Riskli Bölgedeyiz!

21.06.2021 09:23
  •  A 

Maalesef NATO'ya yüklenen beklentiler gerçekleşmedi. Üstüne ABD büyüme ve enflasyon verilerindeki artışlar hızlanınca, FED'in faiz artışı başlangıcını 2024 yılından 2023 yılına çekmesi küresel piyasalarda bozulmalar yarattı. Uzun zamandır ABD ekonomisi ile ilgili işler düzeldikçe borsalarda ve ons altında satış baskısı oluşacak uyarıları yapıyordum. ABD verileri ve FED'den gelen son açıklamalar uyarılarımın içeriklerindeki risklerin konuşulmasına neden oldu. 

Aslında eğer FED faizleri 2023 yılında artacaksa bu kadar tepki şu an için fazla. Bunun kısmen yukarı yönlü tepkilerini ABD endeksleri ve ons altın fiyatlarında görebiliriz. Ama sorun, ya faiz indirmi çok daha öne çekilirse riskinden kaynaklanıyor. Evet, ben de bu endişeye sahibim. 2021 son çeyrek, ya da 2022 başlarında varlık alımlarını azaltma yönünde FED kararlarının duyulması riskinden çekiniyorum. Bununla birlikte, eğer FED'in dediği gibi yıl biterken ABD enflasyonu düşmeye başlarsa, o zaman bu korku dağılmaya başlar. Ama şu anki tablo riskli yönde gelişmenin sürdüğü yönünde.

Dışarıdaki borsalarda düşüşler bu riskler nedeniyle yaşanıyor ve bu gayet doğal. Çünkü gelişmiş ülke borsaları zaten tarihi zirvelerine çıkmışlardı. FED tarafında riskler belirince, borsalara kar satışlarının gelmesi gayet doğal. Lakin BIST için durum böyle değil! Yani BIST de zaten zirvelerdeydi de, o nedenle düşmüyor. Maalesef bizim sorunlarımız ve risklerimiz gelişmiş ülkelerdeki ile benzer değil. Yani onlarda sıfır faiz ve bol likidite varken, bizde artan enflasyon, faiz ve kurlar var. Bunun karşılığında da özellikle döviz rezervlerinde ise nette swap hariç eksi tablolar var. BIST ise bu ortamda Dolar bazında öncesinde görmüş olduğu seviyelerin 1/3 düzeylerinde oldukça düşük seyrediyor.

Özellikle TCMB üzerindeki özerklik sorunu nedeniyle ciddi bir güven kaybı var. TCMB'nın özerkliğinin çok önemli olduğunu, buna dokunulmaması gerektiğini zamanında bu nedenle ısrarla yazıyordum. Maalesef son iki yılda 4 kez başkan değişimi yaptık. Bu ortamda son gelen yönetimin ve iktidarın olası para politikalarına bakışından çekiniliyor. Aynı zamanda ABD başta dış ilişkilerde ciddi sıkıntılarımız var. Bu ve benzeri riskleri çok kez detaylı şekilde yazdım durdum. Bu risk ve belirsizliklerimizde maalesef düzelme yok. Hal böyle iken FED risklerinin artmasına rağmen, biz kamu harcamalarında hala Kanal İstanbul gibi, devleti çok uzun süre taahhüt altına sokacak yatırımlarda birçok konuda olduğu gibi inatlaşmaya devam ediyoruz. Maalesef bu inatlaşmalar bize yaramıyor. Tüm dengelerimizi ve piyasalarımızı bozuyor. Dikkat ederseniz 2008'e kadar dış fon girişlerinde sorun yokken, 2008'de başlatılan Balyoz, Ergenekon gibi süreçlerle iç siyaset ve ekonomide tüm gidişi olumsuza çevirdik. Ozaman da yapılanların hukuksuzluğu tüm medya ve siyasette dile getiriliyordu. Ama yargıya karışılmaz, gittiği yere kadar gitsin diyerek bunlara kulak kapadık. Sonu ne oldu gördünüz. O süreçte yapılanların hepsi bir paralel yapılanmanın yarattığı devlete karşı yapılan terör hamlesi çıktı. Ama zaten bunları bizler çok kez yazmıştık. 

Neyse bu konuları bir daha yazmaya gerek yok. Şimdi ne yapmalı? Çok net, TCMB özerkliğini en kısa zamanda sağlamlaştırmalı ve artık TCMB'na karışılmamalı. Dünya ve ülkemiz için finansal riskler çok net. Bu durumu normale çevirene dek, büyük kamu harcamalarını askıya almalı. Bütçe gelirlerini arttırıcı kararlar almalı. Bütçede faiz dışı fazla hedefleri yukarı çekilmeli. Üretimi teşvik etmeyecek, rant ekonomisinin ötesinde hemen bir getirisi olmayacak kamu yatırımlarından en azından bir süre vaz geçmeli. Cari açığı düşürecek tedbirleri devreye almalı.

Hukuk, siyaset, demokrasi, meclis, güçler ayrılığı, kurumların yönetiminde liyakat önceliği, eğitim reformu, üretim reformu, TCMB rezervlerinin arttırılması sağlanmalı. Kavga ve gerilim yaratan dil terkedilmeli. Yapılması gereken hamleler, alınması gereken kararlar gecikmeden yapmalı. Geciken kararların sonrasında bir anlamı kalmadığı görülmeli. Misal, iki önceki TCMB Para Politikası Toplantısında açıklama metninden çıkartılan, sıkı para politikası ve enflasyonda kararlılık ifadelerini geçen haftaki toplantıda yeniden metne ekledik. İyi de öncesinde neden çıkartmıştık? Şimdi öncesinde bu ifadeleri metinden çıkartmanın yarattığı güvensizliğin kurdaki ve piyasalardaki yansımalarını görüyorsunuz. Bu hataların telafisi kurumlarda ciddi güven erozyonu yaratıyor. Sonra doğru yapmaya çalıştıklarınıza bile güven kalmıyor.

