IMF anlaşması olursa,gelecek paranın boyutuna göre kurların aşırı düşme riskini önlemek için
Merkez Bankası sahnedeki rolünü sertleştirebilir!Faizlerdeki düşüş daha da agresifleşebilir.Hazine
faizleri %5’e inebilir.Dünyadaki gelişmiş ülke faizlerine bakınca bu hedefin hiç de düşük olacağı
söylenemez.
IMF anlaşması ile uluslararası fonlar ve sıcak para kendi ülke faizlerine göre yüksek olan ve
düşme beklentisi ile ekstra gelir imkanı olan Türk tahvillerine yönelir ki,ilk sinyaller bu yönde geldi.
Bu durumda herhangi bir müdehale olmaması durumunda özellikle Dolar’da olmak üzere kurlarda
sert düşüşler yaşanabilir.Kurların olası düşüş boyutu ülkeyi yeniden ithalat cenneti yapar ki,bu bizim
ülkemizdeki sanayicinin tamamıyla bitişi demek olur!Zaten yıllardır yazılarımda MB’sını(Merkez Bankası)eleştirdiğim en önemli hata yüksek faiz düşük kur politikası ile Türk sanayicisinin kredi maliyeti yüksek tutularak üretimde ve fiyat rekabetinde sıkıntıya sokularak yok olmasına çanak tutmasıydı.Yanılmıyorsam 2007 seçimlerinden evvel,bu durumu ‘’SERMAYENİN EL DEĞİŞTİRMESİ ’’başlıklı bir yazımla anlatmıştım.İleride bu konuyu yeniden işleyeceğim.
Geçen ayki bir yazımda olası IMF anlaşması kurlarda düşüş getirir.Bu durum da sanayii sıkıntıya sokar,bu nedenle kur rejimi değişmeli ‘’Kur çıpasına’’geçilmeli demiştim.Bu önerim geçerliliğini korumakla birlikte,MB’sının son dönem faiz uygulamalarını çok doğru buluyorum. Hızlı faiz indirimleri dövizdeki hızlı düşüş riskini frenler.Aynı zamanda da kredi maliyetlerini de hızla aşağıya doğru çekeceği için piyasanın canlanmasına,üretim ve tüketimin artmasına neden olur.Enflasyonun da düşmesine destek olur.Talep olmadığı yerde faiz indirimi hemen enflasyon yaratmaz.Bilakis üreticilerin artmasına neden olur ki,arz artışı enflasyonu aşağı çekmeye yarayan en önemli etkenlerdendir!
YENİDEN BANKACILIK SEKTÖRÜ VE HİSSELERİ ÖN PLANA ÇIKAR!
MB’sının beklentim doğrultusunda faiz indirmesi demek,bankaların elde tuttukları hazine kağıtlarından ekstra %30 lar civarında hızlı bir bilanço karı daha yapmaları demek olur ki,en az iki dönem daha karları yüksek gelir.Bu durumda borsanın lokomotifi olan bankalar yeniden alımlara hedef olurlar.Bankaların bilanço karlarının artması,verdikleri kredi maliyetlerini aşağıya çeker.Bankaların bundan sonraki en önemli kredi hedef piyasaları;en rahat canlanmanın sağlanacağı konut kredilerinde olacaktır.Konut almak isteyenlerin sabretmesini,çok daha düşük faizler görebileceklerini düşünüyorum.Ama \'\'peki faizlerin düşmesi konut fiyatlarını hızla yukarı çekmez mi?\'\'sorusuna da,hayır biraz artışlar olsa da eski yüksek fiyatlanmalar uzun süre olmaz diyorum.Satılamamış ve yeni yapılan ve yapılacak olan konut stok ve projeleri fiyatların önünde set olacaktır.
NOT ARTTIRIMLARI GELİR
Olası IMF anlaşması,ekonominin bir programla kontrol altına alınacagını göstereceği için,bankaları dünyada tek karlı ve sorunsuz ülke olan Türkiye’nin hızlı bir büyüme trendine girmesine yol açabileceği için raiting notlarında arka arkaya artışlar gelmesine neden olabilir ki,zaten haksız raiting notları uygulanan Türkiye’de bu durumun düzelmesi gerekmektedir.
Olası Ekonomik büyümede ilk,karlar artacak,en son ise,istihdam düzelecektir!
NE OLMAZSA NE OLUR?
IMF anlaşması olur da hızlı ve agresif faiz indirimleri olmazsa,TL değerlenir,kurlar düşer.İthalat coşar,sanayici çöker!İstihdamda bırakın düzelmeyi,bundan dolayı kapanan sanayi tesisleri nedeniyle daha da kötü rakamlar oluşur.
IMF anlaşması olmazsa;
İşte bu durumu borsa yatırımcıları için hiç düşünmek istemiyorum!Bu ihtimal halinde,anlaşmayı fazlası ile satın almış olan IMKB sert ve uzun süreli satışlara sahne olur.
Ekonomide çok büyük sıkıntılar yaşanmaz.Türkiye gereksinim duyacağı borçlanmayı faizi biraz yüksek olmakla birlikte yine de sağlar.
Faiz düşüşü sona gelir.Akabinde kısmen faiz artışı da olabilir.Kurlarda artış görülür.Büyümeye geçiş süresi daha geriye kalır ve büyüme rakamları beklentilerden daha düşük kalır.