ABD, 13818 numaralı başkanlık emrinde yer alan, ''ciddi insan hakları ihlali durumuna karışanların mal varlıklarının dondurulması'' kanunu dayanak göstererek, başlarında bulundukları kurumların bir ABD vatandaşı olan rahip Brunson'nun suçsuz olduğu halde halen tutuklu kalmasına neden oldukları için Adalet ve iç İşleri bakanlarımızın ABD'deki varlıklarını dondurma kararı aldı!
Hemen belirteyim ki, bana göre bu gerilim sadece bir rahip Brunson konusu ile ilgili değildir. Hain darbe girişimi dahil, Türkiye ile ABD'nin bölgesel bir çok konuda ters düşmesinin yansımasıdır. BOP projesinin gerçek amacını sonunda anlayan Türkiye'nin her alanda bu amaca karşı direnmesinin yaptırımlarına maruz kalıyoruz. Eş başkanlığını yaptığımız BOP ile Irak, Suriye, Libya parçalandı. Sıra İran ve Türkiye'ye gelince gözümüz açıldı. Amaç çok net bir biçimde Türkiye ve İran'ı da karıştırıp, dört ülkeden koparılacak topraklarda büyük bir Kürt devleti kurmak. Bu amaç yeni de değil. Bunu 30 yıldır farklı platformlarda duymuşsunuzdur.
Neyse, işte bana göre Türkiye'nin Irak ve Suriye'de Rusya'nın desteğini alarak yeniden hakimiyetini arttırıyor olması, Suriye'de sınırlarındaki terör örgütü PKK'nın türevi olan PYD'ye müdahale etmeye başlaması, büyük İsrail projesine set çekmeye çalışması tüm bu gerilimin ana nedenidir.
Ekonomik Olmayan Gelişmeler Ekonomiyi Vurmayı Amaçlıyor!
ABD'nin amacı tam da bu. Ekonomi dışındaki sıkıştırmalarla Türkiye ekonomisinde daha derin bir kriz çıkartmaya çalışıyorlar. Dün başlayan ilk yaptırımlar iki müttefik ülkenin ilişkilerini sarsıcı ama şimdilik ekonomi ve finansal etkisi yıkıcı olacak gelişme değildir. Lakin devamında yaptırım kapsamı finansal ve ekonomik alanı kapsamaya başlarsa, o zaman sonucunu kestiremeyeceğimiz bir hal alır.
Eğer yeniden sert bir kur hareketi ve üzerine bunu engellemek için aynı sertlikte faiz artışı görecek olursak, en başta inşaat sektörü olmak üzere bir çok sektörümüz bundan büyük darbe alır. Maalesef bu gidişi bizlerin kestirmesi öyle kolay bir iş değil. İki ülke arasında süren hangi pazarlıklar varsa, iki liderin yönlendireceği bir kriz sürecindeyiz. Her an çözüm de çıkabilir, çok daha yüksek gerilim boyutuna da geçebiliriz.
Türkiye Orta Doğu için çok stratejik önemde bir ülkedir. Eğer ABD Türkiye'ye bu şekilde yüklenmeye ve ekonomisine ağır darbe vurmaya kalkacak olursa, eksen kayması yaşayabiliriz. Batı ve NATO ilişkilerimiz dahi sorgulanmaya başlanır. Rusya-Çin-İran blokuna dahil olacak şekilde batı blokundan kopmamız ABD ve AB ülkelerinin işine gelmeyecektir. Ama maalesef tüm gücü elinde bulunduran liderlerin şahsi davranışları bazen yılların devletler arası ilişkilerini bu boyutta sarsabiliyor. Trump da sahip olduğu güç ile son dönem Çin ve AB'ye bir çok alanda ciddi yaptırımlar açıklıyor. Hadi onlar ekonomi ile ilgili olduğu için anlaşılabilir tarafı var. Ama bize karşı tutumu izah eden ekonomik bir bahane yok. Gerilim tamamen siyasi ve bölgesel amaçlarla ilgili.
