümün başlaması için yeterli bir gelişme olacağını düşünmüyorum. 

Kısacası FED dahil tüm risklerimiz karşımızda duruyor. Tek olumlu gelişme aşılama hızımız arttı. Umarım bu konuda en kısa sürede pandeminin kontrol altına alındığını görürüz. Ama bunu yaparken yeni varyant patlaması yaşanan Rusya'dan sırf döviz girsin diye, kontrolsüz bir turizm kabulü riskin yeniden artmasına neden olur.

İşte yine mevcut risk ve gündemelerle haftaya başlıyoruz. Bu hafta ABD tarım dışı verisi yine en önemli etkenlerden birisi olacaktır. Beklenti 600 Bin kişi civarı bir artış. Bunun üstünde ve artında gelecek rakamlar piyasalara etki yapacaktır. Ben yüksek bir istihdam verisi bekliyorum. Bu nedenle FED varlık alımları ve faiz tartışmaları ortada durmaya, gündeme gelmeye devam edecektir.

ABD tarafından ciddi bir enflasyon ve faiz riski sürerken, içeride de, pandemi sonrası konaklama sektöründe % 40, hizmet-yiyecek sektöründe de % 30 civarı fiyat artışları görülüyor. Yani bu demek ki, kurları bir şekilde düşürmeyi başaramazsak, gelecek enflasyon verilerimizde düşüş değil, ciddi yükselişler sürecektir. Bu ortamda faiz indirimi çok zor olur. Arttırmak da piyasanın işleyişi için büyük sıkıntı yaratır. Böyle ortamda zaten para azalmışken, halka arzlara ara vermek gerekiyor. Yoksa gördüğünüz gibi, dolaşımda hisselere kalan para dağılıyor. Bu nedenle de yükselişlerin arkası gelmiyor. Bir anda satışlarla karşılaşıyoruz.

Geçen hafta yapılan kapanış kötü oldu. Eğer 1392 ve 1378 desteklerinin altına inecek olursak, birkaç kez dikkat çektiğim sert düşüşler yaşanabilir. Bunun olmaması için 1400 üzerinde kalan bir BIST şart. Ama böyle olsa da, yükselişlerde neredeyse her seviyede dirençler olduğu için, ciddi bir yükseliş olmasını da beklemiyorum.

Ozaman sonuç nereye çıkıyor? Yaz boyunca sıkışık bir borsamız olacak. Hisse bazlı takibe devam edeceğiz. Olası fiyat artışları nedeniyle, talebin öne çekilmesi otomotiv satışlarını patlatmış durumda haberlerini okuyoruz. Bu nedenle otomotiv sektöründe, beyaz eşyada, elektronik sektöründe pozitif bir gelişme bekliyorum.

Ama yine de uzun bir bayram tatili olan temmuz için dar hacimli bir piyasa beklentimi koruyorum.

Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.

NOT: 10:00'da sevgili Perihan Tantuğ ile Ekotürk Tv. İlk Seans programında skype bağlantısı üzerinden gündemi konuşacağız. İlginizi çekerse bilginiz olsun.

Bu arada 23-24-25 Haziran günlerinde kısa bir tatil yapacağım. Laptop'um yanımda olacak. Fırsat bulduğumda paylaşımlarım sürecektir. Ama sesim çıkmazsa merak etmeyin.

    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_