Gündem Enflasyonu Var!

09.11.2020 09:13
  •  A 

Hangi gündemi konuşalım ben de saşırdım!

              ABD Seçimleri!
              ABD'de Biden büyük fark atacak diye başlanan seçimlerde, bir ara Trump yine kazandı diyecek duruma gelmiştik. Sonra ise birden işler değişti ve Biden kazandı. Ama henüz itirazlar var. Trump mahkemeye gitti. Ölülere oy kullandırıldı, sayılmayan oylar çıktı, farkı kapatmaya başlamış ve çok az fark kalmış, buna kıyasla sayılmamış çok oy varken sayım durduruldu itirazları, sayım yapılan çok sayıda bilgisayarın bir anda bozulması itirazları, sonuçlar açıklanırken devam eden eyalet oylamaları, kısacası Türkiye'yi aratmayan bir ABD seçim süreci izledik. Hala sonuç net değil. Tamam Biden yetenden çok daha fazla delege çıkarttı. Ama itirazlar kabul edilirse, dava süreci başlayabilir. Bu durumda Trump görevine devam edebilir. Bu süreç duruma göre 6 ayı bile bulabilir.

Peki Biden netleştiğini varsayalım, Türkiye ile ilişkiler iyi mi, kötü mü olacak? Bu soruya Trump zamanında çok mu iyi ilişkiler yaşamıştık diye sormak geliyor içimden. Ama Biden ile de Obama'nın başkan yardımcılığı döneminden bu yana fazlası ile tanışıklığımız var.

Uluslararası ilişkilerde masanın önünde ve gerisinde çok fazla sayıda pazarlıklar olur. Biz öndeki uzlaşmazlıklara bakarken, arka planda yapılan uzlaşmalar beklentileri değiştirebilir. 

Neyse, bu konu hakkındaki görüşlerimi yazdım. Zaten yazılı ve görsel medyamız sağolsun, bizim seçimlerden çok daha fazla saniyesi saniyesine ABD seçimlerini detaylıca takip etti, canlı yayınlarla tartıştı durdu. Bana söyleyecek söz bile kalmamıştır.

TCMB Başkanının Görevden Alınması!
              İşte bizi daha yakından ilgilendiren önemli bir gündem. Başkan hafta sonuna girerken gece yarısı görevden alındı. Yerine Naci Ağbal getirildi. Naci Bey Maliye Bakanlığı döneminden beğenilen, liyakat sahibi itibar edilen biridir. Bu bakımdan güven etkisi pozitif bir değişiklik olmuştur. Ama önemli olan TCMB başkanının kim olduğu değil, artık özerkliği gittiği için, gelen başkanın gereğini yapıp yapamayacağıdır! En kısa zamanda, hatta 19 Kasım PPK toplantısını bile beklemeden en az 400-500 puanlık politika faiz artışı yapabilecek midir bu önemli. Eğer yapamazsa, faizi mevcut şekilde baskılamayı sürdürürse, kurlarda gördüğümüz düşüş, sonrasında yeniden yükselişe döner. Bu arada düşen kurlar yeni alım fırsatı yaratmış olur. DTH'lar artmaya devam eder.

Ama dediğim gibi bir faiz artışı yapacak olursa, değişimin pozitif etkisi daha kalıcı olur. Lakin iş sadece MB faizi ile bitmiyor. Devamında kamusal tasarruf tedbirleri, yargıda, eğitimde, güçler ayrılığı ilkesinde, kamuda yeni bir paralel yapılanma şikayetlerinin önlenmesi gibi birçok alanda daha hızla düzenlemeler, gerçek manada reformlar yapılmaya başlanmalı ve piyasalara her alanda güven verilmelidir. Bu başarılırsa DTH'larda çözülme ve yabancı fon girişlerinde artışlar başlayabilir. Yoksa kamu savurganlığı aynı hızla devam eder, maliye politikaları da TCMB faiz politikasını desteklemezse, nafile bir değişiklik olarak kalır. Bu konuda daha çok şey yazarız. Zaten yıllardır da yazıyoruz. Eski yazılarımızda da neler yapılması gerektiğini gösteren çok sayıda strateji yazım mevcut.

Berat Albayrak'ın İstifası!
              İşte diğer tüm gündemleri ezen ve hatta kurda düşüşü hızlandıran ana gelişme bu. Dün akşam saatlerinde Sayın Albayrak'ın instagram hesabından duyurulan ama şu dakikaya kadar hala teyitlenmeyen gelişmenin akıbeti çok önemli. Bu vesile ile ülkemizde ne büyük bir tarafsız, yansız, işi habercilik olması gereken bir medya açığı olduğunu da görmüş olduk! Günlerdir ABD seçimlerini her kanalda gece yarılarına kadar değerlendiren, gazetelerinde devamlı gündem yapan medyamız, neredeyse bu istifa haberini yok varsaymış durumda. Tek tük yer verme dışında, kimsenin bu konuda sesi çıkmıyor. Kabul edilecek mi, edilmeyecek mi sorusundan sonra gündeme taşımayı düşünüyorlar sanırım. Ülke ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı istifa belirsizliği ile haftaya başlıyor ama medya önemsiz bir gelişme olarak görüyor hala.

