Üç Önemli Yasa, Çok Önemli Bir Süreci Başlatacaktır!

09.05.2012 11:29
  •  A 

     Yurt içinde bir çok tartışmaların yaşandığı, yurt dışında da tam bir kaos olduğu ortamda meclisten üç önemli yasa geçti. Bu yasaların içerikleri;
  1-Mütekabiliyet aranmadan yabancıya mülk satışı.
  2-Deprem nedeniyle riskli alanların kentsel dönüşüme tabi olması.
  3-2B yasası

     Doğru yapıldı-yapılmadı değerlendirmelerinde değilim. Benim için her zaman artı değer yaratmak çok daha önemlidir.  Ben sonuca bakıyorum. Hatırlarsanız 2010 yazılarımda ''Türkiye Üzerine Değerlendirmeler (Türkiye Tam Bir Şantiye Olacak)'' başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu çıkan üç yasa sonrasında bu beklentime ait gerçekleşmelerin daha da hızlanarak arttığına şahit olacağız.

     Özellikle mütekabiliyet aranmaksızın yabancıya mülk satışı kararı sonrasında,  gayrimenkul sektöründe çok ciddi bir büyüme yaşanacaktır. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin bir çok şehrinde inşaat projelerinin arttığını göreceğiz. Çok ciddi yabancı girişleri olacak. Avrupa'lılara, Körfez ülkelerine, Ruslara, dünyanın diğer bir çok ülkelerinin vatandaşlarına pazarlanacak projeler gerçekleşebilir. Türkiye'nin Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetlerde ciddi bir liderlik görüntüsü oluşmuş olması, bu ülkelerden Türkiye'de gayrimenkul alıp oturmak isteyen insan sayısını arttıracaktır. Arap Baharı sürecinde demokratik ve laik bir yapı ile model olan Türkiye, yerleşim tercihlerinde ön plana çıkacaktır. İstanbul'da tamamen Körfez ülkelerine ve Avrupa'lılara pazarlanan siteler, gökdelenler yapılmaya başlanabilir. Bir çok kıyı şeridinde, belli ülke vatandaşlarına pazarlanacak tatil kentleri oluşabilir.

     Yabancıya satış yasası ile birlikte, 2B yasası, kentsel dönüşümü de düşündüğümüzde çok hızlı bir imarlaşma görülmesini bekliyorum. Bu değişim, yeni otoyollar, hızlı tren hatları, internet alt yapısı yatırımları gibi bir çok sektörlerin çok hızlı büyümesine neden olacaktır.

     İspanya'nın yabancıya mülk satışı ile 10 yıl içerisinde 100 milyar euro'dan fazla dış kaynak girişi yaşadığını düşünürsek, İspanya'dan çok daha güzel bir doğası olan Türkiye'de de benzer bir potansiyelin olacağını söyleyebilirim. AB sürecindeki tıkanıklar bu beklentiyi duraklatıyor. AB sürecinde olumlu gelişmeler yaşanması halinde, Türkiye tam bir yabancı yatırım merkezi olur. 2013'te Almanya seçiminden Merkel'in malubiyeti ya da mecburi koalisyon sonucu çıkarsa, AB sürecindeki gelişmeler lehimize bir görüntü izlemeye başlayabilir. Eğer daha öncesinde Yunanistan Euro'dan çıkıyorum derse, bu takdirde, AB içinden Yunanistan engellemesi de azalacaktır.

     Kısacası inşaat sektörü, bu alanda faaliyet gösteren gayrimenkul yatırım ortaklıkları gibi şirketler, mobilya sektörü, cam, seramik, beyaz eşya dahil yeni konut taleplerinin içeriklerini oluşturan bir çok şirket,  yeni bir tüketim potansiyeli ile karşılaşaşacak,önümüzdeki dönemin potansiyel şirketleri olarak ön plana çıkacaklardır. Dünyada yaşanan krizin sonuna yaklaşılıp da, yeniden Avrupa kaynaklı talep artmaya başladığında, inanılmaz bir büyüme trendimiz başlayacaktır diye düşünüyorum. Ben Avrupa'daki krizin en geç bitiş tarihi olarak 2013 yılını öngörüyorum. Ama başlangıcı 2012 olacaktır. 2013 yılında seçim yaşayacak Merkel, bu tarih yaklaşırken kemerleri gevşetecek ve büyümeyi destekleyecek kararları almaya başlayacaktır. ABD'de de, 2013 düzelmenin net görüntülerinin görüldüğü yıl olacaktır diye düşünüyorum.

         Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com  


  • 07.03.2012
    13:51

    Son dönem görsel ve basılı medya yorumları, o anki piyasanın yönüne göre biraz fazla keskin ifadeler içerebiliyor. Yükselirken bir anda 70.000'leri konuşurken, düşüşlerde de herşey yandı bitti şeklinde yorumlar duyuyorum. İster istemez insanın bu yorumları dinledikçe içi kararabilir. Neticed... Devamı »

  • 31.01.2012
    11:43

    Uzun zamandır ekonomimizde bir cari açık sorunu yaşanıyor. Bu sorunla ilgili olarak da görüyorsunuz ki IMF dahil bir çok çevreden bir takım teşhisler yapılıyor. Cari açığın suçlusu yüksek büyüme deniyor. Faiz düşerse krediler ve büyüme artar, bu da cari açığı arttırır deniyor. Cari aç... Devamı »

  • 10.01.2012
    17:13

    MB, başkan değişimi sonrasında cari açığın ana nedeni diye kurları yukarı çekerken, daha sonra kurların yükselmesine rağmen, düşmeyen cari açık ve büyüme nedeniyle yükseliş baskısı yaşayan özellikle Dolar kurunu kontrol etmek için faiz kolidoru uygulamasına geçti. Faiz kalıcı bir şekilde yükselmesin... Devamı »

  • 10.01.2012
    11:35

    Hatırlarsanız 2009'da iyice zirve yapan mortgage krizinden bu yana devamlı yüksek faiz düşük kur görüntüsünün ekonomi için ciddi sorun yaratacağını ve cari açık problemi doğuracağını çok defa yazmıştım. Nitekim gördüğünüz gibi öyle de oldu. Önceki dönemlerin Merkez Bankası başkanları enflasyon... Devamı »

  • 07.12.2011
    09:55

    Perşembe- Cuma AB liderler zirvesinin sonucu bu sorunun cevabını şekillendirebilir. Merkel başta olmak üzere Fransa ve bir çok Avrupa'lı lider, maliye politikalarının tek bir komisyon tarafından belirlenmesi, bunu düzenleyen yeni bir AB sözleşmesinin oluşturulmasını, ülkelerin bütçe ve harcamala... Devamı »