20 Şubat tarihinde yazdığım ''BİST'in Teknikleri Sıkışıyor!'' başlıklı beklenti yazımda 101.077 altında ikili tepe riskine dikkat çekmiştim. Bu risk seviyesi şu an teknik adı farklı şekilde ve biraz daha altta olmak üzere halen önem taşıyor!
Evet, BİST'in sırası ile 100.869 bollinger, 100.713 ve 100.647 alt destekleri var. Eğer en düşük olanı kırılırsa, yatay kanal veya kısmen omuz baş omuz formasyonu kırıldı diyerek düşüşün derinleşmesi beklenir. Ama diğer taraftan da stochasticler artık alım seviyelerine geldiği için, cuma günü 101.538 kapatmış olan BİST, yeniden 100.647 civarlarına inene dek, her seviyeden alımlar da gelip, yatay kanal desteği çalışabilir. Yani ilgili destekler kırılmadan daha alt riskler gerçekleşir diyemiyorum. Ama 100.647 de kırılacak olursa, bu takdirde destek-direnç tablosunda dikkat çektiğim en alt destekleri hızla görebiliriz.
Büyüme ve Cari Denge Önemli!
Teknik olarak bahsettiğim riskler açısından bugün 10:00'da gelecek büyüme ve cari denge verileri önemli olacaktır. Eğer bu iki veri beklentilere göre kötü gelecek olursa, o zaman BİST olarak da destekleri aşağıya kırma riskimiz artacaktır. Ama beklentilere göre iyi veriler gelmesi halinde, o zaman endeks yatay kanal desteğini kırmadan alım tepkilerine sahne olabilir. Umarım gelecek veriler ekstra sıkıntı yaratacak boyutta olmaz.
Dış İlişkiler Geriliyor!
ABD ile S-400 alımına yönelik gerilim her gün daha da artıyor. S-400 alımı gerçekleşirse, F-35'lerin Türkiye'ye verilmeyeceği gibi, yeni yaptırım tehditleri de artmaya başladı. Bu sorunun temelinde Suriye'deki karşılıklı planlar yatıyor. ABD Suriye'de Irak'ın kuzeyindeki gibi yeni bir otonom yapılanma peşinde. Suriye'de de benzer bir özerk bölge kurup, Irak ile birleştirmek amacına doğru ilerliyor. Bunu da PYD'nin kolları ile yapmaya çalışıyor. Bu konuda haklı olarak itirazlarımız var. Sorun da burada yatıyor. Bana göre Suriye'deki iç savaşın zaten asıl nedeni işleri buraya getirmek için olmuştu. Bu nedenle DEAŞ'ı kurup, bölgeyi savaşa sürüklediler. Sonra da, PYD ve törörist türevleri YPG sayesinde DEAŞ'ı temizledik diyerek, uluslar arası destek sağlayacakları PYD/YPG artık adı her neyse, yeni müttefikleri konumuna getirildi. Şimdi bu sorunla bizi uğraştırıyorlar. İşte Suriye savaşı başlamadan, IŞİD daha henüz kurulurken, Suriye'nin parçalanmasına müsade etmememiz gerektiğini yazıyordum. Çünkü biz Esad'ı indirip, Şam'da cuma namazı kılacağız derken, görüyorsunuz iş nerelere geldi! Ama Suriye ve Esad ile öncesindeki ilişkileri koruyabilseydik, bu sorunlar karşımıza çıkmayacaktı.
Şimdi ABD'nin şartları sonuna kadar zorlayacağını düşünüyorum. Bu nedenle ABD ile ikili ilişkilerimiz daha da gerilecektir görüşündeyim. Aynı şekilde AB ile de Türkiye raporu üzerinde açıklamalar bekleniyor. Bu konuda da gerilimli günler başlayabilir. Bunun sinyali Almanya ile ilişkilerde gelmeye başladı. Karşılıklı açıklamalar gerilimi arttırıyor. İç İşleri Bakanımız Soylu, ülkemizde terörü destekleyen, basın mensubu ya da akademisyen adı altında yurt dışındaki terör toplantılarına katılan Almanların Türkiye'ye girmeleri halinde hukuki takip olacağını söylemesi sonrasında, Almanya'dan da vatandaşlarına Türkiye seyahat uyarısı geldi.
Anlayacağınız seçimler bitene dek, bu işler daha da gerilecek kanısındayım. Ama seçim sonrası neler olur onu bilemiyorum. Seçimlerden çıkacak tablo iktidar için risk yaratacak büyük bir seçim kaybı yaşatırsa, dış ilişkilerde hızlı bir uzlaşmaya gitmeyi de tercih eden bir yaklaşım değişikliği de görebiliriz. Bu konulardaki görüşümü yeniden tekrarlayacak olursam; Türkiye Suriye ve S-400 konusunda sonuna kadar haklıdır. Müeyyidesi ne olursa olsun, kararlı durmaya devam etmelidir.
Ben seçimler ve dış ilişkiler konusunda riskli günler içinde olduğumuzu ve gerilimlerin daha da artacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu süreci mümkün olduğunca izlemede kalarak geçirmek ve en az % 50 nakit varlık korumak tedbirli bir davranış olabilir.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_