Bu soru sanırım bugünlerde çok kişi tarafından soruluyor!Bu soruya ‘’Peki aynı dönemde sanayi hisseleri de, neden bankalar gibi yükselmedi?’’diye ilave bir soru daha ekleyelim!
Doğrudur,bankaların sermayelerinin büyük olması ve de halka açık paylarının miktarı nedeniyle Endeksi etkileme oranları birçok sektörden oldukça yüksek.Ama bu yükseliştediğer ana hisselerin bankalar kadar yükselmediği de bir gerçek.
Şimdi,en baştaki sorumuzun cevabına geçelim;
İMKB dip bulurken diğer tüm hisseler gibi bankalarda da ciddi düşüşler yaşandı.Ancak tüm dünyada batan kurumlar sonrası alınan ekonomik tedbir kararlarıyla birlikte,üçüncü aydan sonra bankalar en çok çikan sektörlerde başi çektiler.
Bu durumun açıklaması çok basit.Bizim bankalarımızın bilançoları zaten dünyadaki örnekleri gibi kötü değildi!Bizim bankalarımızın portföylerinde batıdaki örneklerinin batmalarına neden olan mortgage fonları yoktu.
Türkiye dünyanın yaşadığı krizin benzerini 2001 yılında tek başina yaşamış ve sonrasında gerekli tedbirlerini almıştı.Bu nedenle bizim bankalarımız krize yabancı bankalar gibi kötü pozisyonlarda yakalanmadılar.
Asıl sıkıntıları;almış oldukları dış kaynak kredilerin vadeleri uzatılmayıp geri çagrilmasiydi. Çok ciddi dünya bankalarının da kriz esnasında sermaye sıkıntısı çekmeleri ve büyük zararlar gösterip batmaları ya da devletleştirme müdahaleleri,psikolojik olarak bizimkileri de etkilemişti.Bu durum panik ortamında bizdeki banka hisselerinin de düşmesine sebep oldu.
Tüm gelişmiş ülke bankalarında aynı sıkıntıları yaşayan yabancı yatırımcılar,o günlerde tereddüt etmeden bizde de banka hisselerinde satışlar yaptılar.
Peki dönüş başladığında neden bankalar daha hızlı tepki verdi?
Bu sorunun cevabı da temel analizde yani bilançolarda saklı! Bizim bankalarımızın bilançolarında yabancı örneklerinde olduğu gibi büyük zararlar olmadığı gibi,bilakis ciddi karlılıklar vardı.Krizin panik havasında buna bakılmadı ama,kriz dip bularak toparlanma başladığında Türk bankalarının dünya örnekleri içinde yegane karlı durumda olan bankalar olması yatırımcının aynı zamanda likit olan banka hisselerine hızlı dönüş yapmasına neden oldu.
Geçici bir dönem yaşanan kur yükselmesi esnasında bankaların sendikasyon kredileri karşilığı karları azalma gösterse de,kurlar gevşemeye başlayınca döviz borçları karşilığı karlılıkları yeniden artmaya başladı.Buna bir de hazine faizinin %15-16 seviyesinden %10 civarlarına düşmesini eklediğimizde,bu ortamda ellerindeki kredi imkanlarını piyasaya kullandırmayıp,hazine kağıtlarına bağlayan bankaların karlılıkları kısa sürede ciddi artış gösterdi.Altı aylık karını açıklayan Akbank’ın üç aylık karını altı aylık bilançosunda ikiye katladığı görülüyor ki,büyük bankalarının çogunda durum aynı çikacaktir.Kısacası bankalar krize ciddi karlarla girdiler ve bu karlılıkları artarak devam ediyor.
Ancak maalesef sanayi hisselerinde durum bunun tam tersi oldu.
Sanayi hisselerinde dünyada ve Türkiye’de yaşanan kriz esnasında bir anda kesilen talep,şirketlerin karlarını ciddi bir şekilde düşürdü.Büyük kısmı zarar bilançoları açıklamaya başladılar.Doğal olarak da düzelme esnasında yatırımcı ilk etapta bilançoları sıkıntılı,satışları düşmüş,ciddi eleman çikartan sanayi hisselerini değil de karlılığı yüksek ve de devam eden bankaları seçti.
Önümüzdeki dönem işler bir süre sonra tersine dönmeye başlayacak.Hazine faizleri tek haneye bile düşse artık daha fazla düşmeyebilir. Bu da bankaların hazine kağıtlarından ekstra karlarının sona ermeye başlaması demek olacak.
Düşen mevduat faizi ve de kredi faizleri nedeniyle de bankacılık gelirlerindeki karlar önümüzdeki yıldan itibaren ciddi şekilde azalmaya başlayacak.
Buna karşilık,krizin olumsuz etkilerini hükümetin ötv,kdv indirimleri ve bir takım teşviklerle hızlı bir şekilde düzeltmeye başlayan diğer şirket hisselerinin bilançolarında önümüzdeki dönem pozitif düzelmeler başlayacaktır.Bugün karını açıklayan Arçelik üç aylık karını altı aylık bilançosunda 50 kusur milyon kardan 257 milyona çikartarak,bu yöndeki beklentimin doğruluğu sinyalini vermiş oldu.
Endekse etkisi yüksek bazı büyük sanayi hisselerinde belki altı aylık bilançolar tam düzelme göstermese bile,sonraki bilançolar daha hızlı ve kalıcı toparlanma gösterecektir.
Kısacası bugüne kadar Endeksi banka hisseleri taşırken,bu durum yılbaşina doğru diğer sanayi hisselerinin öncülügünde sürmeye devam edecektir.
Bugüne kadar Endeks paralelinde yükselememiş diğer hisseler,muhtemelen Endeks’ten ve banka hisselerinden daha fazla artışlar göstereceklerdir.