Gelişmiş borsalarda bir önceki yazımdaki teknik görünümler yönünde yükselişler yaşandı. Hem onların etkisi, hem Başbakan Yıldırım ile Merkel arasındaki görüşmenin olumlu yansıması BİST'in ciddi bir toparlanma yaşamasına imkan verdi. Ama asıl merak edilen, dün Cumhurbaşbakanımız Erdoğan ile, ABD Dış İşleri Bakanı Tillerson arasındaki 3 saat üstünde gerçekleşen görüşmenin içeriği olacaktır. Eğer bu görüşmeden olumlu açıklamalar gelirse, BİST toparlanmasını sürdürebilir.
Her Yol ABD'ye Çıkıyor!
Eskiden Her Yol Roma'ya çıkar denirdi. Bu ifade Roma'nın dünyadaki gücünü ve tücaret yollarının merkezi olması nedeniyle idi. Biz bu sözü kendimizde Her Yol Ankara'ya çıkar diye uyarlamıştık. Son açıklamalar gösteriyor ki, PKK, PYD/YPG konusunda da Her Yol ABD'ye çıkıyor!
ABD savunma bakanı, bizim savunma bakanımızla görüşmesinde, PYD/YPG'yi PKK terör örgütünden ayrıştırabileceklerini, hatta PKK'ya karşı savaştırabileceklerini söylemiş. Tillerson da, PKK'ya ağır silah vermediklerini, dolayısı ile geri alınacak silah olmadığını açıklamış.
Şimdi bunların hangisine inanırsınız? Hangisini inandırıcı bulursunuz? Yani düpedüz insanların gözlerine bakarak yalan söylemeye devam ediyorlar. Kendi istihbarat birimleri bile YPG/PYD'nin PKK terör örgütünün Suri'yedeki yapılanması diye raporu kongreye sunarken, ilgili bakanlar başka bir dünyada yaşıyor olacaklar ki, çok farklı ifadeler kullanıyorlar.
Ayrıca, eğer dedikleri gibi, PYD/YPG'yi PKK ile savaştırabilirlerse, şimdiye kadar her iki terör örgütü de kendine lider olarak Öcalan'ı seçmiş iken, her iki terör örgütü de, şu anki PKK liderleri tarafından yönetilirken, böyle bir savaşa girişecek olurlarsa, hem Öcalan'ın, hem PKK'nın ve hem de PYD/YPG'nin dolayası ile İran'daki türevleri PEJAK'ın da asıl patronlarının, kurucularının, ağa babalarının, senaryo yazarlarının ABD olduğu ortaya çıkıyor. Yani dünyadaki terör olaylarında olduğu gibi, ülkemizdeki terör olaylarında ve PKK ile türevlerinde de Her Yol ABD'ye çıkıyor! Ne alâ müttefiklik değil mi? Hatta stratejik diye sıfatı da olan bir müttefiklik!
Son haberlerde Atak helikopterimizin düşürülmesi ve 12 şehit vermemizle ilgili istihbaratın ve askerlerimizin yerleri ile ilgili PKK/PYD'ye istihbarat akışının ABD'nin Suriye'de oluşturduğu bir merkezin kullanıldığı iddiası var.
Peki terör konusunda Her Yolun ABD'ye çıktığını bilmiyor muyduk zaten? Hepimiz biliyorduk. Ama bizim bildiğimizi, kendileri itiraf etmiş durumdalar. İşte bu nedenle dün Tillerson ve cumhurbaşkanımız arasındaki görüşmenin akıbeti çok önemlidir. İlk açıklamalar değil, hemen devamında Suriye'de yaşanacaklar önemli olacaktır. Gerçekten de ilişkilerimiz bir anda çok ciddi boyutta kopabilir. Suriye'de çok daha ciddi bir çatışma içine girebiliriz. ABD'nin 12 askerimizin şehit olmasında kullanılan istihbarat merkezinin Suriye'deki ÖSO güçleri tarafından vurulduğu haberini duyarsak şaşmayın derim. Böyle bir gelişme inanılmaz bir gerginliğin başlamasına neden olur.
Ama eğer ABD'ye kararlılığımız net bir şekilde gösterildi ve yaptıkları tüm terör eylemleri uluslar arası arenaya taşınacağı kanıtları ile ifade edildi ise, ABD ilişkiler tam kopacak iken, geri adım atmak zorunda kalabilir.
İşte bu kısım çok önemli! Eğer ABD geri adım atmaya kalkacak olursa, Halk Bankası davasından da bizi çok üzmeyecek bir karar çıkar. Bu takdirde BİST çok ciddi bir yükseliş yaparken, yeni zirveleri de görebilir. Bu esnada Dolar kuru ve faizlerde düşüş devam eder.
Tam tersi bir gelişme halinde, yani ilişkileri koparacak yönde gelişmeler yaşanırsa, Suriye'de dolaylı çatışmamız hızlanırsa, Kürecik ve İncirlik üslerinin kapanmasını isteyebiliriz. Böyle bir süreçte, ABD'deki Halk Bankası davasından da bizi zora sokmayı hedefleyecek sıkıntılı kararlar çıkar.
Ben tüm yaşadıklarımıza rağmen, Türkiye kararlılığını gösterdiği takdirde ki, bunu her makamda yaptığımızı düşünüyorum. ABD Türkiye'yi yine de PKK ve türevlerine tercih edecektir görüşündeyim. En azında şimdilik yine böyle davranacaktır. Nasılsa, Türkiye ve bölge üzerindeki emelleri öyle üç günde filizlenen bir düşünce değil, yıllar öncesinden gelen bir stratejidir. Şimdi ortamı yatıştırıp, daha sonraki süreçte ve yıllarda yeniden bu stratejinin yollarını aramayı sürdürecektir.
Umalım da görüşmeden bizi ve piyasalarımızı pozitif etkileyecek sonuçlar çıksın. Aksi halde piyasalar için sıkıntılı ve tam tahmin edemeyeceğimiz bir döneme gireriz.
Normalde yıl sonu bilançolar dönemi yükseliş zamanıdır. Çünkü hemen sonrasında üç aylıklar çabuk gelecek diye beklentiler sıcak kalırken, sermaye artışları ve temettü beklentileri de BİST ile hisseleri bu dönemde yukarı taşırdı. Umarım yine aynısı olur.
BİST'in ve hisselerin olası hareketleri hakkındaki görüşlerimi Destek/Direnç Tablosundaki paylaşımlarda görebilirsiniz. Önceki günlerde teknik paylaşımlardaki seviyeler kırılmadı ise geçerliliğini korur!
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_