Nihayet beklenen Fitch kararı cuma gecesi açıklandı. Moody's'den sonra tek yatırım yapılabilir notumuz da Fitch tarafından geri çekildi. Fitch, Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para cinsinden ''BBB-'' olan kredi notunu ''BB+'' ya indirdi. Görünümünü de ''Durağan'' olarak belirledi.
Fitch'in öncesinde iki kez yaptığı uyarılardan sonra bu not indirimi sanırım zaten bekleniyordu. Her ne kadar pas geçebilir diyenler olduysa da, genel kanaat indirim olması yönündeydi ve bu sonuç gerçekleşmiş oldu.
Bu arada biz Fitch acaba ne diyecek diye beklerken, Fitch kararından önce S&P de, Türkiye'nin ''BB+ Durağan'' olan görünümünü ''BB+Negatif'e'' çekti. Merkez Bankası'nın kararlarının yetersiz kalacağına işaret etti.
Fitch doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı bunları geçiyorum. Sonuç ne olacak bizler için daha önemli diye düşünüyorum. 27 Ocak tarihli; ''Fitch'in Türkiye Notu Açıklanacak!'' başlıklı yazımda olası yansımaları hakkındaki görüşlerimi zaten yazmıştım. Yazı başlığını tıklayarak bu görüşlerimi okuyabilirsiniz.
Açıkçası, gelişmeleri ve mevcut durumu yeniden değerlendirince Fitch kararından BİST'in çok fazla olumsuz etkilenmesini beklemiyorum. Belki 80.290 seviyesindeki ilk destek hemen görülebilir ama altına çok fazla da sarkmayabiliriz. Çünkü zaten büyük fonların ülkemizde yatırım yapabilmesi için en az iki kurum tarafından yatırım yapılabilir notumuz olması lazımdı. Biz zaten bu notlardan birini çok daha öncesinde kaybetmiştik. Bu nedenle belki de kaçan kaçtı, çıkan çıktı diyebiliriz.
Ne yani şimdi o kadar zamandır korktuğumuz Fitch not indirimine rağmen, olumsuz hiç bir gelişme yaşanmayacak mı? Eylül'den bu yana 2,80 olan Dolar kuru 3,88'e gelmiş durumda. Tahvil faizleri de bu sürede yükseldi. BİST belki bizim için düşmedi hatta yükseldi gibi görülebilir ama % 64'ü yabancıda olan borsamızın dolar bazındaki değeri 22.000'ler seviyesinde. Yani eski söylem ile 2.2 cent ile oldukça düşük durumda. Kısacası zaten bir çok alanda olumsuzluk yaşamış durumdayız.
İşte bu nedenle Fitch notu sonrasında olası düşüşlerin alım fırsatı olarak kullanılmasını uygun buluyorum. Kim ne derse desin, bankalarımızın bilançoları korkulacak boyutta riskler içermiyor. Türkiye büyük çaplı alt yapı projelerine aynı hızla devam ediyor. İngiltere başbakanının ziyaretinde ortak milli savaş uçağı projesi için imzalar atıldı. Şimdi bir çok kişi ''yapılıyor dediğiniz büyük alt yapı projelerinde devletten para mı çıkıyor ki? Hepsini yükleniciler yapıyor, devlet taahhüt ile eksik kalan kısmın bedelini ödüyor'' diyebilir. Ama gerçekten ekonomik bir krize giren bir devlette sizce yap-işlet-devlet sistemi ile iş yapan yabancı ve özel sektör yatırımcısı olur mu? Hangi yatırımcı parasını ekonomik krize giren bir ülkede riske atmak ister?
Neyse pazarınızı daha fazla meşgul etmeden sözümü bağlıyorum. Fitch kararı sonrasında olası düşüşler halinde uygun gördüğüm seviyelerden yeni alım öngörüleri yapmak için fırsat kolluyor olacağımı bilmenizi isterim. Önümüzde yıl sonu bilançoları var. Hemen arkasından da, yüksek sermaye artışı ve temettü beklentili genel kurullar başlayacak.
Yani kısacası, normal zamanda olsak, BİST'in yükseliş içine gireceği bir döneme giriyor olacaktık. Ben sırf Fitch nedeniyle bu beklentiden tamamen uzaklaşacağımızı düşünmüyorum. Bu nedenle Fitch not indirdi diye gap'li düşüşler ile açılacak olursak bu durumu alım fırsatı olarak kullanmanın doğru olacağı görüşündeyim. Olası düşüşlerin kısa zamanda yeniden yükseliş yönüne dönmesini bekliyorum. Ama yine de yeni alım yapacak olanlar, önümüzdeki siyasi riskleri de bilerek, orta ve uzun vadeli yatırımcı olmayı göze almalılar.
Kurlar, BİST, Parite ve hisseler ile ilgili teknik beklentilerimi Pazartesi sabah seans öncesi paylaşım yaptığım ''Destek-Direnç Tablosu'nda'' görebilirsiniz.
Hepinize iyi pazarlar.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_