Uzun Tatil Bitti. Piyasalar İle Yüzleşeceğiz!

27.08.2018 09:25
  •  A 

Uzun bir tatil bitirdik ve piyasalara geri döndük. Tatilin hemen arefesinde S&P ve Moody's Türkiye'nin kredi notlarını düşürmüştü. TL'deki değer kayıplarının risklerine, ödemeler dengesideki fonlama ihtiyacının risklerine dikkat çekerek bu kararlarını aldıklarını açıkladılar. Bu kararları ile Türkiye'yi mali piyasaları mortgage krizi esnasında durmuş olan ve 100 Milyar Euro üzerinde borcu silinen Yunanistan ile aynı kefeye koymuş oldular. Kaldı ki, aynı Yunanistan'ı yeniden mali piyasalara döndürmek için, sadece 100 Milyar Euro üzerinde borç silmekle kalınmamıştı. Aynı zamanda borçlarının vade ve faizlerinde de ciddi iiyileştirmeler yapmışlardı. Türkiye'de bu işlerin hiç biri olmadığı halde not düzeyinin böyle düşürülmüş olması tabii ki adil değil. 

Artık bu durum şu sebeple, bu sebeple ya da siyasi nedenle demek istemiyorum. Sonuçta yaşandı. İki yıldır bizi kırılganlık için uyardıklarını hepimiz biliyoruz. Türkiye'ye haksızlık ve siyasi yaklaşım yapıldığı konusunda hiç bir tereddütüm yok. Ama biz bu riskelerimiz ve mali görüntümüz için ne tedbirler aldık diye de sormamız lazım! 

Yani iki yıl öncesinden uyarmaya başladıkları dönem sonrası cari açığımız azaldı mı? Hayır arttı. Peki toplam dış borcumuzu azaltabildik mi? Cari açık azalmadı ise zaten bu soru bile mantıksız. Peki TL'nin değer kayıpları nedeniyle dış borcumuzun TL karşılığı yükümlülüğümüz arttı mı? Hem de nasıl arttı. İki yıl evvel Dolar kuru 3,30 civarı iken ki, ona da o gün ciddi yüksek seviye diye bakıyorduk. Şu an 6.00 TL seviyelerinde. Bir ara 7,21 görüldü. Anlayacağınız dış borcun TL cinsi karşılığı mevcut kur seviyesi ile bile % 80 civarı artmış durumda. Böyle bir borç artışının karşılığında üretimde bir artış yaratabildik mi? Maalesef hayır. 

Peki risk primimiz ne durumda? Hiç o konuyu açmayalım, en kötü ülkelerde bile neredeyse böyle bir risk primi(cds) yok. % 480 seviyelerinde cds düzeyimiz battı denen Yunanistan'ın % 317 olan cds lerinin bile üzerinde. 

Hal böyle iken, tasarruf tedbirleri, büyüme oranlarını düşürme, kamusal harcamaları azaltma gibi bir takım kararları devreye aldık mı? Bayram öncesi ekonomi bakanımız Sayın Albayrak, bu yönde tedbirlerin alınacağını söylediği bir tele konferans gerçekleştirdi. Ama o tarihe kadar açıklanan özel bir kamusal tasarruf duymadığımız gibi, cumhurbaşkanımızın açıkladığı programda kanal istanbul, yeni hava alanları gibi bir çok büyük alt yapı ve kamusal yeni yatırım planı program içinde durmaya devam ediyordu. 

Yani bu ve benzeri bu durumun nedeni olan yapısal sorunlarımızı, ya da kendi özelimizdeki sıkıntıları daha da sıralayabiliriz. Medyada sanki hiç bir sorunumuz yokmuş, Türkiye neredeyse tüm dünyaya kafa tutan bir büyüklük içinde gibi gösteren haberler doğru olsa, o zaman bu risk primlerimiz neden bu kadar yüksek? Hadi diyelim risk primi dış piyasaların belirlediği bir değerleme, peki o zaman iç piyasa faizleri neden bu kadar yüksek? Bu düzeydeki mevduat ve kredi faizleri ile hangi ekonomi sağlıklı işleyebilir? 

Enflasyon yıllardır sorunumuz diye ilan ediyoruz. Yıllarca % 5 hedefleyerek geldik. Peki şimdi kaç? Ya da enflasyonu indirmek için ne gibi tedbirler alıyoruz? Her türlü müşteri, hasta, yolcu garantili yap işlet yatırımları bile Dolar bazlı yapılırsa, kurlar bu denli yükselen bir ortamda enflasyon ve devlete yükü düşebilir mi? 

Neyse, bunları bilin diye yazdım. Yani aslında çok güçlü bir ekonomiyiz ve tüm dünya bize komplo düzenliyor diye bu durumda olmadığımızı bilin istedim. Eğer cari açık, enflasyon, üretim, faiz, katma değerli doğrudan yatırımlar, yapısal reformlar, kamusal harcamaların üretime dönüş önceliği gibi konularda yeterince güçlü olsak, emin olun ki gerçekten de üzerimize gelen ABD bile bu etkileri yaratamazdı.

