15 Aralık tarihinde program dahilinde Türkiye değerlendirmesini yapması beklenen Moody's, değerlendirme yapmadı. Kurumların değerlendirme yapmak için sabit tarihlere bağlı kalma gibi bir zorunluluk yok. Genelde öncesinde bilinen tarihlerde bu değerlendirmeleri yapsalar da, istedikleri tarihlerde de değerlendirme yapma imkanları vardır. Bu nedenle bazen bu şekilde, pas geçildiğini gördüğümüz gibi, bazen de takvim dışı değerlendirmeler yapıldığını görebiliyoruz. Moody's acaba görünüm dışında not artışı da yapar mı diye beklerken, bu olmamış oldu. Önümüzdeki yerel seçimler tüm rating kurumları için önemli bir tarih. Seçimler bittikten sonra kur, faiz ve maliye politikaları hepsinin kararlarını etkileyecek belirsizlik ve riskler taşıyor.
TCMB Faiz Haftası!
21 Aralık Perşembe günü, 14:00'te haftalık politika faizi açıklamasını duyacağız. Ben yine en az 250 baz puanlık bir faiz artışı ile, faizlerin %42.50 veya üstünde olarak yılı tamamlamasını bekliyorum. Ama en az 250 baz puan düşünüyorum! Yani 500 puan olursa da şaşırmam. Seçimler sonrası kurlarda artış olmasını beklediğim için, olası kur artışları enflasyon baskısının yeniden artmasına neden olacaktır. Bu durumun enflasyonu yükseltmemesi, kurların fazla artış yapıp, enflasyon sarmalını sürdürmemesi için, istemesek de faizleri bir süre daha yükseltmek zorunda kalacağımızı düşünüyorum. Kesinlikle yüksek faizi savunmuyorum, ama maalesef enflasyonu düşürmek için sıkı para politikası ve enflasyondan daha yüksek bir faiz mecbur kalınan uygulamaların başında geliyor. Tüm bu yüksek faizleri ve ekonomide yaşadğımız her alandaki fiyat artışlarını 2021'de faizleri 200 baz puan arttırmadığımız, üstüne bir de inatla düşürdüğümüz için yaşadık. Şimdi bu hatamızın yarattığı sorunlarla boğuşuyoruz. Aynı hatayı tekrarlama lüksümüz yok. Kur, enflasyon zirvesi görüldüğünde erişilecek faiz zirvesi sonrası, birkaç ay sabit duran faiz dönemi ve sonrasında düşmeye başlayan enflasyon görüldükçe düşürülmeye başlayacak faiz dönemi yaşayacağız. Ama bu dediğim seçimler sonrası olacaktır diyorum.
Borsa Bence Kesinlikle Ucuz!
Ama düşmesine mani değil. Yabancı fon yatırımcısı eksik olduğu için, bir-iki kurumun eline bakıyoruz. Ozaman da bugün alınca yükselen borsa, sonraki gün alınanları aynı kurumlar geri satmaya başlayınca yükseliş hızı kesiliyor. Ya da geri gelebiliyor. Bu nedenle alınanlar geri verilirken de birileri almaya devam ederse bu döngüden ancak o zaman kurtulacağız.
Ama bu riske rağmen ben borsa ucuz diyorum. Neden hemen yükselmiyor demek yerine, düşük kaldığı müddetçe, düşük olduğunu düşündüğünüz hisselerde alım yapma fırsatını kullanmak doğru olur diyorum. Yani hisse biriktirmek yapılması gereken doğru davranış. Sonrasında yükseliş başladığında, dirençlerin de hızla geçildiğini göreceğiz. Şimdilik pozitif ayrışmalarla sektörel, ya da hisse bazında yükselişler görülüyor. Sonra genele yayılan yükselişler de olacak beklentisindeyim. Ama bu durum maalesef jeopolitik riskler ve gelişmeler yüzünden de erteleniyor. Yapacak bir şey yok. Sabretmek zorundayız. Bu süreçte, düşükten aldıklarınızı dirençlerde vermeyi deneyebilirsiniz. Ya da dirençlerde verip alttan yerine koymak bir strateji olabilir. Ama bu şekilde davrananlar, en sonunda dirençler kırılınca ya elindeki hisseleri kaptıracaklar, ya da dirençlerin üzerindeki fiyatlardan geri almak zorunda kalacaklar. Bunu göze almıyorsanız, hisseleriniz ederini görene kadar izlemede kalmak gerekir. Ama o zaman da düşüş-çıkış zikzaklarına aldırmayacaksınız.
Sabahtan Doktor Kontrolümüz Var.
Bugün kızımın kontrolü olacak. O nedenle az sonra ekran başından kalkıp, karşıyakaya geçeceğiz. Doktor bandajları çıkartıp, son pansumanı yapacak. Son durum hakkında bilgi verecek. Dikişlerde bir sorun görmüyorum. Umarım doktorumuz da aynı görüştedir. Öğle saatlerinde yeniden aranızda olacağım. Olası teknik tepkileri yapacak hisseleri DD Tablomuzda geceden paylaştım.
Hepinize sağlık, bol kazanç ve iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @aydineroglu_