Bugün bakan Mehmet Şimşek tarafından Orta Vadeli Program revizyonu açıklanacak. Yapılacak açıklamaların detayları ekonomik beklentiler hakkında bir fikir verebilir.
Referandum Sonuçları!
Olmaz dediğimiz referandum yapıldı. Sert düşüş olası çatışma riski nedeniyle yaşandı. Ama referandum sonrası Barzani tarafından diyalog çağrıları başladı. 40 yıldır yapılan planlarda yeni bir aşamaya geçildi. Şimdi Barzani, bu süreç için zaman kazanmayı yeğleyecektir. Bu nedenle pozitif açıklamalar yapılarak, tansiyon düşürülmeye çalışılacaktır. Böylece, ortam sakinleştirilirse, yeniden bölgesel yatırımlar artacak ve bölgeye daha çok yabancı ülkenin yatırımı çekilecektir. Geçen her süre, bölgede kurulmak istenen kürdistan için güç kazanılmasına yarayacaktır. Sonraki hedef için ise kimsenin şüphesi olmasın. Bölgedeki 4 ülkeden koparılan topraklarda yeni bir devlet kurulması esas amaçtır. Bunun dışındaki tüm açıklamalar oyalama, hedef saptırmadan ibaret olacaktır.
Şimdi önemli olan, bu esas amaç görülüp karşı tedbirler bölge ülkeleri tarafından uygulamaya alınacak mıdır? Bu sorunun en önemli muhatabı biziz. Kısacası ambargoları uygulayacak mıyız? Vana kapanabilecek mi? Sınır kapıları k.Irak'a kapanacak mı? En büyük ticari fazlamız bu bölgeye demeye devam edersek, bu uygulamalar sadece sözde kalır. Uygulama olmaz ise, borsa verdiğini dün olduğu gibi hızla geri alır. Hatta bölgeyi bizim kendi elimizle imarlaştırmamız daha da artar.
Ama merkezi Irak hükümeti, kuzey Irak yönetiminden istediği hava alanları, sınır kapıları ve petrol kuyuları çağrısında ısrarlı olur ve 3 günlük süre sonunda çağrısına karşılık bulamadığında bunun müeyyidelerini uygulamaya başlarsa, o zaman iş değişir. Yani merkezi Irak hükümeti, petrol boru hattını kapatın, hava ulaşımını yasaklayın, haburu kapatın derse ve biz de bunu yaparsak bölge yeni bir sürece girebilir. Verdiği süre sonunda kuzey Irak yönetiminden istediklerini alamayan (ki, bence öyle olacaktır) merkezi Irak hükümeti, bölgede güç kullanmaya kalkışırsa, iç çatışma çıkar. Ama açıkçası merkezi Irak hükümetinin peşmergeye kafa tutacağı bir askeri gücü olduğu görüşünde değilim. Bunu ancak Türkiye, İran ve Rusya'yı da arkasına alarak yapabilir.
Bunlar olabilir mi? Eğer olmazsa, ileride bizim topraklarımızda da benzer referandum taleplerine sıra geleceğinin bilinmesi lazım! Ama Irak içinde merkezi hükümet ve kuzey Irak arasında bir çatışma halinde, ABD'nin buna seyirci kalmasını beklememek gerekir. Çünkü zaten tüm bu planın kurgulayanı ABD ve malum ülkelerdir. Kazandıkları zemini kaybetmek isteyeceklerini sanmam. Ama bu planlarında Barzani yok da PKK varsa, o zaman Barzani hırpalansın diyerek, bir süre seyirci kalabilirler. Sonra da olayların içine PKK ve türevleri ile girmeye çalışırlar. Yoksa PKK ve türevlerine hem Irak'ta, hem Suriye'de yaptıkları onca silah yardımının başka bir izahı olamaz.
Gördüğünüz gibi, referandum sonrası bölgesel riskler ve belirsizlikler daha da artmış bulunuyor. Gelişmeler BİST ve kurlar üzerinde etkili olacaktır. Her türlü çatışma hali, borsanın düşmesine ve kurların yükselmesine neden olur. Ama geleceğimiz için, geçici bir süre düşük hissleri kabul etmemiz bence en doğrusudur. Yoksa ileride emin olun ki, her şeye göz yuman politikalar bizim topraklarımızı da batının savaş senaryoları ile karışırtırdığı bir alana dönüştürür.
İşte bu belirsizlikler nedeniyle, benim için öncelikli konu Irak ve Suriye sınırımızdaki gelişmelerdir. OVP gibi konular çok önemli yer tutamazlar. Ancak, bölgesel gerilimler bitince, bu tip programlar önem kazanabilir.
Lütfen gelişmelere göre kararlarınızda ve beklentilerinizde esnek olmayı biliniz. Bugün bu kapsamda kısmen satıcılı başlamayı bekliyorum. Asıl 3 gün şartı tamamlanınca, merkezi Irak hükümetinin ne yapabileceğine göre sonrası gelişmeleri görebileceğiz.
Türkiye gücünün farkına varabildiği takdirde, tüm bu oyunları bozabilecek güçlü bir ülkedir. Ama ülkenin tüm kurumlarını uzun süredir olduğu gibi paralel yapılara kullandırırsanız, o zaman güç diye gördüklerimizin içi boş balonlar olduğunu görürüz. Bir an önce Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyeti kurduğu felsefeye dönülmeli, din ve devlet işleri laik bir anlayışa terkedilmelidir. Yoksa Orta Doğu'da gördüğümüz gibi, din adına yapıldığı söylenen savaşlarla ve çatışmalarla ülkelerin parçalanması oyunu sahnelenmektedir.
Ben karamsar değilim, yapılan bir çok hataya rağmen, Türkiye her zaman üzerindeki oyunları bozma gücüne sahittir ve bunları bozacaktır.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_