Bir süredir ABD'nin büyümesinde ciddi hızlanma olacağını ve bu nedenle de enflasyonunda görülecek artışların FED para politikalarını baskılayacağı uyarılarını yazıyordum. ABD'de gelen Nisan ayı TÜFE'si % 3.6 olan beklentinin de üstünde % 4.2 geldi. Mart TÜFE verisi % 2.6 idi.
Açıkçası gelen enflasyon benim bile beklentilerimin üstünde oldu. Son 13 yılın en yüksek enflasyon verisini gördük. İşin ilginci bir kaç ay evvel bu rakamları imkan dahilinde görmeyen piyasalar, gelen enflasyona rağmen aşırı bir tepki vermedi. ABD borsalarında ilk anda gelen satışlar, sonrasında alımlarla karşılandı. ABD tahvil faizlerinde de aşırı bir tepki görmüyoruz. Ons altın da ilk anda 1.808 $'a düşmesine rağmen, şu an yeniden 1.855$ seviyesine çıkmış durumda.
Ancak ABD'de aşırı bir tepki görmesek de, bizim tarafta ise kurlarda sert bir tepki yaşandı. Dolar kuru karşılığı bizim kapalı olduğumuz anlarda 8.51'e kadar çıktı. Şu an ise 8.40-8.41 aralığında işlem görüyor. Kurun seviyesi çok önemli. Bir süredir dikkat çektiğim 8.48 ve üstünde yer alan 8.58 dirençlerini kıracak olursa, teknik olarak bir süredir paylaştığım üst dirençler olan 8.80 - 9.00 - 9.20 ve 9.50 seviyelerine doğru hızlı bir yükseliş yaşanma riski artabilir.
Eğer kurlarda bu yönde bir hareket görürsek, o zaman bunun enflasyon üstünde etkisi nedeniyle, enflasyonda da beklediğimiz düşüşün tersine yeniden artışlar görülür. Böyle bir ortamda TCMB'nın olası faiz indirimini değil, yeni faiz artışlarını beklemek daha doğru olur. Yok, eğer kurlar artarken faiz indirimi yapılırsa, bu takdirde kur artışı daha da yüksek olabilir.
Maalesef ev ödevlerimizi doğru yapmadığımız, piyasalara güven vermediğimiz, katma değerli üretim dönüşümünü bir türlü beceremediğimiz halde, bir de dövize endeksli ihalelere devam etmemiz nedeniyle, ülkemiz 450 Milyar direk dış borç ve dövize endeksli diğer borçlarımızla birlikte yaklaşık 560 Milyar Dolar civarında bir döviz borcunun baskısını yaşıyor.
İşte bayram sonrası böyle bir haftaya başlıyoruz. Aşılanmalarda yaşanan gecikmeler de maalesef pandeminin konrolünü geciktiriyor. Son kapanma kararı sonrası 5 Bin vakaya düşme beklentisi vardı ama maalesef bunun iki katı düzeydeyiz. Bugün ise buna rağmen kademeli normalleşmeye geçiliyor. Umarım yeniden vaka artışları ve can kayıplarında artışlar başlamaz. Çünkü böyle bir risk yeniden artmaya başlarsa, ülke olarak bel bağlanan turizm girdileri de çok zora girecektir. Benim açımdan turizm gelirinden çok daha önemlisi, insanımızın canıdır. Bunu düşünmeden, sırf aman turizm gelirleri artsın diye kontrolsüz normalleşme geçecek olursak, çok daha sıkıntılı günlere açık oluruz. Ayrıca görüyorsunuz vakalardaki artışlar ülkemize yönelik seyahat kısıtlamalarının artmasına neden oluyor.
Neyse, işte böyle bir güne başlıyoruz. Kurlarda geri çekilme yaşanıyor. Ama böyle bir ortamda endeks olarak değil de, hisse bazlı odaklanmanın daha tedbirli bir davranış olacağını düşünüyorum. Bir süre dikkatli olmakta yarar var. Bu ortamda kesinlikle krediden uzak durun. En az % 50 nakit pozisyon korumak da doğru olur. Olası endeks tekniklerini zaten biliyorsunuz. BIST 1.445 ve sonrasında 1.460 üstüne çıkarsa, her şeye rağmen yükselişi sürebilir. Alt tarafta ise 1.400'e kadar kademeli destekler var. Tablolarda bunları görebilirsiniz.
Şampiyon Beşiktaş'ı Kutlarım!
Bu arada cumartesi günü lig bitti. Beşiktaş şampiyon oldu. Tüm Beşiktaşlıları kutlarım. Bu kadar stres ve sıkıntı arasında takımları bir nebze olsun yüzlerini güldürmüştür.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_