Ekonomi ve finasman sorunlarımız çok ciddi. Ama faiz kararı ve başlatılacak yapısal reformlar ile bu sorunları çözüm yoluna sokmak elimizde. O nedenle bence en büyük risklerimiz olarak AB ve ABD ilişkilerinde yaptırım gelişmelerini görüyorum.
Yunanistan ile sorunumuz AB-Türkiye sorununa dönüştü. Yunanistan ve Fransa sorunu bu boyuta dönüştürmeyi başardılar. 10-11 Aralık'ta AB liderler zirvesinde konu gündeme gelecek. Bakalım yaptırım kararı çıkacak mı, çıkarsa ilişkileri tümden bozacak boyutta bir karar duyacak mıyız bu detaylar piyasalar için çok önemli.
Aynı şekilde ABD'de Biden Ocak ayında görevi teslim alınca, ABD ilişkilerinde de yaptırım riski gündeme gelecek. Biden'in oluşturmaya başladığı kabinesinde aleyhimizde olacak başkan yardımcısı Harris dahil, çok kişi var. Şimdi de Savunma Bakanı olarak zamanında bölgedeki ABD kuvvetlerine komutanlık yapmış olan ve bölgede bulunduğu zaman YPG'nin hamiliğine soyunmuş bulunan emekli general Austin'in adı geçiyor.
Yani asıl piyasa riskleri dış ilişkilerimizdeki risklerden kaynaklanacaktır diye düşünüyorum. Bu sorunlar pazarlığa tabi. Ama neyi pazarlık yapabiliriz ki! Ege, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki haklarımızdan vazgeçtik diyebilir miyiz? Ya da Suriye-Irak arasında sınırımızda Kürt devleti kurulmasına göz yumabilir miyiz? Her ikisi de evet diyebileceğimiz konular değil. Ama maalesef istenen tavizler bu konularda. Suriye'de Kürt Devleti ilanı çok yakın gibi duruyor. Ama Irak Kürt özerk bölgesi ile konuyu bağlayamazlarsa, o zaman Barzani ile Suriye YPG'si arasında çatışmalar başlayabilir. Barzani kendi çizgilerine gelsin diye Irak'ı da yeniden karıştırmaya başlayabilirler.
Anlayacağınız etrafımızı saran çember iyice daralmaya başladı. Türkiye olarak bütünlüğümüzü korumak istiyorsak, tüm bunlara karşı kararlı tutum sergilemek zorundayız. Ama bu esnada da demokrasi ve hukuk başta yapısal reformları hızla hayata geçirmeliyiz. Yoksa uluslar arası camiada yanlız kalıyoruz.
İşte bu riskleri analiz etmek, ani gelişmelerin yaratacağı riskleri önceden görmek çok zor. Son dönem piyasalardaki tedirginliklerimin ana nedenlerini bir kez daha yazdım. Bu ortamda cesaret edebildiğim kadar teknik destekleri referans alarak paylaşımlarımı yapmaya çalışıyorum. BIST üzerinde bu riskler nedeniyle baskının bir süre daha süreceğini bilmenizi isterim. Bu esnada hisse odaklı ayrışmalar yine öne çıkacaktır. Her iki riskin gidişine göre genele yayılan bir kötüleşme ya da topyekün iyi bir piyasaya dönüş göreceğiz. Ama hangisi olacak şimdiden söylemek mümkün değil. Yabancı da alımlarına ara vermiş durumda. Onlar da izlemede kalıyorlar.
Hepinize başta sağlık olmak üzere bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_