Bu başlığa bakınca, ''sanki çok iyiyidi de yeni mi geriliyor?'' diyebilirsiniz. Evet, uzun süredir ABD ile ilişkilerimiz oldukça gergin sürüyordu. Özellikle Suriye politikalarımız başta, Zarrab ve Atilla davaları, Gülen'in iadesi konusu gibi bir çok konuda ciddi gerilimlerimiz vardı.
Ama son olarak bu sorunlara eklenen rahip Brunson davası farklı bir gerilim riski taşıyor! Çünkü dün ilk ABD başkan yrd. Mike Pence ve sonrasında ABD başkanı Trump tarafından yapılan açıklamalarda, eğer tutuklu bulunan rahip Brunson tam anlamıyla serbest bırakılmazsa Türkiye'ye bir çok konuda yaptırım uygulanacağı söylendi.
Bu yaptırımlarla ilgili öne çıkan iki tasarı da dün komisyonlardan geçti. Bugün de senatoda oylanması bekleniyor. Nedir bunlar? Biri ortak üretim yapılan F35 uçaklarının Türkiye'ye verilmesinin engellenmesi ve diğeri de, Türkiye'nin uluslar arası finans kaynaklarına erişiminin engellenmesi.
Uçak konusu da ilişkileri gerecek bir gelişme olur ama esas olarak uluslar arası kredi kaynaklarından borçlanma yapmamız engellenecek olursa, bu durum finans ve ekonomi üzerinde çeşitli sıkıntılar yaratabilir. Misal kamu ve özel sektör olarak düzenli bir kredi ilişkimiz olan yabancı kurumlar kredi yenilemesi yapmayabilirler. Bakan Albayrak'tan gelen Çin'den proje finansmanında kullanılacak 3.6 Milyar Dolar'lık kredi anlaşmasının imzalandığı açıklaması gibi gelişmelerin boyutu, dış finansman ihtiyacımıza yetmez. Yani bu durum bizim için bir takım sıkıntılar yaratabilir.
Aynı şekilde yabancı fonların Türkiye'ye yatırım yapmaları engellenmeye çalışılabilir. AB ve Çin ile başlatılan ticaret savaşlarının kapsamına Türkiye de tam olarak dahil edilebilir. Uzun süredir çekindiğimiz ama net bir açıklama duymadığımız Zarrab-Halkbankası davası ile ilgili yeni ekonomik müeyyidelerle ilgili mahkeme kararları çıkabilir. Suriye'deki ilişkilerde başlayan uzlaşma tersine döndürülebilir. Ki, zaten yukarıda saydığım gelişmelerde gerilim üst boyuta çıkacak olursa, her alanda benzer şekilde ilişkiler gerilecektir.
Bugün Senato Oylaması Var!
Türkiye'ye kredi engellemesi ve F35 teslimatının engellenmesi tasarıları bugün ABD senatosunda oylanacak. Eğer geçerse işin boyutu iyice ciddileşecektir. Ama tabii son olarak Trump'ın onaylaması da gerekiyor. Yapılan açıklamalara bakınca bu onay da hemen gelecektir.
Kısacası yine tamamen ekonomi ve borsa dışı etkenler yüzünden piyasalarımız bozuldu. Dün yazdığım beklenti yazımın bir paragrafında; ''Ancak, iki ülke arasında bir uzlaşma yok ve sadece ABD'deki tasarıya pozitif etki yapmak için dün Brunson karı alındı ise. İşte o zaman dün yaşadığımız ve belki bugün de pozitif başlayacağımız borsa kazançları aynı hızla geri verilebilir. Tabii sadece bununla da kalmaz, ABD yukarıda dikkat çektiğim ambargo niteliğindeki Türkiye aleyhindeki kararları almaya kalkarsa, maalesef kurlar ve faizler yeni zirveler yaşarken, BİST ise ekstra alt desteklere doğru yoğun bir satış baskısına girer.'' diye uyarmıştım. Ben sanki ilişkiler düzeliyor diye düşünüyorum, ama son zamanlarda hislerimde yanıldığımı görüyorsunuz umarım bunda da yanılmıyorumdur demiştim. Maalesef son gelişmeler bizleri yine yanıltmış oldu. Aynen uyardığım şekilde piyasa tepkilerini yaşadık.
Ama bunda aynı TCMB faiz kararı öncesindeki açıklamalar gibi bizi yanıltan, yanlış algılar yaratan bir gelişme ön planda idi! İki gün evvel rahip Brunson'un tutukluluk hali sürecek şeklinde çıkan mahkeme kararı sonrasında, dün bir anda Brunson'un tutukluluğu ev hapsine çevirildi haberi gelmesi, Brunson serbest mi kalacak beklentilerine neden oldu.
