Bu sözümü tabiki yukarıya doğru diyorum. Evet 18 Mart sonrası yaşadığımız yargı ve siyasi gerilimler. Ekram İmamoğlu ve diğer birçok CHP belediyesinde yaşanan gözaltı ve kayyum operasyonları sonrası gayet güzel giden ekonomik finansal göstergelerimizi hiç olmaması gereken bir zamanda kendi elimizle riske soktuk. Enflasyon ve faiz düşüşleri yerini enflasyon ve faiz artışı riskine dönüştürdük. Bir anda yaşanan kur atağını 45 Milyar Dolar üzerinde bir rezerv satışı ve yanında gecelik borç verme faizlerini de %46'lara çekerek frenlemeye çalışmamıza rağmen, pek de istediğimiz olmuyor. Ana carry tradeciler çıkmış olsalar da, bir kere yerli ve yabancıyı ürküttük.
Güveni aynı bozduğumuz yerden geri kazanmamız lazım. Yoksa hane halkının süren dövize talabi enflasyonda sorun yaratacak. Bu sıkıntıyı düşen petrol fiyatlarına rağmen yaşıyoruz. Olası yeni bir kur atağı daha yaşanırsa TCMB'nın aynı bollukta rezervi olmayacak. Bu nedenle TCMB'nın da şahinleşmesinin gerektiğini düşünüyorum. Yani TCMB bu toplantıda faiz artışı yapmaz ama faiz indirimi de yapmayacak ve gerektiğinde faiz silahı dahil tüm sıkılaştırıcı tedbirleri alacağız diyecektir diye düşünüyorum.
TCMB bu ayı pas geçerse, mayıs ayında faiz toplantısı olmadığı için, bir sonraki toplantı haziran ayında olacak. Aradaki nisan ve mayıs aylarının enflasyon verileri kontrol altında tutulabilirse, hazirandan itibaren faiz indirimleri kaldığı yerden devam edebilir. Ama kurlar yukarıya gidişini hızlandıracak olursa, bu durumda enflasyon artışı riski faizlerin de artmasına neden olur. TCMB kurları durdurmak için politika faizini yeniden %50'ye çekmek zorunda kalır. İşte bu durumu yaşamamak için siyaset ve yargıda yaşanan gerilimin düşmesi gerekir. Yaşanan gerilim nedeniyle cari açıkta yeniden artış başladı. TCMB'nın ve iktidarın bu gidişi daha fazla seyretmemeleri, gereken tedbirleri hızla alması gerekir.
İşte bu ortamda faiz artışı borsadan çıkışlara neden olabileceği için, bir an önce 9400 destek bölgesinden yukarı doğru uzaklaşmamız gerekir. Yoksa 9400 altına doğru hareketler bir anda kayıpların hızlanmasına neden olur. Kısacası 9400 BIST için riskli bir destek seviyesi. Bu bölgeden uzaklaşmalı derken, ilk etapta 9669, sonrasında da 9830'a kadar olan dirençlerin üstüne kendimizi atmamız şart demek istiyorum. Yabancının devamlı sattığı bu ortamda riskin büyük olduğunu bilmek lazım. Nisan ayı ile birlikte çok iyi beklentilere sahiptim, maalesef 19 Mart sabahı ile bu beklentilerim büyük sekteye uğradı.
Trump'tan Yeni Geri Adımlar!
Çin anlaşmak için çok hevesli diyen Trump, Çin'den beklediği geri adımlar gelmeyince, yeni bir geri adım daha attı! Otomotiv ve yedekparça ürünleri için getirdiği vergileri de öteleme açıklamaları duyuyoruz. En başından beri diyorum, tarife savaşlarında geri adım atan Trump olacaktır diye. Nitekim böyle olmaya başladığını görüyoruz.
İran Gerilimi de Düşmeli!
Ekonomi ve finansal gerilimler zaten ciddi boyutta iken, İran ile olası bir savaş riski hem bizim, hem de tüm dünya için ciddi bir belirsizlik ve risk yaratmaya devam ediyor. Umarım bu sorun da yatışır. Yoksa İran ile savaş çok daha büyük riskleri yaşamamıza neden olur.
Bilanço Dönemi Başlıyor!
Bu ortamda 3 aylık bilanço dönemi başlıyor. Şirket bazlı ayrışmalar görülebilir. Ama çok da iyi bilançoları bu ortamda görmeyebiliriz. Ya da iyi bilançoların alım yaratacağı hisselerde yeniden yabancı satışları görülebilir. 19 Mart sabahı yaşanmaya başlayan süreç nedeniyle artan tahvil fiyatları ve kurlar bankaların karlarını ciddi oranda düşürdü. Bu tablonun baskısı sürecektir.
Kısacası temkinli duruşa devam. Kredilerden kesinlikle uzak durun. Döviz borcunu tercih etmeyin. Maalesef yine en az %50 nakit ve faiz ürünlerinde durmak bir süre için yine tedbirli bir davranış olabilir. İktidarın bu gidişi düzeltmek elinde! Umarım risklerin daha da artmasına yol açmadan bir an önce yeniden güven temin edecek rotaya ülkeyi sokarlar.
Hepinize sağlık ve bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_