Covid 19 Patladı!
Uzun zamandır uyarıyorum; aşı ve yaşanan siyasi-bürokratik değişiklikler nedeniyle tüm sıkıntılarımız bitmiş değil. Aşı haberleri çok güzel ama, orta ve uzun vadeyi güvenli hale getirecek bir gelişme bu. Aşıların dünya genelinde yaygın kullanımı için 6 - 12 ay gibi süreler konuşuluyor. Ama son alınan tedbirleri de gördüğünüz gibi, vaka sayısı patlamış durumda. Ülke genelinde neredeyse her yer yüksek riskli bölge haline gelmiş durumda. Hastahanelerin yoğun bakımlarının dolduğu haberleri yapılıyor. Test sıralarının bile uzun kuyruklar oluşturduğunu görüyoruz.
Kısacası orta-uzun vadede aşı bir umut olarak güzel bir haber olsa da, yakın vadede her yerimiz virüs tarafından kuşatılmış durumda. Lütfen ama lütfen bu konuyu diğer tüm risklerimizden çok daha önemli görün ve kendinizi elinizden geldiğince önümüzdeki 3-5 ay üst düzeyde koruyunuz. Hastalığın gelişimi çok hızlı ve kötü yönde ilerleme gösteriyor.
Dün yeni tedbirler alındı. Benim anladığım ekonomi durmasın diye alınmış kararlar görüyorum. Bu nedenle tamam yararlı ama yeterli görmüyorum. Hafta sonu 20:00 ile sabah 08:00 arası sokağa çıkma yasağı genel uygulama olmuş. Onun dışında 65 yaş üstü, 20 yaş altının gün içinde dolaşma saatleri birbirleri ile kesişmeyecek şekilde kısıtlanmış. İyi güzel de, 20:00-08:00 arası özellikle kapalı mekanlarda bulaşma riski yüksek olan covid-19, gün içinde toplu taşımalarda, akşamdan sabaha kapalı ama gündüz açık olan kapalı mekanlarda bulaşmıyor mu? Bu riski gerçekten hızlı şekilde kontrol altına almak istiyorsak, gecikmeden en az 15 gün sokağa çıkma yasağı ile başlamalı, ülkeyi kapatmalıydık. Maalesef bu işin ekonomi boyutu düşünüldüğü için, mümkün olduğunca korunmayı kişilere bırakıp, aşılar aktif kullanıma başlayana kadar kısmi kontrollerle süreci geçirelim diye düşünüldüğü görüyorum. Yani ekonomi boyutu da çok önemli tabi. Hele zaten finansal sıkıntılar da yaşıyorken, bu detay daha da önemli oluyor maalesef. Ama diğer tarafta da insan yaşamı var. İnsanı sağlıklı yaşatamazsak, üretimi nasıl yaparız ki? Tabii ki, karnımızı doyurmak çok önemli. Ama bunun için hayatta kalmak gerekiyor. Hanginiz için bir yakınınızın hayatı, olası ekonomik risklerinden daha değersiz?
Kısacası alınan tedbirlerin daha da katılaşmasını bekliyorum. Ama bu işi devlete bırakmadan bizler de desteklersek, kişisel tedbirleri ihmal etmeden uygularsak pandeminin yayılmasını bir nebze olsun yavaşlatırız. Lütfen devletin açmazlarını görüyorsunuz, siz de üstünüze düşeni eksiksiz yapınız.
TCMB Faiz Kararı!
Piyasalar için en yakın belirsizlik 19 Kasım TCMB faiz toplantısı olarak görülüyor. Son iki hafta içinde çok kez ne olursa nasıl yansır ve beklentilerimi fazlası ile yazdım. Tekrarlamak istemiyorum. Yakın dönem yazılarıma bakıp görebilirsiniz. Ama sorun sadece faiz kararı ile bitmiyor! Faiz ne kadar artarsa artsın. Hatta beklentilerden iki kat fazla da arttırsanız esas olan güveni yeniden temin etmekten geçer. Bunun yolu da sadece faizler değildir. Demokrasi, hukuk, eğitim, harcama kontrolü, güvenli piyasalar, cari denge sorunları, bütçe dengesi, dış ilişkiler, katma değerli üretim ve maliye politikaları gibi çok sayıda önemli olan konular vardır. Sadece faizle piyasaları geçici kur baskısından kurtarırsınız. Ama diğer konulardaki sorunları çözmezseniz faizle yaratılacak hava kısa süre sonra yeniden bozulacaktır.
Diğer tüm sorunların da en az, hatta faizden bile önemli olduğunu yıllardır yazıyorum. Çok sayıda da eleştiri geliyordu. Ne alakası var, herşey yolunda diye. İyi ama o zaman tüm bunları sayın Cumhurbaşkanımız da neden yapılacaklar listesinde saydı o zaman? Demek ki, sıkıntılar olduğu doğru imiş. Kısacası yarın faiz ne olacak göreceğiz. Umarım piyasa beklentisine uygun bir karar çıkar. Ama eş zamanlı diğer tüm konularda da yeni bir reform hareketi başlayıp, esas olan güveni yeniden kurmalıyız. Ki, güven sorunu yaşadığı için DTH'lara koşan kendi halkımız bile bu korkusundan sıyrılsın ve DTH'ları bozmaya başlasın. Ülkeden çıkan yabancı yeniden dönmeye kalksın.
