Seçim Bitti, Diğer Sorunlar Sırada Bekliyor!

25.06.2019 09:25
  •  A 

İstanbul seçimi demokrasi geleceğimiz açısından çok önemli bir sınavdı. Hafta sonu Türkiye yüz akı ile bu sınavı atlattı. Türk halkı, yetkinin kendisinde olduğunu siyasilere sandıkta bir kez daha hatırlatmış oldu. Umarım herkes bu mesajdan alması gereken dersi kendi açısından çıkartır ve Türkiye olarak işimize ve önceliklerimize döneriz.

Evet İstanbul seçimi demokrasi sınavı açısından çok önemli idi. Bu sınavı geçtik. Lakin ekonomik ve dış ilişkilerdeki önemli risk ve sorunlar sırada bekliyor! Hatta bu sorunlar aslında seçimden de önemli belirsizlikler içeriyor diyebilirim. 

En kısa zamanda yeni bir kabine ile ekonomik sorunlarımıza odaklanmalıyız. Cari denge dışındaki neredeyse tüm ekonomik verilerde çok ciddi kriz sıkıntıları var. Artık yapısal reformlara odaklanmalı ve enflasyon, üretim, katma değerli üretim, doğrudan yatırımların artması, faizler, bütçe dengesi vs. ekonomik önceliklere hiç gecikmeden çareler üretmeliyiz. Bu konulardaki hareket planını ilan edip, piyasalara güven vermeliyiz ki, DTH'larına yönelenler yeniden paralarını işe, yatırıma, tüketime döndürmeye başlasınlar. Şirketler yeniden üretmeye, satmaya başlasın ki, devlet kayba uğradığı vergi gelirlerinde yeniden tahsilatlarını arttırsın. 

Ama bir süredir eksilen vergi gelirleri nedeniyle, yeni zam ve vergi artışları görebiliriz. Maalesef bu yönde çıkacak kararlar enflasyon üzerinde yeni baskılar yaratacaktır. Ama gelir yaratmak için mecbur kalınabilir.

İşin ekonomisi bu şekilde riskler ve öncelikler taşırken, S-400, İran yaptırımları, Akdeniz'de ısınan sular gibi diğer önemli sorunlarımız da dış ilişkilerimizde en az ekonomi kadar önemli. ABD ile S-400 alımı konusunda ciddi gerginlikler yaşıyoruz. Dün Dışişleri Bakanımız yine bu konuya değindi. S-400 konusu bitmiştir dedi. Bu sözler her söylendiğinde kurlar hemen tepki veriyor. Dün de öyle oldu. 

Tekrar tekrar tekrar yazıyorum! Türkiye S-400 konusunda haklıdır. Suriye'de başına gelen sorunun mecburiyeti S-400 olmuştur. Çünkü Savunma için NATO'lu dostlarımızdan istediğimiz Patriot savunma sistemlerini sınırlarımıza konuşlandıran bazı dostlar, sonra ikili ilişkilerimizdeki başka sorunlara dayanarak füze ekiplerini geri çektiler. ABD'den parası ile istediğimiz savunma sistemlerine senatodan izin çıkmayınca Türkiye S-400'e yönelmek zorunda kaldı. Yerden göğe kadar haklıdır ve sonuna kadar da bu kararlılığında gitmelidir. Ama bu işin en doğrusu ise, diğer bir çok silahta başardığı gibi, kendine ait uzun menzilli saldırı ve savunma füzelerini kendisinin yapmasıdır. Aynı şekilde 5'nci nesil kendine ait savaş uçaklarını da yapmalıdır. Prototip tanıtıldı ama iş tanıtımla kalmayıp, en kısa zamanda üretime dönmelidir. Bu esnaya kadar da güvenliği için Rusya'dan S-400, S-500, SU 57 savaş uçağı dahil gereken neyse de almalıdır. 

Ama bunlarla ilgili yaptırımlara maruz kalırmışız. Yapacak bir şey yok. Kalırsak kalacağız. Göre göre çevremizde günü gelince bizi de içine çekecekleri oyunları seyredecek değiliz. Sorun bu gidiş yıllar öncesinden belli iken, bunu çok geç gördük. Yıllarca BOP eş başkanı diye ortalıkta gezdik. Şimdi bakın iş nerelere geldi. 

Şimdi uluslararası platformlarda haklılığımızı sonuna kadar savunarak olası yaptırımlara mani olmaya çalışmalıyız. En azından olası yaptırımların sınırlı kalmasını sağlamaya çalışmalıyız. ABD'de kendine göre S-400 konusunda haklı olabilir. F-35 programından bizi çıkartmakla sınırlı bir yaptırım kararı anlaşılabilir. Ama bunun ötesinde mali ya da siyasi diğer yaptırımlar kabul edilemez. F-35 programından dışlanmanın da uluslararası tahkimde faturasını ABD'ye çıkartabiliriz. 

Akdeniz Isınıyor!
             Tam AB ile ilişkileri yeniden ısıtalım derken, doğalgaz arama faaliyetleri nedeniyle  Akdeniz'de de sular ısınmaya başladı. Açıkçası bu konuda da en başından beri haklıyız. Biz ana kara olarak zaten bu sularda doğal bir hakimiyete sahibiz. Bir de KKTC'nin münhasır bölgesi olarak da bu haklara sahibiz. Yunanlılar ve Rumlar herşey kendilerinin olsun istiyorlar. Ama artık bazı şeylere dur demek gerekiyor. Nitekim şu sıra tam da bunu yapıyoruz. Hem KKTC'de Maraş bölgesini açmaya karar verdik. Hem de Akdeniz'de doğalgaz aramalarına başladık.