Şimdi Ne Olacak?
Bunun cevabı bize bağlı! Rusya uçak krizi ve Alman vatandaşı gazeteci ile bazı akademisyenlerin Büyük Ada'da tutuklanmaları sonrası ne olduğuna bakın. Önce haklılığımızı savunarak gerilimin artmasına neden olduk. Sonra ne yaptık peki? Rusya'dan özür dilemek zorunda kaldık. Almanya krizinde de, Büyük Ada tutuklamalarındaki herkesi ve Alman vatandaşı gazeteciyi de serbest bıraktık. Onlar için de her türlü ajanlık iddiaları varı. Lakin bir anda serbest kaldılar. Yani mahkemelerimiz suçsuz olduklarına karar verdi.
Eğer şimdi de şu an olduğu gibi, öncesinde haklılığımızı iddia edersek, karşımızdaki ülke Rusya ve Almanya'dan çok daha büyük bir ekonomik güç olduğu için, çok daha büyük bir kriz yaşayacağımız kesin olur. ABD olayı buraya taşıdığı için geri adım atmayacak, devamında yaptırımlarını sürdürecektir. Sonrasında geri adım atacaksak, bu krizi derinleştirmeden çözmek doğru olur. Ama rahip suçlu ve mahkemelerimizin kararlarına uyacağız diyorsak, o zaman hakim bir devlet olarak tabiki devletimin yanındayım. Kriz nereye giderse gitsin. Türkiye müstemleke değil derim.
Ama bu yolu seçersek, o zaman mahkeme de çok daha hızlı bir şekilde bu davayı tamamlamalıdır. Kararı ne olacaksa bir an önce sonuçlandırmalıdır. Rahip suçlu diyecekse, gerekçe ve delillerini tüm dünyaya ilan edip hükmünü bir an önce vermelidir. Ondan sonra da bağımsız Türk yargısına müdahale edemesiniz der, iki ülke olarak da ne yaşayacaksak yaşarız.
Lakin işi uzatıp türlü yaptırım ve krizler sonrasında rahip mahkemece suçsuz bulundu diye serbest kalacaksa, o zaman arada uğranılan maliyetin faturası büyük olur. Lütfen bunlar iyice düşünülmelidir. Rusya ve Almanya krizlerinde sonuçları gören hele de dünyanın en büyük gücü olan bir devletse, size bundan daha başka türlü davranmasını beklemek gerçekçi olur mu? Önceki davranışlarımızın yansımaları adalet sistemimizin sorgulanmasına neden oluyor.
BİST Ne Yapar?
Arkadaşlar, ekonomik bir sorun nedeniyle BİST'in düşmesinden bahsetmiyoruz. Siyasi bir krizin ekonomik ve finansal krize dönüşme korkusu ile BİST'i konuşuyoruz. Maalesef gelişmelerin boyunuda göre BİST'e etkisi farklı olur. Bu nedenle bunu şöyle olur diye cevaplamak mümkün değil. Ama bugün sert ve gapli bir düşüş ile başlayacağımız kesin. Olası teknikleri paylaştım. Onları referans alabilirsiniz.
Lütfen Az Harcayın, Kredi Kullanmayın!
Bu boyut dün ve önceki bir çok yazımda dikkat çektiğim gibi ekonomi ile ilgili olmayan siyasi bir krizdir. Türkiye'nin ekonomisi hedef alınarak siyasi pazarlıklara zorlanıyoruz. Eğer sorunu çözemezsek, risk finansal ve ekonomik krize dönüşebilir. Bu nedenle lütfen içinde bulunduğumuz süreç nedeniyle kredi kullanmayınız. Önemli ihtiyaçlarınız dışında harcamalardan uzak durunuz. Bir süre basit yaşamayı ve harcamayı tercih ederek tasarruf ediniz.
Umarım bu krizi en kısa zamanda aşarız. Yoksa Türkiye'ye her geçen gün yüklediği fatura daha da büyüyor.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_