Şu an için ABD ile ilişkilerdeki gerginlikler sürüyor. Sebebi kesinlikle sadece rahip Brunson değil. İran ambargosuna karşı olmamız, Suriye'deki ABD emellerine direnmemiz, Rusya ile S-400 ve benzeri yakınlaşmamız dahil bir çok çıkar çatışmasını bu gerginliğin nedeni olarak sayabiliriz. Sınır ötemizdeki yeni devlet oluşumu çabalarını tabii ki seyredecek değiliz. Elimizden geldiğince de engel olmaya çalışmalıyız. Ama bu günlere gelmesine seyirci kaldığımızı da bilin. Şimdi işin son noktasına gelince ABD'ye ayak diremeye kalkınca, ABD mevcut baskıları uyguluyor. Şimdi sınırlarımızda radar sistemi kuruyor. Suriye'deki uçuş kontrolünü yapacakmış. Kim için? PKK'nın türevi PYD ya da askeri adı YPG'nin bölgede daha da güçlenmesi için. Peki bu durumun bizim için riski ESAD'ın yeniden ülkesine hakim olmasından daha büyük bir risk değil mi? Bence kesinlikle daha büyük bir risk. Çünkü terör örgütü PKK ve türevlerine bölgede bir özerk yapı ve sonrasında da ülke kurdurulmak isteniyor. Sadece Irak ve Suriye bu plan için yeterli mi? Öyle olsa, İran ve Türkiye üzerinde bu baskılar olmazdı. Demek ki, bizim topraklarımız da sonrasında bu plana dahil olacak. O zaman Esad'a karşı olarak ABD'nin bu amaçlarına engel olmamız daha mı kolay olur siz söyleyin.

OVP Açıklanacak!
              Her şeyi de kötü olacak diye düşünmeyelim. Eylül başında yeni Orta Vadeli Program açıklanacak. Eylülün ikinci haftası TCMB toplantısı var. Bu iki gelişme doğru yönetilirse, piyasalarda hızlı bir toparlanma içine girmeyi bekliyorum. Mevcut faiz seviyelerine rağmen bu kurlarda durmamız çok mantıklı değil. Ama ABD ile süren özellikle halkbank konusundaki olası riskler nedeniyle bu toparlanma bir türlü başlayamıyor. Umarım en kısa zamanda ilişkileri düzeltir ve olası riskleri aşarak, tümden bir toparlanma içine gireriz. 

Eğer bu başarılırsa, BİST'in gördüğü 84.000'li seviyeler düşük seviyeler olarak kalır ve BİST dolar bazlı eski seviyelerine doğru hızla yükselmeye başlar. Normalde bu beklentilerde olacağım bir döneme giriyoruz. Ama tek ve çok önemli bir engel olarak ABD ile olası yeni yaptırım risklerini ve etkilerini görüyorum. Bu riskler aşılmadan beklediğim toparlanma başlayamaz. Ya da yeterince olmaz.

İşte bu risklerimiz sürecekse, yeni OVP'de kamusal harcamalarda hızlı bir tasarruf dönemine girdiğimizi göstererek ekonomide baskıları azaltmalıyız. 

Yapılacaklara ve gelişmelere göre BİST, Gr.Altın ve faizler şekillenecektir. 

Hepinize iyi bir hafta ve iyi bir dönem başlangıcı dilerim.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 20.08.2018
    00:56

    S&P notumuzu indirme açıklamasının hemen ardından Moody's de notumuzu kırdı. ABD'liler ne hikmetse, arka arkaya notlarımızı düşürdüler. Yunanistan ve Arjantin ile eş düzeye indik. Madem bu denli kötüyüz, Yunanistan'a yaptıkları gibi, bizim de &cc... Devamı »

  • 17.08.2018
    09:30

    Alınan para piyasası tedbirleri ile kurlardaki manipülatif ataklar bastırıldı. Ama borsa kurların ciddi geri gelmesine rağmen tam tersi ciddi bir düşüş yaşadı neden? Çünkü dedim ya , kurlardaki yaratılan panik ile beslenen manipülasyon bastırıldı. Swap işlemlerin... Devamı »

  • 16.08.2018
    17:41

    Arkadaşlar, ABD ile ilgili çok ciddi bir gerilim yaşandığını hepiniz biliyorsunuz. ABD rahip Brunson serbest kalmazsa yaptırımlar geleceği tehditini açık açık yapıyor. Hatta Brunson serbest kalsa da demirçelik ve alimünyuma gelen vergilerin kalkmayaca... Devamı »

  • 16.08.2018
    09:47

    Aslında dün kurlarda ve altında önemli düşüşler yaşandı. Ama buna rağmen, BİST'de de ciddi düşüş oldu. Rahip haberlerinin olumsuz gelmesinin de etkisi olabilir. Ama asıl tek bir kurumdan gelen satışlar nedeniyle bu düşüşün olduğunu düşün&uum... Devamı »

  • 15.08.2018
    09:30

    Bir süredir öne atılan rahip Brunson gerekçesi öncülüğünde ABD ile çok sert gerginlikler yaşıyoruz. Aslında ABD ile tek sorunumuzun rahip Brunson olmadığını 06/08 tarihli Tek Sorun Rahip Brunson Değil! başlıklı yazımda yazmıştım. Ama şu an sanki tek sorun ... Devamı »