Türkiye Geri Adım Atar Mı?
Mahkemelerin kararları bağımsızdır. Yargımıza saygı duyun diyoruz. Ama bir gün evvel tutukluluğu sürecek deyip de, bir gün sonra ne olduysa ev hapsi kararı çıkartıyoruz. Aynı şekilde FETÖ hain darbe girişiminin ardından Büyük Ada'da darbe organizasyonu yapıyorlardı diye çok sayıda yabancı kişiyi tutuklamıştık. Siyasilerimizden bu kişilerin terör faaliyetlerini organize ettikleri yolunda açıklamalar gelmişti. Bir çok uluslar arası kurumdan tepki gelmesine rağmen, bağımsız yargı tarafından yargılanıyorlar diyerek, tepkilere kulak tıkadık. Sonra çoğu serbest kaldı. Sadece bir tane Alman vatandaşı tutuklu kalmıştı. Ama sonra ne olduysa, AB ve Merkel'den gelen yaptırım tepkileri sonrasında bir anda onun da serbest kaldığını öğrendik.
Rıza Zarrab'ı tutukladık, sonra bu eylemi yapan hakim savcı ve polisleri FETÖ'cü ilan edip yargılarken ve görevden alırken, Zarrab suçsuz diye serbets bıraktık. Hatta bu da yetmedi Türkiye'ye katkılarından dolayı özel törenlerle ödüller verdik. Sonra aynı Zarrab ABD'ye gezmeye gidiyorum diyerek ülkeden çıktı ve ABD'de tutuklandı. Bizim suçsuz dediğimiz Zarrab'ın ifadeleri yüzünden Atilla ve Halkbank davaları konusunda ciddi gerilimler yaşadık ve halen de yaşıyoruz.
İşte mahkemelerimizin bu şekildeki kararlarını görünce, uluslar arası baskıların gelmesini anlamak lazım. Biz tabii ki şimdi yine haklı olarak yabancı bir devletin mahkeme kararımıza saygı duymasını bekleyeceğiz. Dün yaptığımız gibi her çevreden sert tepkiler vereceğiz. Ama Rus uçağının düşürülmesinde de olduğu gibi, ne denli bunun arkasında duracağız göreceğiz.
ABD uluslar arası ilişkilerde ekonomik ve silah gücüne dayanarak, tam bir eşkiya politikası izliyor bu kesin. Afganistan, Irak, Libya, Suriye gibi tüm alanlarda da böye davrandı. Ama nihayetinde sözünü dinletiyor mu o önemli. Irak uzun menzilli silahları var diye parçalandı. Ama silahlar çıkmadı. Bu masal ile bir ülkeye saldıran ABD ve o zamanki başkanları savaş suçlusu ilan edilmeliydi. Yapılabildi mi?
Son gelişmelerde de Türkiye olarak yüzde yüz biz haklıyız. Ama yürütme, bağımsız yargı ve güçler ayrılığı prensiplerimizi o denli bozduk ki, önüne gelen bize posta koymaya başladı. Bakalım bu son gelişmelerin boyutu nerelere kadar gidecek. Bazı Türk şirketlerinin ya da şahısların ABD'deki varlıkları spekülasyonlarda olduğu gibi bloke edilir mi onu da göreceğiz.
Şimdiden olası gelişmelerin boyutunu kestiremiyorum. Kim bilir belki de çok yakında rahip suçsuz bulunup sertbest kalıverir. Normalde sonraki duruşması Ekim ayındaydı sanırım. Yaşayıp göreceğiz.
BİST ve Kurlar Ne Yapar?
Gelişmelere göre değişecek tepkiler görebiliriz. Normalde yönümüz borsa için ciddi şekilde yukarı, kurlarda da aşağı yönlü olacaktı. Ki, dün de aynen o yönde giderken, ABD'den gelen açıklamalar yüzünden bir anda piyasalar tersine döndü. Bilanço dönemindeyiz. İyi açıklanan bilançolar hisse bazlı yükseliş tepkilerini yine de yaratabilir. Ama inanın gelişmeleri analiz edip, yansımalarını tam bilmek çok zor.
Sadece şunu söylemek istiyorum; BİST ve bir çok hisse çok ciddi iskontolu. Bu nedenle yükselmelerini beklerdim. Ama yaşanan son gelişmelerin faiz, enflasyon ve kurlarda yaratacakları etkiler uzun sürecek olursa, o zaman bu iskonto hali de bozulabilir.
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_