Sayın Bakan'ın istifası sonrası kurlarda gördüğünüz gibi düşüş yaşanıyor. Yani piyasa henüz onaylanmamış olan bu kararı onaylamış görünüyor. Bakalım cumhurbaşkanımız da onaylayacak mı göreceğiz. Ama beklediği bir karar olmamalı ki, şu ana kadar tepkisini duymadık. Anlaşılan o ki, etraflıca değerlendirme yapılıyor. Belki de ikna çabaları sürüyor. Bilemiyorum artık detayları nedir. Sonuçta benim işim habercilik değil ki. Gelişmeleri yorumlamak. Medya ve basınımız işini yapmayınca bizler de yorumlamak, strateji yapmak konusunda zorluk yaşıyoruz. 

Sayın Naci Ağbal ve sayın Albayrak arasındaki ilişkilerin pek de iyi olmadığı yazılıyordu. Eğer bu doğru ise, Ağbal'ın gece yarısı TCMB başına getirilmesi sonrasında, bir çok yerde görev değişikliklerinin yaşanmasını beklerim. PPK üyelerinde de istifa ve değişimler görmeyi bekliyorum. Yeni başkan kendi ekibini tercih edecektir görüşündeyim. Kısacası kurların yarattığı baskı bir türlü bitmediği, sayın Albayrak'ın geldiği günden beri bu konuda yaptığı çok sayıda iyimser tahmin ve söylemin tersine devamlı kur artışı yaşandığı için, tümden bir ekip değişimine gerek duyulmuş olabilir. Ağbal'ın gece yarısı göreve getirilme şekli yüzünden de, bakan Albayrak istifa etmiş olabilir. Ama bu istifa yeni zihniyete ve ekibe yer açmak için olsa, şu ana kalmaz çoktan onaylanırdı. Demek ki, memnuniyetsiz bir tepki olarak yapılmış diye düşünüyorum. Onaylanacak olursa, yerine gelecek kişi de çok önemli olacaktır. Olası yeni atamada piyasada yaşanan heyecanı daha da tetikleyebilir. Yaşayıp, göreceğiz.

Bugün borsanın da bu gelişmeye aynı kurlarda olduğu gibi, bankalar dahil pozitif tepki vermesini bekliyorum. Ama gelişmeler nasıl sürecek bu önemli. 

Neticelenmemiş bir gelişme için daha detaylı yorum yazmak istemiyorum. ABD ve AB borsalarında da Biden pozitif fiyatlanıyor. Bizde de teknikler 1.204 ve üstüne doğru bir hareketi işaret ediyor. Yaşanan siyasi kadro değişimleri, olası yeni kabine değişimleri bu yükseliş beklentisini daha da destekleyebilir. 

Ama unutmayın, sonrasında asıl gündemimiz Biden sonrası ABD ilişkilerimiz olacaktır. Henüz ABD'de seçim süreci sürdüğü için biraz daha zamanımız var gibi. O güne kadar kendi sorunlarımıza öncelik verebiliriz ama sonrasında yeni başkan ile temas çok önemli olacaktır. 

Bu arada pandemi gibi bir gündemi de kimse bitti saymasın. Tüm bu gündemlerden de önemli ve riskli şekilde önümüzde duruyor. Dünya genelinde vaka ve ölüm patlaması yaşanıyor. Ekonomi ve piyasalar gelecek olan mecburi tedbirlerden etkilenmeye devam edecektir.

Bugün tekniklerine göre hareketli olmasını beklediğim hisseleri destek-direnç tablomuzda geceden paylaşmıştım. İnceleyebilirsiniz.

Hepinize önce sağlık, sonra da bol kazançlı bir hafta dilerim. 


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 06.11.2020
    09:28

    Biden kazanmaya çok yakın olsa da, hala netleşmeyen seçimler, biz kazandık diyen taraflar, oylar çalındı, değiştirildi, hile var diyen liderler, sokağa taşan gerilim, sandık sonuçlarının mahkemeye taşınması, acaba kaybederse Trump Beyaz Sarayı terk etmezse ne olur sorular... Devamı »

  • 05.11.2020
    09:04

    ABD seçimlerinde ciddi medcezirler yaşanıyor. Seçimlerden önce Biden'ın çok yüksek bir farkla başkan seçilmesi beklenirken, dün arayı kapatan Trump'ın henüz tamamlanmamış eyaletlerin sayımı ile başkanlığa yeniden gelmesi kesin gibi gör&uum... Devamı »

  • 04.11.2020
    09:15

    Biden önde fakat Trump'ın kazanması bekleniyor! Evet ABD'de yaşayan yorumcular Biden önde olsa da, henüz sayımı devam eden büyük eyaletlerde Trump'ın ciddi bir şekilde önde olduğunu ve bu eyaletlerin delegelerini kazanması halinde seçimin ikinci defa ... Devamı »

  • 03.11.2020
    09:13

    Bu nasıl bir yıldır böyle, olaylar, felaketler, krizler biri bitmeden diğeri başlıyor. Umarım bir an önce biter de, bu yılı aratmayacak yeni bir yıla başlarız. İzmir depreminde can kayıplarımız maalesef 100'ü buldu. Daha artmadan enkazların kaldırılması dileğindeyim ama maales... Devamı »

  • 02.11.2020
    09:42

    Çarşamba öğleden sonra büyük kızımızı ziyaret için ailece İstanbul'a gitmiştik. Bu nedenle yaşanan depremde İzmir'de değildik. 1999 yılında İstanbul Bahçeşehir'de 17'nci katta 7.4'lük Adapazarı depremini yaşamıştık. Yanlış hatırlamıyorsam ... Devamı »