Banka hisseleri enflasyonu sevmiş gözüküyor. Genelinde enflasyon sonrası pozitif tepkiler gördük. Bankalar konusunda görüşlerimi biliyorsunuz. Beklenti yazılarımda mevcut bilançolarına göre devamlı iskontolu olduklarına dikkat çekiyorum. Ama buna rağmen, yeni banka öngörüsü vermekte pek de istekli görülmediğimi fark ediyorsunuzur.
Çünkü mevcut bilançolara göre durum böyle ama, seçim sonrası gelişmeler nasıl olur, S-400 ile ilgili bir yaptırım sürecine ve gerilimine girecek olursak yansımaları ne olur diye düşününce, iskontolu da görsem, bankalar için izlemede kalmama neden oluyor. Kaldı ki, kamu yönetimi de benzer çekincilere sahip olsa gerek, çünkü BDDK İş Bankası ve bazı küçük bankalara temettü dağıtımında onay vermeyip, karı bankada tutmalarını söylemiş oldu. Bu karar sonrası diğer bankalardan da temettü dağıtmama yönünde kararlar gelecektir.
Bu durum neden olur? Şu nedenlerden olabilir. Önümüzdeki dönem piyasa kredi hacminin arttırılması isteniyorsa, kar payı dağıtmayıp, bunu piyasaya daha fazla kredi olarak versinler diye olabilir. Ya da olası bir finansal risk halinde bankaların sermayelerinin güçlü olması tercih edilmiş olabilir.
Ben olası riskler nedeniyle BDDK bu temkinli kararı almış olabilir görüşündeyim. ABD ile yaşanan gerilimli sürecin akınbetini görmeden de fazla rahatlamak yanlış olur diye düşünüyorum. S-400 konusunda ABD'den yapılan ilişkilerin derin etkileneceği uyarılarının yanı sıra, ABD son bir karar olarak da gelişmekte olan ülkelerden Hindistan ve Türkiye'yi vergi avantajı sağladığı ülkeler listesinden çıkarttı. Bu son karar da bizim için kısmi bir yaptırım işareti olabilir.
ABD'nin bu son vergi avantajını kaldırma kararından demir çelik sektörü olumsuz etkilenecektir. Ama zaten Trump demir-çelik ürünlerine ek vergi kararı almıştı. Yani son açıklama olumsuz olmakla birlikte, malumun sürekli hale geleceğinin ilanı olabilir. İlk anda olumsuz bir baskı sonrasında, zaten bu riskin etkisi öncesinde görülmüştü diyerek çabuk atlatılabilir. (NOT: ABD'ye bu kapsamda yapılan ihracat 1.6 Milyar Dolar civarı oldukça düşük bir rakammış. Otomotiv, otomotiv yedek parça, demir çelik, tekstil ürünleri bu kapsam içindeymiş. Yani demir çelik sektörünü ilgilendiren kısım da çok düşük)
Hemen söyleyeyim, Erdemir'in ABD'ye ihracatı var ama Kardemir'in yok. Fakat olumsuz baskı sektörel olarak görülebilir. Çünkü ihracatı azalan şirketler iç pazara yönelecek olursa, diğerlerinin pazar ve kar kayıpları yaşamasına neden olabilirler.
Kısacası önümüzdeki riskleri unutmadan, temkinli bir şekilde piyasaları takip etmeye devam edeceğiz. Hele bir seçimler bitsin bakalım, sonrası genel piyasanın korkularının karşılığı görülecek mi, yoksa korkular dağılıp, çok daha iyi bir piyasa mı göreceğiz bu anlaşılsın.
Hepinize bol kazançlar diliyorum.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_