FED faiz değişikliği yapmadı. %4.25 - %4.50 aralığındaki politika faizlerini aynı bıraktı. FED Başkanı Powell, Trump ile bir randevu talebim olmadı, bunu yapmam dedi. Yani Bu yöndeki spekülasyon da muhtemelen Trump kaynaklı bir manipülasyon. Powell da en başından beri dikkat çektiğim uyarıları tekrarlamış. Yüksek tarifeler bu şekilde devam ederse, bu enflasyon etkisi yaratırken istihdamı da olumsuz etkiler, büyüme de düşer dedi. Enflasyon artarken büyüme düşerse bunun karşılığı stagflasyon olur tespiti yaptı. FED Başkanı değilim ve adım da Powell değil ama en başından beri stagflasyon riskine dikkat çekiyorum. İlk ağızdan bunu duymuş olduk. Tarifelerin belirsizliği bu şekilde sürdükçe belki bir yıl bile hareket kabiliyetimizi sınırlayabilir diye de uyarmış. Ekonomi dirençli, çok sorun yok. Şuan için resesyon riski görmüyoruz. Ama her halukarda şimdiden önleyici tedbir olarak faiz indirimi yapmayı düşünmüyoruz demiş. Son olarak da bu ortamda sonraki faiz beklentileri-tahminleri yapmayacağını, gelişmelere göre günü gelince kararlarını alacaklarını söyledi.
Kısacası devamlı tekrarlıyorum, eğer Trump Çin tarifelerinde geri adım atmazsa, ilk geri adım Çin'den gelmez. Böyle bir ortam varken de öyle piyasalarda tekrarlanmaya başlanan yıl sonuna kadar 3-4, hatta daha fazla faiz indirimi beklentisi gerçekçi olmaz. Bir mümkün, belki iki de yıl sonuna doğru olabilir. Ama tarifeler geri çekilme şartı ile. Powell da, acelemiz yok. Şartların ve piyasaların düzelmesini bekleriz diyor.
Diğer bir uyarımı da zaman zaman yapıyorum! O da, bu ortam uzadıkça ABD'li şirketlerin de bilançoları bozulmaya başlayacak. Zaten her şekilde maliyet artışları yaşayacaklar. Bu tablo ABD borsaları için yeni riskler yaratacaktır. Yani demem o ki, bu işler biraz daha uzarsa, sonra tarife uzlaşmaları olsa da, borsalarında yeni düşüş trendleri yaşanmasını bekliyorum. 2020 pandemi döneminden beri, sonrasındaki faiz yükselişi dönemi de dahil hep yükseldiler. Bunun düzeltmesi bu yaşadığımız düşüşlerle tamamlanmaz. Çok daha derin düzeltmeler yaşanması gerekir. Bu haliyle bile fiyat kazançlar halen çok aşırı yüksek seviyelerdeler. Belki teknoloji ve savunma hisseleri direnç gösterebilirler ama borsaların geneli için bu durumu mümkün görmüyorum. O nedenle yurt dışı gelişmiş borsa riskleri için uyarımı göz ardı etmeyin derim.
BIST'in durumu da malum! Tam her alanda düzelecek bir sürece girerken, nisan ve mayıs aylarında kalıcı enflasyon düşüşleri ve takip eden faiz indirimleri beklerken, yeni TL zirveleri nisan ayından itibaren başlamasını bekliyorum derken, bir anda bir 19 Mart süreci yaşadık. Tablo ortada. Şimdi çok ciddi kamu tasarrufları açıklanmadan sadece oraya buraya vergi salacağım, ödemeyenden vergileri alacağım demekle bu durumdan çıkamayız. Tabi ki, hep diyorum kazanandan verigisi alınmalı. Ama bu şekilde değil, öncelikle vergi tahsilatının %70 direkt, %30 dolaylı vergi olacak şekilde yeniden yapısal düzenlesi lazım. Üretim ve istihdam arttıracak yatırımlar dışında her alandaki harcamaları askıya almak, kamunun yarattığı açıkları durdurmak, düşürmek, kamu tasarrufunu ilan etmek, şu anda milli gelire oranı %5'lerde olan bütçe açığı hedefini %2,5 açık ve sonra da sıfır açık olarak ilan etmek gerekir. Bunlar yapılırsa 19 Mart sürecine rağmen piyasalara yine de güven gelebilir. Ama bunlar yapılmaz, 19 Mart süreci de aynı şekilde sürdürülürse ki, gördüğüm öyle devam ediyor. O zaman BIST için beklentilerimiz yıl sonuna ötelenir, hatta arada daha düşük endeksleri görmemiz de şaşırtıcı olmaz.
Şu an için 9000 destek olarak, 9250-9400 de direnç olarak önemli seviyeler. Destek kırılması riskini şu anki şartlarla daha yüksek görüyorum. Hangi seviye kırılırsa, davamındaki teknik seviyeleri DD Tablomuzdaki paylaşımlardan görebilirsiniz. Teknik paylaşımlara sadece ogüne ait olanlar olarak bakmayın, ilgili hisse ya da endekslerin filtresini yaparak bakın.
Pozitif bakış açısına sahip biri olarak, maalesef son dönem olumsuz riskleri devamlı tekrarlamak, hatırlatmak, bu risklere dikkat çekmek emin olun ki hiç beni mutlu etmiyor. Ama maalesef yaşadıklarımızın nedenlerini daha iyi analiz edersek, olası yansımalarını ve yaşayacaklarımızı da daha iyi analiz eder, en azından olası zararlarımızı beklemeye geçtiğimiz bu süreçte azaltabiliriz. Böyle bir ortam gördüğünüz gibi mevduat faizlerini yeniden %50'lerin üstüne çekmiş durumda. Yani bir tarafta garantili faiz geliri varken, ille de sattığınız bir hisse için hemen ne hangi hisseyi alayım diye aramaya gerek yok. Aylık %4, %4,5 faiz geliri de ciddi bir gelirdir. Ben faize duyarlıyım altın mı alsam yerine diyenler için de, ons altında da bu yükselişi gerçekçi bulmuyorum. Eğer 3200$ aşağı kırarsa 2970$ ve altında doğru düşüş yaşanma riski artar. Ama bizim açımızdan gram altında da benzer düşüş riski olsa da, dolar kuru karşılığı bizim için farklı bir ortam oluşturabilir. Yani belki gram altın bizim kur yükselişi ya da riski yüzünden biraz daha dayanıklı olabilir. Yeni bir kur atağı yaşayacak gelişmeler olursa, doğal olarak gram altın karşılığını etkiler. Ama ben buna rağmen bile gram altın alın diyemiyorum.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_