ABD-İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye müdahalesi cumartesi sabaha karşı gerçekleşti. Tam da düşündüğüm gibi sınırlı bir müdahale oldu. Rusya'ya ait hiç bir üs ya da hedefe füze atılmadı. Bu nedenle Rusya da, önceden bilinen Esad güçleri hedeflerine gelen füzeleri engllemeye kalkmadı.
Tiyatro Sahnelendi!
Suriye'ye askeri müdahale konusunun, Esad yeniden kimyasal silah kullanmaya kalkmadığı takdirde şimdilik oldu bitti diye düşünüyorum. Zaten tam da tiyatro gibi bir müdahale oldu! Trump üç-beş gün önceden uyarıyı yaptı. Hedefler söylendi. Ruslar gemilerini, askerlerini olası hedef bölgelerinden çektiler. Suriye'liler de aynı şekilde ilgili havaalanı ve askeri tesisleri boşalttılar. Hatta bırakın askerleri bölgeden çıkartmayı, önemli askeri mühimmatları bile çıkartılmış haberlerini gördük. Yani aynı bizim bir zamanlar Irak'taki PKK hedeflerini ilan ederek, şöyle başlarına yıkacağız, böyle başlarına yıkacağız diyerek, sağır sultana bile olası müdahalemizi duyurduğumuz ve sonra da boşaltılmış kampları bombaladığımız gibi bir askeri müdahale yapıldı. Nitekim önemli bir askeri ya da sivil kayıp bildirimi yok.
Eğer ciddi bir müdahale yapılmak istenseydi. Aniden bu yapılır ve ciddi askeri kayıplar verdirilirdi. Bizim 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında, ordu, istihbarat ve emniyette yapılan FETÖ temizliği sonrasında yaptığımız askeri müdahalelerde PKK'nın ciddi kayıplarına bakılınca ne demek istediğimi gayet iyi anlıyorsunuzdur.
Neyse, geçen hafta yazılarımda yaptığım tahminler gibi bir sonuç gerçekleşti. Şu kadar füze attık, çok başarılı sonuçlar aldık ve operasyon tamamlandı diye batıdan açıklamalar geldi. Aynı şekilde de, Esad tarafından da, askeri teknolojileri yalanmış, füzlerin çoğunu havada engelledik diye karşı açıklamalar oldu. Tam düşündüğüm şekil bir askeri müdahale ile bu riski şimdilik aşmış olduk.
Artçılar Daha Önemli!
Yapılan askeri müdahalecikten ziyade, asıl devamında getirilecek yaptırımlar daha önemli olabilir. ABD, geçen hafta açıkladığı yaptırımlara ilave olarak, Rusya'nın Suriye'yi desteklemeye devam etmesi nedeniyle Ruslara yeni yaptırımların açıklanacağını söyledi. İşte bu kısım bizim için de önemli olacaktır. Eğer Rusya'nın ve Rus şirketlerinin ekstra olumsuz etkileneceği bir takım yeni yaptırımlar, Rus borsasında ve ekonomik unsurlarında yeni sert kayıplar yaratacak olursa, bu durum bizim gibi gelişmekte olan diğer ülkelere de olumsuz yansımalar yaptırabilir. İşte artık, olası artçı gelişmeleri ve etkilerini görmemiz lazım.
Arap Birliği Kararları!
Suudi Arabistan'da toplanan Arap Birliğinden BAE'nin de öncülüğü ile Türkiye ve Katar aleyhine kararlar alınması bekleniyor. Batı bloku ile ilişkilerimiz zaten nahoş iken, Araplarla da benzer şekilde gerilimlere yelken açabiliriz. Özellikle Afrin'den hemen çıkmamız yönündeki açıklamalara tepkimiz yüksek olacaktır.
ABD Suriye'de Kalıyor!
ABD tarafından işimiz bitene dek Suriye'de kalmaya devam edeceğiz açıklaması geldi. Trump çıkacağız diyor, diğer devlet yetkililerinden ise her fırsatta kalacağız açıklamaları geliyor. ABD'nin Suriye'de gerçekleştirmek istediği hedeflerin değil, en önemli hedefin bir kürt devleti kurdurmak olduğu görüşündeyim. O yüzden ABD Suriye'de kaldıkça, PKK terör örgütü türevi PYD ile ilgili gerilimlerimiz sürecektir.
