25 Temmuz'da TCMB faiz toplantısı var. Birçok sektör için çok önemli. PPK(Para Piyasası Kurulu)'dan 300 hatta, daha bile üstünde faiz indirimi beklentileri var. Açıkçası başkan değişimi ve takip ettiğim yurt içi-dışı gündemlere bakınca, benim de en az 250-300 baz puanlık bir indirim beklentim artmış durumda.
Bir süredir gelen ekonomik verileri görüyorsunuz. Konut, otomotiv, beyaz eşya, elektronik başta birçok sektörde satışlar çok sert düşmüş durumda. Bu rakamlarda pozitif değişiklikler yaratılamazsa işler ekonomi için çok riskli. Çünkü en basiti cirolar düşünce devletin vergi gelirlerinde de çok sert kayıplar oluşuyor. O zaman da gördüğünüz gibi enflasyonu da tetikleyen elektrik, doğalgaz, vergi dilimleri, sigara, alkol gibi bir çok alanda vergi artışları görüyoruz. Bu durum kısır döngüye dönüştükçe durgunluk artmaya devam ediyor. Enflasyon yüksek kaldıkça faiz baskısı da sürüyor.
İşte bu nedenle, gerekirse kurlardaki yükseliş tepkisi ve ithalata dayalı ekonomi olduğumuz için, bu kur tepkilerinin yaratacağı ithalat pahalılaşması nedeniyle bir süre yüksek enflasyonu göze almayı kabullenmek zorunda kalarak yine de faizleri sert indirmek mecburiyetindeyiz diye düşünüyorum. Eğer yüksek faizler bir süre daha devam edecek olursa, bu takdirde birçok sektör zaten çok daha derin kriz içine girecekler. Kaldı ki, yapılandırma başvuruları da bu durumun ön habercisi.
Kısacası 25 Temmuz'da yüksek faiz indirimi olmasını bekliyorum. Bunun ilk tepkisi olarak kurlarda sert olmayan kısmi tepki görmeyi ve sonrasında yeniden düşüş yaşanmasını bekliyorum. Çünkü ABD ve AB'de lehimize gelişmeler yaşanıyor. Durgunluk endişesi ile aslında şuan gayet de iyi olan ABD'de, FED bırakın yeni faiz artışını, faiz indirimlerine başlamayı konuşuyor. Aynı şekilde AB bölgesinde de, brexit sorunu ve diğer sıkınlar nedeniyle resesyon sorunu sürüyor. Bu nedenle ECB de varlık alımları ile piyasayı yeniden desteklemeyi düşünüyor. 25 Temmuz'da ECB de toplanacak. Oradan da çıkacak kararlar piyasalar için önemli olacaktır.
İşte tüm bu gelişmeler, gelişmiş ülkelerde Dolar'a olan yönelmeyi tersine çevirmiş durumda. Yeniden bizim gibi ülke piyasalarına, tahvillerine, borsalarına yönelme var. Bu ortamda kurlarda faiz indirimi kaynaklı yükseliş tepkilerinin kalıcı olmasını beklemem. Bilakis 186 Milyar Dolar'a ulaşmış olan banka DTH(döviz tevdiat hesabı)larında satış fırsatları oluşacaktır. Yani ani bir kur tepkisi görecek olursak, DTH'lardan satışlar geleceği görüşündeyim. Bu da piyasanın hem kredi faiz düşüşü, hem de dövizden çözülmeye başlayacak paralarla desteklenmesi anlamı gelecektir.
Anlayacağınız sorun sadece finansal ve ekonomik konular olursa, bunları yukarıda yazdığım şekilde aşabiliriz. Ama maalesef bu ortamda risk yaratan önemli diğer bir sorunumuz daha var!
ABD İle Yaptırım Riski!
Bu da S-400 nedeniyle askıya alınan F-35 projesi dışında, ayrıca yaptırımların devreye sokulması riskidir. Bu risk çok önemli. Cumhuriyetçiler Türkiye'ye en az 5 ek yaptırım konusunda daha ısrarlılar. Yarın akşam saatlerinde Beyaz Saray ile bu konuda görüşme yapacaklar. Bakalım halen yaşanan sorun konusunda Türkiye'yi destekleyen ABD başkanı Trump bu ek yaptırımlara engel olabilecek mi göreceğiz. Eğer ek yaptırım çıkmazsa, piyasaların pozitif tepkileri devam edecektir. Ama özellikle daha yeni Fitch tarafından notu düşürülmüş olan bankacılık sektörüne karşı bir yaptırım kararı çıkacak olursa, o zaman tüm iyimserliğim yok olur. Kurlarda kontrolsüz yükselişler ekonomi ve finans piyasamızda derin bir kriz başlatabilir.
ABD Suriye Özel Temsilcisi Türkiye'ye bir heyet ile birlikte ziyaretlerde bulunuyor. Suriye'de güvenli bölge ve sorun olan PYD vs gibi bir çok konu gündemde. Suriye konusunda ortak çözüm ve çalışma konusunda uzlaşma çıkacak olursa, bu takdirde ABD yaptırımları konusunda riskler azalır.
Kısacası çetin bir haftaya başlıyoruz. Umarım gelişmeler lehimize olur. Yoksa borsa şu an yine ciddi direnç bölgelerinde. Eğer bu bölgeleri aşamazsa satışların geldiğini görürüz. Ama olası dirençler kırılacak olursa, Destek-Direnç Tablosunda paylaştığım üst seviyelere doğru yükselişin sürdüğünü de görebiliriz.
Gördüğüm teknikleri paylaşmayı sürdüreceğim. Bugünlerde en büyük desteği teknik analizden görebiliriz. Yoksa gündem konuları çok karmaşık. Her an kriz ya da çözüm haberleri çıkabilir.
NOT: İnşaat sektöründeki konut stoğunun fona satılması diye bir gündem var. Açıkçası ben hiç bir şekilde devlet fonlarına böyle bir stok alımı yaptırılmasını istemem. Sonuçta yıllardır olası kriz risklerini yazıyoruz. Buna göre tedbir almayıp, şimdi stokları devlete satarak bu hatalarından sıyrılma hakları yok. Fatura yanlış yapanlara da kesilmelidir. Ama yabancı ya da özel bir takım fonlar devreye girecekse ona bir şey diyemem. Devlet fonları olmasın da kim olacaksa olsun.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_