Ağustos aylık ve yıllık TEFE ve ÜFE verileri 10:00'da açıklanacak. Kur ve faiz artışlarının sürüyor olması ile birlikte tepeden tırnağa her alanda zamlara muhatap oluyoruz. Elektrikte daha yeni ciddi bir zam görmüşken, yeni bir zam daha geldi. Doğal olarak, bu ve benzeri zamların enflasyon etkisinden bir süre daha etkileceğimiz kesin. Maalesef bir süre satın alma gücümüz düşecek. Ama daha önce de yazdığım gibi, zamlar hiç bir şekilde savunulacak maliyet artışları olmasa da, açıkları borç bularak kapatmaya çalışmak ekonomi için çok daha büyük sorunlar yaratır. Bunun yerine borç olmayan kaynak olan zamlar daha doğrudur. Malalesef yükü vatandaşın üzerine biner. Ama hükümetlerin yanlış politikalarının faturası maalesef her zaman vatandaşlara çıkar.
Bankaların Ucuz Döviz Satışları!
Cuma gecesi Halkbank ve diğer bazı bankalarda gece saatlerinde ekrandan ucuz fiyatlı döviz satışları gerçekleşmiş. Halkbank tarafından yapılan açıklamada ''Kur bilgisi hatalı girilmiş değildir ama ülkeler arası faiz makasının bir düzeltme faktörü olarak kura olan etkisinden kaynaklanan bir yanlış giriş vardır. Bu hata ilk kez yaşanmıştır. Toplam 1.763 müşteri 4.6 Milyon Dolar'lık işlem gerçekleştirmiş, hata farkedilip müdahale edilmiş ve işlemler iptal edilmiştir'' şeklinde açıklama yapıldı. Yani hafta sonu büyük spekülasyona sebep olan bu hatanın tutarı öyle senaryolar üretilecek kadar önemli bir tutar değildir. Aslında haber konusu bile olmasına gerek olmayacak bir sistem hatası yaşanmış, sonrasında işlemler iptal edilerek sorun giderilmiştir.
BİST Direnç Düzeltmesi Yaptı!
17 Ağustos tarihinde 84.654 seviyesinden gelen alım tepkileri ile başladığı yükselişinde 93.900 civarındaki bollinger direncine takılarak cuma günü teknik bir düzeltme yaşadık. Gayet normal bir teknik düzeltme diyebiliriz. Düzeltmenin devamı halinde olası desteği 90.991 seviyesinde bulunuyor. Bugün için 93.765'te bulunan bollinger direncinin ya da teknik olarak daha önemli olan 93.974 direncinin geçilmesi halinde ise, alımların yeniden arttığını ve yeni üst hedeflere yöneldiğini görebiliriz. Bugün açıklanacak enflasyon endeksin yönü konusunda etkili olacaktır.
ABD İle İlişkilerde Gerilme Sürüyor!
İki ülke arasındaki ilişkiler karşılıklı gerilmeye devam ediyor. ABD Suriye'de aleyhimize tutumunu devam ettirdiği gibi, elindeki diğer imkanlarla her alanda üzerimizde baskı kurmaya devam ediyor. Türkiye de artık şikayetlerini açık açık dile getirip, ABD'nin tutumunun sürmesi halinde ilişkilerin geri dönülmez şeklinde bozulacağına dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanımız başta tüm ilgili bakanlarımız uluslar arası ticarette Dolar kullanılmaması gerektiği yönünde açıklamalarını sürdürüyorlar. Bu düşünce keşke gerçekleşse. Ama belki karşılıklı ticaret rakamları olarak yapılabilir olsa da, rezerv para tutmak açısından sizce devamlı değer kaybı yaşayan TL'yi diğer ülkeler rezerv para olarak finansal sistemlerinde tutmak isterler mi? Önce cari açık sorunumuzu yenmeli, TL'ye olan güven kaybını gidermeliyiz ki, neredeyse tüm dünya paralarına karşı yaşadığımız değer kaybının önüne geçilmeli ve ondan sonra diğer ülkelerin TL'yi de rezerv para olarak tutmasını dile getirmeliyiz. Yoksa sadece karşılıklı ticaret rakamlarına bağlı olarak belki milli paralar kullanılabilese de, rezerv taşıma açısından TL tutmayı nadir bir iki ülke dışında diğer ülkelerin düşüneceğini sanmıyorum. Bizim kendi halkımız paramızın değer kaybından zarar görmemek için döviz tevdiat hesaplarına saldırırken, diğer ülkelerin TL'yi taşıma parası görmesini beklemek çok da gerçekçi olmaz.
Ayrıca zamanında Saddam ve Kaddafi de benzer şekilde Dolar kullanmamayı, özellikle petrol kontratlarında Dolar yerine Euro kullanımına geçeceklerini açıklamışlar ve sonra da kendileri ve ülkelerinin başına gelmeyen kalmamıştı. Hoş şimdi de, İran ve Irak karşılıklı ticaretlerinde Dolar kullanmayacaklarını açıkladılar. Bakalım bu ne kadar gerçekleşecek göreceğiz.
Neyse, dediğim şu; ABD'nin gücünün en büyük kaynağı askeri anlamda çok güçlü olması ve değersiz kağıtların üstüne Dolar basmasından kaynaklanıyor. Dolar'ı özellikle petrol kontratları başta olmak üzere, dünyanın en büyük ticaret ve rezerv parası yaptıkları için, tüm dünya ticareti ve ekonomileri üzerinde etkili olabiliyorlar. Aslında karşılıksız yaptıkları emisyon artışları nedeniyle belki de Dolar'ın değeri çok ciddi düşmesi gerekirdi. Ama Dolarlarını silah ve ekonomik tehditlerle kullanımda tuttukları için, bu güçlerini korumaya devam ediyorlar. Kim Dolar'ın gücünü kıracak kararlar almaya kalkarsa, her imkanları ile o ülke ya da liderlerin üstüne gidiyorlar.
Kısacası karşılıklı gelişmelere bakınca, ilişkilerdeki gerilmenin azalmasından ziyade kopmaya doğru gitmesini çok daha güçlü bir risk olarak görüyorum. Bu nedenle de her türlü baskı unsuru ile üzerimize gelmeye devam edeceklerdir görüşündeyim. Bu ortamda ekonomimizi güçlü tutumak çok önemlidir. Bunun için cari açık ve yapısal reformlarla üretim yapımızı tümden düzeltmek en büyük hedef olmalıdır.
Ayrıca bir uyarı daha yapmak istiyorum; Türkiye ne Irak, ne de Libya'dır. Belki üzerimizde gördüğünüz bir çok baskıyı yapabilirler ama hiç bir şekilde o ülkelere eş olmayacak kadar güçlü bir ekonomi, ordu ve nüfusa sahibiz. Sıkıntılar çekeriz ama bunla rgeçici olur. Tabii ülkeyi yönetenler doğru politikaları uygulayabilirlerse. Şu ana kadar ekonomi alınında bunun yapıldığını henüz düşünmüyorum. En başarılı politika değişiminin ise Milli Eğitimde başladığını söyleyebilirim. Umarım orada başlayan bu doğru değişim diğer tüm bakanlık alanlarında da benzer şekilde sürer.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_