Maalesef bir süredir dikkat çektiğim İsrail'in İran'ı vurabileceği uyarılarım gerçekleşiyor! Dün gece 03:00'ten beri İran İsrail tarafından vuruluyor. Nükleer tesisleri ve askeri hedeflere nokta operasyonlar düzenleniyor. Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları komutanı da öldürüldü. Netanyahu; saldırı gerektiği kadar sürecek derken, Trump ise; ABD saldırının içinde yer almıyor ama gerektiğinde İsrail'i savunacağız dedi.
Saldırı sonrası brent petrol 73.50$ ve ons altın da 3426$ seviyesine çıkmış durumda. İki ülkenin kara sınırı olmadığı için kara harakatına dönüşecek bir savaş beklemiyorum. Ama karşılıklı hava güçlerinin ve uzun menzilli süpersonik füzelerin kullanılması, daha doğrusu İran'ın İsrail'i dronlar değil de hipersonik uzun menzilli füzelerle vurmaya kalkması halinde, ABD ve İngiltere de savaşa dahil olabilirler. Bu durumda işin boyutu değişir. İran şimdilik karşılık verilecek, çok fena yapacağız, şöyle ceza vereceğiz, sonları geldi demekten ötesi bir şey yapmadı. Sadece 800 kadar kamikaze dronu ve Rus füzesini İsrail'e yolladı. Ama onların da teknolojileri nedeniyle çoğu zaten yolda imha edilecektir. Önemli olan hipersonik füzeleri kullanıp-kullanmayacağı olacaktır.
Gelişmelerin derin bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceği İran'ın vereceği karşılığa göre şekillenecektir. İran henüz Hürmüz Boğazını kapatmadı. Eğer bunu yaparsa petrol fiyatları 100$'ı da geçebilir. İşte bizim için asıl önemli risk bu. Bir anda enerji faturamız ve her alandaki üretim maliyetlerimiz artar. Enflasyonda geçici de olsa yukarı ataklar görülebilir. Faiz idirimlerini planlarken, yeni faiz artışı riskleri gündeme gelebilir. Ya da en azından indirim beklentileri ötelenebilir. Ama İran'ın karşılığı şimdilik sınırlı boyutta.
İsrail'in saldırıları askeri, nükleer ve nükleer üzerine çalışan bilim adamlarına yönelik sınırlı hedeflere yönelik yaşanıyor. Eğer sivil halk gözetmeksizin İran'ın diğer alt ve üst yapı tesisleri de hedef olamaya kalkarsa, İran mecburen buna karşılık vermek zorunda kalır ve o zaman iş büyür. ABD ve İngiltere, hatta Fransa da İsrail tarafında saldırılara İsrail'i koruma bahanesi ile dahil olurlar. Şimdilik İran savaş dahi ilan etmedi. Bu nedenle gelişmeleri takip ederek boyutu ve yansımalarını anlamaya çalışacağız.
Borsa tabi ki güne gapli bir düşüşle başlayacaktır diye düşünüyorum. ABD ve AB borsalarında %1.60'lar civarında düşüşlerle sınırlı bir görüntü var. Ama buradaki bir savaş onlardan ziyade asıl bizim gibi bölge ülkeleri için riskler taşır. Bu nedenle BIST'e etkisi biraz daha yüksek olabilir.
Borsa, brent, ons tepkileri İran'ın karşılıklarına ve başka ülkelerin savaşa karşılıklı dahil olup olmayacağına göre değişkenlik gösterebilir. Rusya ve Çin İran yanında taraf olmadıkça bu tablo dünya savaşı riski yaratmaz. İran sert cevap verirse, sonu parçalanmaya gidecek büyük bir yıkım yaşar. Bunu göze almak istemiyorsa sınırlı tepkiler sonrası nükleer konusunda teslim bayrağı çekip her türlü kontrole razı olabilir. Rejim ülkeyi o kadar geri bırakmış ki, 10 dakika içinde genelkurmay başkanı ve devrim muhafızları komutanınn nokta operasyonlarla vurulmasını bile engelleyemediler. İstihbarat anlamında komutanlarını ve bilim insanlarının adreslerini bile gizleyememişler.
Şimdilik kimseye gördüğü fiyatlarda satın ya da düşüşlerde alın diyemem. Gelişmeleri ve hafta sonu yaşanacakları görmek lazım. Pazartesiye gapli alımlarla da, ekstra gapli düşüşlerle de başlayabiliriz. Dediğim gibi İran ABD dahil başka ülkeleri de savaşa çekecek karşılık verirse parçalanmaktan kurtulamayacağı bir yıkıma gider. Bunu yaşamak istemiyorsa sınırlı tepkilerle ülkesini ve askeri gücünü koruyarak sınır bütünlüğünü ve rejimini korumayı hedefleyebilir.
Ama diktatörlükle ya da İran gibi mollalar rejimi ile yönetildiği için dünyadan uzun yıllardır ambargo yiyen ülkelerin hepsi ciddi geri kalmışlık yaşıyorlar. İran kendisini hava savunma sistemi ile bile savunamıyor. O zaman bu neyin kabadayılığı yıllardır. Ülkesini bu denli geri bırakacağına, hiç olmazsa demokratik bir yönetime geçseydi uluslararası toplumun tepkileri bile farklı olurdu. Şu an saldıran İsrail bile olsa, İran'ı cılız tepkiler dışında savunan bir uluslararası kurum ya da ülke yok.
Bununla birlikte ABD, İsrail başta bölgemizi yıllardır savaşlarla bölüp parçalayanların hedefi olmamak için kesinlikle milli savunma ve saldırı sistemlerine, nükleer güce sahip olmak şart. Yoksa konvansiyonel bir savaşta İsrail ve ABD zorda kalsa karşı tarafta nükleer olmasa bile kendileri sınırlı taktik nükleer silah kullanabilirler. Kendilerinde nükleer varken bu arsızlıkları ve eşkiyalıkları hep sürecektir. Ancak denk askeri silahlar ve nükleer risk onları önlerine çıkanlara saldırmaktan caydırabilir. Yaşanan örnekler sonrası tüm dünya yeni bir silahlanma dönemine girecektir. Bu nedenle savunma sektörü herkes için uzun vadeli yatırım alanı olarak öne çıkmaya devam edecektir.
Hepinize sağlık, tüm dünya ve ülkemize de barış ve huzur dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_