Görüyorsunuz AB bu konuda da hemen yanlı bir tavır gösterdi. Bu kararlardan vazgeçmezsek yaptırım tehditinde bulundular. Türkiye'nin kararlarından vazgeçmesini beklemiyorum. Artık bu sorunlar öyle ya da böyle çözüme girecek. BM'de zamanında Annan Planına evet dedik. Ama gelin görünki sanki ayak direyen yine KKTC ve Türkiye gibi gösteriliyor. Ya siyasi uzlaşma ile çözeceğiz, ya da Yunanistan ile çatışmaya gidecek bir restleşme ile çözeceğiz. Ama bizim de içinde bulunduğumuz bir paylaşım olmadan olmayacağını herkese göstereceğiz. Kaldı ki, dünyanın her yerinde en küçük siyasi oluşumu, bağımsızlığı bile destekleyen dünya ülkeleri, iş Türkiye ve KKTC ile ilgili olunca nedense hep aman birleşin diyor! KKTC'nin tanınma sürecine ağırlık vermek belki de en doğru olacaktır. Bunu başardığımız anda zaten Rumlar uzlaşmaya razı olacaklardır. Yoksa tüm Kıbrıs adasının kendilerine aitmiş gibi davranmalarına göz yumduğumuz sürece uzlaşmaya yanaşmayacaklardır.

İşte haklı olduğumuz konularda geri atmamız söz konusu olmayacağına göre de, bu sorunlar nedeniyle geçici de olsa önemli gerilimler yaşayabiliriz. Boyutu ne olur bunu şimdiden kestiremiyorum. Yaşayıp göreceğiz.

Volkswagen 2 Milyar Euro Yaptırıma Geliyor!
             Henüz net değil ama, yıllardır istediğimiz bir yatırım konusu neredeyse karara bağlanmak üzere. Alman Volkswagen Türkiye'de 2 Milyar Euro'yu bulabilecek yatırımı onaylamak üzere. Bu yılda 300 Bin otomobil üretimi demek. Çok önemli bir yatırım kararı. Diğer aday ülke Bulgaristan. Eğer bu yatırım kararı onaylanırsa, yukarıda dikkat çektiğimiz ve uzun süredir bizi geren, korkutan risklerimizi gözümüzde fazla abarttığımızı görmüş olacağız! Çünkü böyle bir yatırıma onay verilirse, demek ki Almanya'nın Türkiye'nin geleceğinden korkuları yok demektir. Tüm sahip olduğumuz risk ve belirsizlikler bir şekilde çözülecektir diye bekliyorlar diye anlayabiliriz. Bu açıdan olası Volkswagen yatırım kararı bizim için çok önemli mesajlar içerecektir.

BİST Dirençleri Zorluyor!
              BİST 96.000 direncini yine zorladı ama dün de kıramadı. Ama halen bu ihtimali teknik olarak koruyor. Eğer tekniklerde 94.589 seviyesinin üzerinde kalmaya devam ederse, fincan-kulp formasyonu geçerliliğini koruyacaktır. 96.050 seviyelerini aşacak olursak da, hızla destek-direnç tablosunda paylaştığım üst hedeflere yönelebilir. Enflasyonda ve faizlerde düşüş beklentisi de bu yükselişi destekliyor.

Ancak, yine de ABD'nin olası İran yaptırımlarının boyutu ile, ABD ile S-400 konusundaki yaptırımların kapsamı kısa süreli olarak bu yükselişin önüne set olabilirler. O yüzden dirençlerin kırıldığını görmeden, temkini bırakmamak ve üst hedeflere göre değil de, olası kar satışlarına göre davranmak daha doğru olabilir.

İşte her açıdan çok gerildiğimiz bu esnada, gerçekten de piyasaların olumlu karşılayacağı yeni bir kabine değişimi yeni bir sinerji verebilir. Yoksa sıkıntılarımız çok ciddi.

Hepinize iyi seanslar diliyorum.


    Saygılarımla
    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 24.06.2019
    09:35

    Nihayet dün İstanbul seçimi tamamlandı. Seçmen kendisini kapı kulu görenlere sandıkta tarihi bir ders vermiş oldu. Bir tarafta muhalefet adına yarışan sayın İmamoğlu, diğer tarafta ise devletin en tepesindeki sayın cumhurbaşkanını ve tüm devlet imkanlarını arkasına almış... Devamı »

  • 21.06.2019
    08:38

    Pazar günü tekrarlanacak olan İstanbul seçimleri umarım ülkemiz için hayırlara vesile olur. O kadar çok öncelikli ve çözülmesi gereken sorunumuz varki, siyaset ve seçimler için harcanan zaman ve kaynak inanın çok üz&... Devamı »

  • 20.06.2019
    09:19

    ABD Merkez Bankası FED, politika faizlerine beklediğim gibi dokunmayarak % 2.25 - % 2.50 aralığında sabit bıraktı. Ama bunun yanında açıklamalarında sonraki toplantılar için faiz indirimi beklentilerinin önünü açmış oldu. Avrupa için de Avrupa Merkez Bankas... Devamı »

  • 19.06.2019
    09:12

    Yanlış anlaşılma olmasın! Pozitif gelişmeler olarak aslında gelişmiş ekonomilerdeki durgunluk emarelerine dikkat çekmek istedim. Evet, Avrupa Merkez Bankası başkanı M. Draghi, dün yeniden genişlemeye gidebileceklerini, yeniden canlandırma paketlerini açabileceklerini ifade etti. A... Devamı »

  • 18.06.2019
    09:13

    Türkiye'nin açık bir şekilde morale ihtiyacı var. Bugün gelecek Nisan aylık ve yıllık sanayi üretimi verisi moral mi olur, yoksa moral mi bozar hep birlikte göreceğiz. Lakin cari denge verileri dışında açıklananan diğer veriler moral bozmaya devam ediyorlar. ... Devamı »