Bir tarafta bitirilmek için uğraşılan Rusya-Ukrayna savaşı varken, bir de İsrail'in saldırıları ile başlayan İsrail-İran savaşı var. Ukrayna savaşının ilk göç dalgası gibi sorunları aşıldığı için, şu an rutine dönüşmüş bir savaş sürüyor. Ama yine de ciddi bir boyutu var. Dün Rusya Ukrayna'nın başkenti Kiev'i vurdu.
Rusya'nın önceliğinin ve dikkatinin Ukrayna'ya çevrildiği bir anda önce Suriye ve şimdi de İran'ı vuran bir İsrail görüyoruz. İki ülke de birbirlerinin vatandaşlarını başkentleri terk etmeleri, bu şehirlerin vurulacağı konusunda uyardı. İşte bizim için bu konuda riskler var! Eğer savaş daha da sertleşir ve İsrail, İran'ın şehirlerini sivil hedef göstermeden vurmaya başlaması halinde, yeni bir göç dalgası ile karşılaşabiliriz.
Tabii bir de hemen yaşadığımız petrol fiyatları üstündeki olumsuz etkisi var! Şu an için bir yükseliş olsa da, bu yükseliş yine de sınırlı oldu. Ama eğer Tahran gibi büyük şehirleri bombalamalar artar ve bu durum İran rejimi açısından değişim riski yaratacak bir iç kargaşaya dönüşecek olursa, işte o zaman kendisine başka çıkış bulamayan İran rejimi Hürmüz Boğazı'nı kapattım diyerek, dünyayı bir enerji krizine sürükleyebilir. Bu durum tüm ülkeleri İran'a karşı cephe almaya itebileceği gibi, olumsuz etkilenecek ülkelerden savaşı bitirin baskıları yaratması için bir çare olarak düşünülebilir. Ama yine de, bunun son çare olacağını, son ana kadar İran'ın bu kararı almayacağını düşünüyorum.
Eğer böyle bir karar çıkarsa, o zaman petrol fiyatları yeniden sert yükseliş yaşar ve kısa sürede 100$'ın üstüne çıkar. Böyle bir tablo biz başta tüm dünyada enflasyon riskini tetikler. Bizde petroldeki her on dolarlık artışın enflasyonda %1'lik, cari açıkta da 4-5 Milyar Dolar'lık olumsuz etkisinden çekiniliyor. Dünya için de yüksek seyretmesi halinde petrol fiyatları yüzünden enflasyon rakamlarının yukarı revizelere uğraması riski var. Bu riskin dünya borsalarında da satış baskıları yaratma riski artar.
İşte savaşın henüz petrol ve enflasyon üzerindeki riskleri sürerken FED ve TCMB'nın haziran toplantılarında faizleri değiştirmeyecekleri görüşündeyim. Erken bir faiz indirim kararının maliyeti daha yüksek olabilir. Enflasyonda kontrol kaçırılmamalıdır. Ama faizler aynı bırakılıp, gecelik borç verme faiz koridorunda 150-200 baz puanlık bir indirim söz konusu olabilir.
Böyle bir ortamda savaşın akıbetine göre borsanın düşük de olsa ekstra düşebileceğini, olası bir ateşkes halinde zaten düşük olduğu için bir anda sert yükseliş yaşayabileceğini biliniz. Ama sonuçta çok ciddi bir savaş var. İran'ın Hürmüz'ü kapatma kararı, ya da ABD üslerine yönelik bir saldırısı halinde, ABD'nin de bir anda savaşa dahil olduğunu görme riskimiz olduğunu da bilmek lazım.
Bu nedenle fiyatlar düşük olsa da en az %50 nakit durmak doğru ve tedbirli karar olur. Umarım savaş derinleşmeden kısa sürede ateşkesle sonuçlanır. Ama İsrail'in Filistin, Gazze ve Suriye'de yaptıkları ortada. Eğer İran'ın hava savunma gücünü yok ettiğini düşünürse, İran'a karşı saldırılarını daha da derinleştirip, ülkenin parçalanması ve rejimin değişmesi için tüm kozlarını kullanabilir. Ama çok daha etkili şekilde İran füzelerinin hedefleri olurlarsa o zaman ateşkes çok daha kolay olur. Risk çok yüksek olduğu için bir süre daha izlemede kalmak doğru olacaktır.
BIST için 8900 - 9400 arası ilk kademe destek ve dirençler. 9400 geçilecek olursa sonraki direnç kademesi 9700. Destek ve dirençleri zaten tablolarımızda görüyorsunuz.
Hepinize sağlık, dünyaya barış ve bunlardan sonra da bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_