Dün açıklanan beklentilerden yüksek enflasyon rakamları piyasaların çok şaşırmasına ve moralinin bozulmasına neden oldu.
TÜFE, Aralık'ta, aylık % 1,64 arttı. (Önceki ay; % 0,52) TÜİK
TÜFE, Aralık'ta yıllık % 8,53 (önceki ay; % 7)
ÜFE, Aralık'ta aylık % 2,98 arttı.
ÜFE, Aralık'ta yıllık % 9,94 (Önceki ay; % 6,41)
Gördüğünüz gibi rakamlar önceki ay verilerinin oldukça üstünde geldi. Anlamadığım konu, buna neden şaşırıldığıdır! Döviz kurları bu şekilde yükselmiş, brent petrol ve dolayısı ile iç piyasa petrol fiyatları arka arkaya zamlanmış iken, alkol, tütün bir çok ürüne ciddi oranlarda zam yapılmışken, otomobilde önemli ötv artışları devreye sokulmuş iken biz ne bekliyorduk ki ? Bu zamların enflasyon üzerinde etkisi hiç olmayacak mıydı?
Açık söylüyorum ki, enflasyon artışına şaşırana şaşırıyorum. Döviz kurlarının artışa başlaması ile birlikte özellikle TCMB bir süre enflasyon hedeflemesinden vazgeçmelidir diye yazdığımı biliyorsunuz. Çünkü kur artışı bir çok alanda zamların gelmesine ve enflasyonun artmasına neden olacaktır. Bu durum belki de bir kaç yıl için göze alınmalıdır. Ama enflasyonun kalıcı bir şekilde düşürülebilmesi için yüksek kur-düşük faiz şarttır.
Enflasyonu Üretim Düşürür!
Siz eğer TCMB'nın faiz politikaları ile enflasyonu düşürmek isterseniz, o zaman faizleri bir anda 300-500 baz puan yukarı çekersiniz. Bir anda dışarıdan faiziniz için sıcak para girişi artar. Kurlar ve kura dayalı malların fiyatları düşer. Kişiler artan banka mevduat-tahvil faizleri, ve artan her türlü kredi faizleri nedeniyle tüketim taleplerini bir anda keserler. Böyle olunca her alanda talep yetersizliği nedeniyle fiyatlar düşer. Sonra üretici olması gerekenler ithalatın daha kolaylaşması nedeniyle üretimden uzaklaşırlar. Ülke ithal ürün cenneti olur. Dolayısı ile üretim düşünce işsizlik artar. Hatta artan kredi maliyetleri inşaat sektörünü vurunca, konut sektörü krize girer. Bankacılar el koyduğu konutlarda piyasaya ana paralarını kurtaracak fiyat indirimleri ile girerler. Böylece konut fiyatlarında sert düşüşler yaşanır.
Gördüğünüz gibi, enflasyonu sadece TCMB faiz ve para piyasası politikaları de düşürebilirsiniz. Ama bu geçici ve sahte bir düşüş olur. Sonra yarattığınız tablo, ekonomiyi vuracağı için, bir çok alanda başlayacak kriz derinleşip önce finansal, sonra da ekonomik krize dönüşür. Böyle bir kriz sonrasında ise, TCMB daha da fazla faiz artışı yapmak durumunda kalır. Tabii bu esnada kurlar bir daha artar.
Enflasyonu gerçekçi ve kalıcı düşürmek için üretmek esastır. Her alanda ama özellikle de katma değerli üretim alanında rekabet yaratacak üretim artışını başardığınız zaman, talepten daha fazla olan üretim sayesinde fiyatlar otomatikman düşmeye başlar. Bu kalıcı enflasyon düşüşü yaratan en doğru yöntemdir. Ama bunun sağlanması belki de bir kaç yıl yüksek kur ve düşük faiz politikalarını katı bir şekilde uygulamakla olur.
Bir çok kez yazdığım gibi, hükümet topluma yeni bir ekonomik program yaptığını, üretimi ve yatırımları her alanda arttırmak için düşük faiz politikalarını sonuna kadar uygulayacağını, ama bu nedenle ilk anda yaşanacak olan kur artışları ve dolayısı ile gelecek zamlar nedeniyle de artacak enflasyonu da göze aldığını, herkesin de bu sürede yüksek enflasyona hazırlıklı olması gerektiğini ilan etmelidir. Bu yapılmadığı için, gelen yüksek enflasyon rakamları sanki sürprizmiş gibi toplumun moralini bozuyor. Bu sefer ne oluyor? Yüksek enflasyonu gören piyasa, kurlara hücum ediyor. Tam bir kısır döngü yaşıyoruz anlayacağınız.
Maalesef her yerden Türkiye ablukaya alınmış durumda. Dışarıdaki savaşın riskleri, İçeride yaşanan terör saldırıları, suikast ihbarları, anayasa-başkanlık değişimi gerginlikleri derken, hükümetin aklına ısrarla yapmasını tavsiye ettiğim enflasyon hedeflemesi ikinci plandadır açıklamasını yapmak gelmiyor. O zaman da yaşanan enflasyon artışına herkes şaşırmış oluyor.
BİST İçin 76.514 Kritik Seviyedir!
Hadi diyelim ki, biraz altındaki 76.255 seviyesi de destek sayılabilir. Ama eğer BİST bu seviyeleri aşağıya kıracak olursa, o zaman teknik olarak ikili tepe denen bir düşüş formasyonu başlamış olur ve satışlar daha da hızlanır. Bu riski göz ardı etmek olmaz.
Dün yaşanan düşüş sonrasında bugün kısmi bir tepki alımı ile güne başlayabiliriz ama sonrasında bu teknik risk gerçekleşecek olursa, belki de bir çok hissede nakite dönmek doğru bir karar olabilir. İkili tepe halinde olası alt endeks seviyelerini destek-direnç tablomuzda paylaştım. Oradan takip edebilirsiniz.
BİST için ikili tepe yaratan seviyenin VİOP30 için karşılığı ise, 94.925 seviyesinde bulunuyordu. Ki, dün bu riski destek-direnç tablomuzda göstermiştim. Gördüğünüz gibi VİOP30 bu seviyenin altına inerek ikili tepe formasyonuna girmiş durumda. Eğer bugün bu seviyeyi yukarı kıramaz ise, VİOP30'da seans başında görülecek alım tepkisi geçici ve yanıltıcı olabilir.
BİST için çok dikkatli olmalısınız diyorum. Tamam ben BİST göreceli ucuz diyorum ama, ucuz olması yaşanacak bir çok gelişme nedeniyle arada düşmesine mani olmaz. Bu ortamı siyasette durulma düzeltir. Maalesef gördüğünüz gibi bırakın siyasette durulmayı,daha da gerginliğe giriyoruz.
Böyle ortamlarda endeksten bağımsız yükseliş yaşayan hisselerde ortaya çıkan karları değerlendirmek çok önemlidir. Yani ana endeks bu riskleri yaşarken, siz elde ettiğiniz diğer hisse karlarını yeterli görmez ve hisseleri yükselişine rağmen halen taşıyacağım derseniz, BİST'in dikkat çektiğim ikili tepe formasyonuna girmesi halinde, endeksin aksine yükseliş yaşayan hisseler de bir süre sonra endeksteki düşüşe uyabilirler. O zaman vermediğiniz karlı fiyatlara pişman olursunuz! Kısacası böyle zamanlarda kar cebe yakışır demeyi bilmek lazım!
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_