Aslında Kış için asıl uyarım bunlar değildi! Asıl risk dışımızda oluşan şer havası diye görüyorum!
Dış Siyasette Hava Soğuyor!
Gitmekte olan Trump'ın Dış İşleri Bakanı Pompeo, tuhaf bir ziyaret gerçekleştirdi. Sonrasında da Türkiye'nin son dönem Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Karabağ politikalarını eleştirip, AB ile ortak bir tavır ile tepki gösterilmesini istedi. Ne tesadüf ki, Macron ile Merkel de aynı başlık ve eleştirilerle Türkiye'ye karşı ortak tepki gösterilmesi ve ABD ile de bu konuda bir çizgide buluşulması çağrısı yaptılar. Bununla da bitmiyor. Hollanda, 30 yıldır Azarbeycan toprağı olduğu halde işgal edilmiş Karabağ nedeniyle, BM kararları yapılanı işgal olarak tanımasına rağmen, ve hal böyle iken son savaşı da Ermenistan başlatmasına rağmen, Azarbeycan devlet başkanı Aliyev için savaş suçu işledikleri kararı çıkarttı.
30 yıldır işgal ettiği topraklardan çıkmayan Ermenilere söz yok. Kendi başlattıkları savaş esnasında her ateşkes açıklaması sonrası sivil yerleşim yerlerini vuran Ermenilere söz yok, terk etmek zorunda kaldıkları yerleşim yerlerini yakarak çıkan Ermenilere söz yok, ama kendini ve vatan toprağını savunan Azarbeycan ve lideri savaş suçlusu! Yanlarında duran Türkiye de bu nedenle zaten onlara göre suçlu. Görüyorsunuz karşımızda ne büyük bir şer ittifakı oluşuyor.
Üç tarafı denizlerle çevrili ülke coğrafi bilgimize rağmen, Ege ve Akdeniz'de üç kulaç ötesinde deniz hakkımız olmasın isteniyor. Bu nedenle de, Ege ve Akdeniz'deki hakkımızı savunmamız hukuksuz eylem olarak görülüyor. Yani Karadenizle yetinin deniyor. Tabi sonra onun için de talepleri olacaktır. Libya ve Karabağ konusunda da aynı tutumumuz nedeniyle bize ortak tepki vermek için, AB'nin yanına bir de ABD'yi almaya çalışıyorlar.
Kısacası, Biden yönetime geldikten sonra ABD ile ilişkiler çok önemli olacaktır. Eğer ilişkilerde yaşanan bozulma hızla tamir edilmez ve daha da bozulacak olursa, gelişmiş batı blokunun çeşitli yaptırımları ile karşı karşıya kalacağımız kesin gibi duruyor. Putin bile, Türkiye'nin Azarbeycan toprağını savunması için destek vermesine hukuksuz diyemezsiniz derken, içinde bulunduğumuz müttefiklerimiz blok olarak bize nasıl tepki gösterelim arayışı içindeler.
Bu nedenle TCMB faiz kararı tabi ki çok önemli. Tabi ki, sadece bu karar değil, diğer alanlanda da eş zamanlı yapılması gerekenler çok önemli. Ama onlar bitse, dış ilişkilerimizde çok ciddi gerilimlere doğru gidiyoruz. Bu konudaki gelişmeler de ülkemiz ve piyasalarımız için çok ama çok önemli olacaktır.
Tüm bunların hepsinden de önemlisi insan hayatını ilgilendirdiği ve yakın en büyük risk olduğu için covid-19 riskidir. İşte bütün bu risklerimiz varken, hata yapma lüksümüz yok. Yapılması gereken ne varsa yapılmalı, alınması gereken kararlar geciktirilmemelidir.
Dün faizler beklenildiği kadar yüksek olmayacak spekülasyonları yapılmaya başlayınca kurlarda yükseliş borsada kar satışları gördük. Akşam ise yeni ekonomiden sorumlu bakanımız Sayın Elvan, kendisine bağlı kurumların tüm başkanlarına, hukukun emrettiği neyse yetkilerinizi kullanıp, gerekeni yapacaksınız. Sınırınız hukuk kapsamındaki yetkileriniz demiş. Aynı şekilde Merkez Bankası tabii ki bağımsızdır, bunu konuşmaya gerek yok diye özellikle belirtmiş. Bu açıklamalar sonrası kurlar kısmi gevşeme yaptılar. Ama gece yarısı başkanı görevden alınan bir kurumun bağımsızlığı ne kadar vardır insanın aklına takılıyor doğrusu. Bakanın dediği gibi, TCMB özerk bir kurum olmalı ve yasal görevlerinin gerektirdiklerini yerine getirmelidir. Anlayacağınız zor bir kışa giriyoruz. Herkes üstüne düşeni yaparsa, bu kışı da atlatırız.
BIST için teknik seviyelere göre beklenti oluşturmak daha doğru olacak bir süreçteyiz. İç-dış açıklama ve gelişmeler piyasaları etkileyebiliyor. Kesinlikle krediden uzak ve mümkün olduğunca % 50 nakit pozisyon korunarak geçirilmesi gereken bir dönem olduğunu herkesin bilmesini isterim.
Hepinize önce sağlık sonra da bol kazanç dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_