Dün yılın ikinci enflasyon sunumunu yapan TCMB Başkanı Kavcıoğlu, kurdaki yaklaşık % 20 geçişkenlik, gıda ve enerjideki artışlar nedeniyle enflasyonun yüksek geldiğini, 2021 yıl sonu enflasyon beklentisini önceki % 9.4 seviyesinden % 12.2'ye revize ettiklerini açıkladı. 2022 için de yıl sonu enflasyon beklentisi % 7.5 olarak 0.5 puan yukarı revize oldu.
Yıl başından beri enflayonda artış olacağını yazıyor ve % 9.4 olan önceki beklentinin gerçekçi olmadığına dikkat çekiyorduk. Sonuçta dediğimiz oldu. Ülkede işlerin yoluna girmesi için bizlerin değil, MB'nın hedeflerinin ve söylediklerinin tutması önemli. Ki, söylenenlere güven oluşsun.
Başkanın sunumunda sıkı para politikasında kararlı olduklarını tekrarlandı. Faiz politikasında hem beklenen, hem gerçekleşen enflasyonun üstünde faiz uygulayacağız demesi bu konudaki hangisine göre faiz belirlenecek endişelerini bitirmiş oldu. Bu olumlu bir açıklama. Ama başkan, enflasyondaki tepe noktası için Nisan ayını düşündüğünü dile getirdi. Bu konuda da hatalı çıkabilirler. Enflasyondaki zirvenin en erken mayıs ayında, hatta belki de haziran ayında görülmesini bekliyorum.
Eğer hedefleri her kalemde olumsuz yönde revize ederseniz, o zaman sonrasında verdiğiniz hedef ve açıkladığınız beklentiler yeterli güven vermez. Benim tereddüt yaşadığım diğer bir konu da, faiz enflasyonun üzerinde olacak dedi. Ama üstünde olacak sözü göreceli bir kavramdır. Diyelim ki bu ayki enflasyon yine arttı ama geçen ayki % 16.19 seviyesine göre % 17, %17.50 civarı geldi. Bu takdirde bakınca, politika faizleri % 19 olduğu için, enflasyonun üstünde bir seviye. Peki politika faizini % 18'e indirdik deseler bu seviye de enflasyon üstünde olmayacak mı diyorum! Yani faiz enflasyon üstünde olacak sözü başka, faizler uzun süre ve-veya yıl sonuna kadar düşmeyecek demek başkadır. Ben TCMB'nın enflasyonda gerçekten bir geri dönüş başladığı net görülmeden faizlerde indirim denemesinden çekiniyorum.
İyi de nesi kötü faizleri düşürmenin? Düşük faizi kesinlikle savunan biriyim. Ama bunu enflasyonu kontrol altına almadan yaparsanız, kurların yükseliş tepkisi olur. Rezerv ve dış kaynak girişleri de kısıtlı ise, bu durum ekstra kur yükselişi yaratır. Kurların artışı ithalata dayalı ekonomi olarak tüm fiyatları yukarı çeker. Başkanın kendisi enflasyonda % 20 kur geçişkenliği olduğunu söylediğine göre, kurlar daha da yükselirse enflasyonun kısa vadede düşmesini beklemek inandırıcı olmaz.
Lafı bağlarsak, dünkü enflasyon sunumu piyasayı rahatlatmıştır diyemem. Önümüzdeki ayları ve uygulamalarını göreceğiz neticeyi öyle anlayacağız. Bu süreçte tedbirli olmayı ihmal etmeyiniz.
BIST için teknik olarak sıralı 1.409 - 1.416 dirençleri var. Bu seviyeleri geçebilirsek, o zaman da 1.430 - 1.445 dirençleri karşımıza çıkacak. Eğer 1.445 yukarı kırılırsa, o zaman BIST düşüşten kurtuldu ve yeniden yükselişe geçiyor beklentisine sahip olurum. Şu an için bu dirençlerden özellikle ikincileri kırılmazsa, yeniden satış baskıları ile karşılaşabiliriz. Yabancı ciddi satış yaptı ve geri dönmüyor. Mevcut paranın önemli kısmı yeni halka arzlara ve kripto paralara bölündü. Tüm bunlar piyasadaki hacmin düşük kalmasına neden oluyor.
Teknik yukarı yönlü görüntü verdiği için pozitif bir algı yaratıyor bende. Umarım öyle olur. Ama düşüş yaşanırsa, teknik olarak 1.394 - 1.390 ilk destekler olur. Altında ise, 1.379 - 1.374 - 1.365'e doğru olası düşüş seviyelerimiz olarak görülüyor. Bu ortamda ben yine hisse bazlı odaklanmayı daha doğru buluyorum.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_