İşin kötü yanı, Rusya için de PYD destekli kurulacak Kürt devleti olumsuz algılanmıyor. İşte bu ndenle yeni bir soğuk savaş dönemine girecek olursak, Türkiye bu süreçte yine önem kazanabilir. Böyle olursa, her iki taraf da Türkiye ile ilişkileri tümden bozmak istemeyebilir. Umarım öyle olur yoksa, Suriye'deki parçlanmadan en çok etkilenen ülke biz olabiliriz.
NATO Genel Sekreteri Geliyor!
Genel Sekreter gelirken, Türkiye'nin NATO'daki önemine dem vuran ve NATO üyelerinin Türkiye'nin terör konusundaki sıkıntılarına daha çok destek olması gerektiğini içeren açıklamaları oldu. Bu sözlerin içi dolarsa bizim için olumlu. Ama muhtemelen devamında Rusya ve İran ile ilişkilerimizin NATO için negatif algılarından bahsedilecektir.
AB Türkiye Raporu!
Bu ilginç işte! Çünkü ilk kez FETÖ'nün terör örgütü olarak görüleceği ifadeleri var. Türkiye'nin güçlü büyümesine ve AB ile müzakerelerin önemine, Türkiye'nin mülteci konusundaki önemine dikkat çekmişler. Ama yeni bir fasıl açılmayacak denmiş. Yani sırt sıvazlayan ama ilerlemeye şimdilik kapalı ve şimdiye kadar çıkan en sert AB raporu olması bekleniyormuş. OHAL tepkisi en üst düzey olacak gibi duryor.
Veriler Açıklanacak!
10:00'da Şubat ayı aylık ve yıllık Sanayi üretimi ve Ocak ayı işsizlik ortalaması açıklanacak.
12:00'de ise Mart bütçe dengesi verilerini öğreneceğiz.
Ekonomi ve finans alanında piyasalarımızın en önemli tarihi 25 Nisan tarihindeki TCMB faiz kararı olacaktır diye düşünüyorum. Piyasa TCMB'nın faizlerde en azından sadeleştirme yaparak gecelik politika faizlerini fonlama faizine yaklaştırmasını bekliyor. Ama bu konudaki siyasi baskının bu denli yüksek olduğu bu ortamda TCMB yine bu konuyu pas geçmeye çalışacaktır. Bu nedenle TCMB toplantısına kadar dövizde rahatlık olmasını beklemiyorum. Hatta TCMB toplantısından beklenen faiz artışı yönünde bir karar çıkmaması halinde yeni bir döviz kuru baskısı yaşanabilir. Ki, toplantı öncesinde de bu baskıyı görebiliriz.
BİST Haftaya Nasıl Başlar?
Savaş dışındaki riskleri piyasa zaten uzun süredir fiyatlıyordu. Operasyonun cuma günü yaşanıp, bitmesi rahatlık yaratabilir. O nedenle ekstra sorun olabilecek çatışma ve kısmi savaş riskinin şimdilik ortadan kalkmış olması borsa için bir rahatlama yaratabilir diye düşünüyorum. O nedenle hisse bazlı hızlı toparlanmaların olabileceği bir haftaya başlamayı umuyorum.
Ama Rus borsası, brent fiyatı ve bizdeki döviz kuru hareketleri önemli kriter olacaktır. Bu riskler tümden kalkmadığı için endeks bazında değil de, hisseler bazındaki olumlu tepkileri daha fazla görebiliriz.
Bununla birlikte BİST ve piyasalar için sorunumuz sadece bu konular da değil! Yüksek döviz kuru ve yüksek faiz nedeniyle piyasa dengeleri bozulmaya başladı. Bu çift taraflı baskılar nedeniyle, önemli kredi barındıran şirketlerden bankalara borç yapılandırması talepleri gelmeye başladı. Bunların devamını yeni şirketlerden de duyabiliriz.
Aynı şekilde yüksek faizin sürmesi ya da faizlerin daha artması, hep uyarıyorum inşaat sektöründeki sorunları su yüzüne çıkartabilir. Sektör oyuncularında iflaslar olursa, bu durum tüm ekonomiye olumsuz yansır. İşte bu tam bir açmaz yaratıyor. TCMB döviz yükselişi için faiz kartını çekerse, o zaman da ekonomide başka sorunları tetikler diye korkuluyor.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_