Kısacası bir kaç yılda bir aynı içeriklerle yeni bir OVP(orta vadeli program), YEP(Yeni Ekonomi Paketi), hukuk, eğitim, üretim, ekonomi, maliye reformu yapacağımıza, artık açıkladığımız bu programların içeriklerini yapalım. Yoksa sözde ve kağıt üzerinde kalan reform kararlarının hiç bir yararı olmuyor.

En Az % 50 Nakit Korunmalı!
              Maalesef bu ortamda piyasa dengeleri yeniden bozuluyor. BIST için bir süredir uyardığım teknik destek olan 1392 seviyesindeyiz. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması halinde ''düşüş 1345 - 1300 seviyelerine doğru hızlanır'' uyarılarım ciddileşmiş durumda. Bu hafta bu yönde düşüş ile güne başlanmasını bekliyorum. Düşüş şirketlerin kötülüğünden değil. Makro ekonomi, finans açısından mevcut riskler nedeniyle bu tablo yaşanıyor. En kısa sürede gerekenleri yapmaya başlamazsak, daha da bozulma kaçınılmaz olur. Dolar kurunda 8.77-8.80 direncinden aşağıya dönüş sağlanamazsa, kurların yeni zirvelere yönelmesi, enflasyon ve faiz baskısı yaratacaktır. 

Böyle bir ortamda güven kaybolunca alıcılar da kaybolur. İşlem hacmi düşük şekilde düşüşler yaşanır. Panik satışları artar. Bu ortamda bunun nedeni şirketler kötü diye değildir. Hatta bir çoğundaki beklenti, gelecek bilançolar için de gayet iyiyken bu riskler vardır. Ama diğer taraftan da hisselerin fiyatları gerçekten ciddi düştüğü için, bazılarında da bir anda sert alımlar yaşanabilir. Patronlar-şirketler yeniden geri alım kararları açıklayabilirler. 

Kısacası yeni hisse alınacaksa, olası düşüş riskleri bilinerek bu yapılmalı. Bir süre orta-uzun vadeli yatırımcı olmak zorunda kaldığımız bilinmeli. Umarım en kısa zamanda yapılması gerekenleri yapmaya başlarız. TCMB tarafından en kısa zamanda yapılacak, ''enflasyonda düşüş olsa dahi, kalıcı düşüş görülmeden yıl sonuna kadar faizlerde indirim düşünmüyoruz'' açıklaması piyasaların normalleşmesine katkı sağlar. Bunu bir kaç kez yazdım. Ama tam tersi hava yaratıldığı için maalesef sıkıntı sürüyor.

1345 ve 1300 seviyesine doğru olası düşüşler yaşanacak olursa, orta-uzun vadeli bekleme riskine rağmen yeni öngörülerim de gelebilir. Çünkü görülen fiyatların çoğu gerçekten de ciddi iskontolu rakamlar. Bir doğru karar ve olumlu gelişme bir anda fiyatların yukarı tepki vermesine destek olabilir. Detaylı teknik seviyeleri Destek-Direnç Tablomuzda detaylı bulabilirsiniz. Düşüş halinde 1379'da ara destek var. Ama düşüşün daha da artması halinde 1192 seviyesinde 6 Kasım 2020 tarihinde bıraktığımız bir gap boşluğunun dolma riski de var. Umarım oraları görmeyiz 

Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim. Başlangıcı stresli olsa da, bitişi iyi bir hafta olur umarım.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 18.06.2021
    09:19

    Dün TCMB da FED gibi faizleri sabit bıraktı. Önceki metinlerden çıkarttığı sıkı ve kararlı para politikası ifadeleri metne yeniden girdi. Ama yine top çeviren ifadeler var. Bugün bir çok yorumcu bu ifade ne anlama geliyor, TCMB ne demek istedi diye soruyorlar. Yan... Devamı »

  • 17.06.2021
    09:18

    ABD Merkez Bankası FED, dünkü toplantısında faizleri mevcut haliyle %0 - %0.25 aralığında sabit bıraktığı gibi varlık alımları da sürecek dedi. Başkan Powell'ın açıklama başlıkları şöyle; * Ekonomik aktivite ve istihdam göstergeleri iyileşti Devamı »

  • 16.06.2021
    09:01

    Bugün ABD Merkez Bankası FED'in Kararlarını duyacağız. Gözler başkan Powell'dan gelecek açıklamalarda olacak. FED'in genel görüşü enflasyonun geçici olduğu ve yakın tarihte varlık alımı ve faiz politikalarında değişiklik olmayacağı şeklinde. Ancak b... Devamı »

  • 15.06.2021
    09:01

    Ne Değişti? NATO zirvesi gerçekleşti. Özel bir başlık atmadım. Çünkü dün gündem ve risklerimizde değişen bir şey olmadı. Yunanistan ile Ege ve Doğu Akdeniz sorunlarını çözdük mü? S-400 ya da F35'lerimizle ilgili aldıkla... Devamı »

  • 14.06.2021
    08:51

    Bugün NATO zirvesi başlıyor. Bizim açımızdan ABD Başkanı Biden ile Cumhurbaşkanımız ilk kez görüşecekler. İki ülke arasındaki sorunların ve gerilen ilişkilerin akıbeti açısından önemli sonuçları olacak bir görüşme olacaktır. Eğer pozitif bir g&... Devamı »