2016 Nihayet Biiit....!

30.12.2016 09:55
  •  A 

Yarın gece inşallah bu başlığın sonunu ''tiii'' diye tamamlarız. Arkadaş ne kötü ve zor bir 2016 yılı yaşadık. Başımıza gelmeyen kalmadı doğrusu. Dilerim ki, 2017 ve sonrasındaki yıllar 2016'yı bize aratmasın.

Türkiye'nin Sorunu Siyasi!
           2013 yılından beri yaşadığımız onca iç-dış soruna rağmen bankalarımız tahtaya vuralım taş gibiler. 2001 finansal krizi esnasında bankacılık sektörü ile ilgili aldığımız tedbirler sayesinde bankacılık sektöründe sıkıntı yaşamadık. Büyüme oranında düşüş yaşadık, enflasyon, faiz ve işsizlik arttı. Ancak bunda en büyük etkenin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası iş dünyasınında ve tüketicide yaşanan korku nedeniyle arz-talep-sevkiyat konusunda yaşanan daralma neden oldu.

Tabii sınırlarımızda bizim de dahil olduğumuz bir savaşın yaşandığını, ülkemizde  çok can kayıpları yaşadığımız bombalı terör eylemlerini, Rus uçağının düşürülmesinin etkilerini de dahil edersek, kur, faiz, enflasyon, daralma, işsizlik gibi yansımalarının gayet normal olduğunu kabul etmek lazım.

Yine de tekrar ediyorum; bence en kısa zamanda iç ve dış siyaset belirsizliklerini sona erdirip, yolumuza ve gerçek önceliklerimize dönebilmeliyiz. Dış siyasette Rusya ile sağladığımız iyi ilişkileri en kısa zamanda AB ülkeleri ile de sağlamaya çalışmalıyız. Tek eksenli siyaset olmaz. Dengeleri sağlamak zor olur. 20 Ocak'ta görevi aldıktan sonra Trump ile yakın temas sağlayarak ABD'nin bölgesel olarak düşmanımız gibi davranmasına dur demeye çalışmalıyız.

Ama unutmayalım ki, Suriye kaynaklı yaşadıklarımız bizim de bölgesel hatalarımızdan kaynaklanıyor. En başında yaptığımız gibi, Rusya-İran ve Türkiye Suriye'ye müdahale edilmesine müsade etmeseydik, ne ülkemize 3 milyon mülteci gelmiş olurdu, ne onlar için söylendiği gibi kamu ve özel sektör 20 Milyar Dolar üzerinde harcama yapmış olurduk, ne Suriye sınırlarımızda PYD kantonları oluşmuş olurdu, ne de bu sınırlarımızdaki şehirlerimizde terör çatışmalarını yaşardık.

Şimdi ise, gidişin ülkemizi parçalamasına engel olmak için, Suriye'de askeri güç olarak bulunmak zorundayız. Başındaki davranışlarımızda hatalıyız ama, sonuç kısmında askeri varlıkla müdahaleye mecburuz.

İç Siyasette de, sistem vs. her ne ise artık bu işi uzatmamamız lazım. Ama hemen söyleyeyim, şu anki görünüm tek adamlıktır. Çünkü her şeyi cumhurbaşkanlığı denen ama aslında başkanlık olan sistemde seçilecek kişinin lehine yapmaya çalışan bir siyasi arayışı görüyorum.

Hemen belirteyim  başkanlık sistemini 1996'dan beri yazılarımda savunan birisiyim. Ama bu şekilde tüm yasama, yargı, yürütme yetkilerinin tek kişide toplandığı bir sistem benim savunduğum başkanlık sistemi değil. Misal Anayasa Mahkemesi üyeleri 15 olacakmış. 12'sini cumhurbaşkanı, üçünü de meclis seçecekmiş. Zaten meclisin çoğunluğu hangi partinin elinde? Demek ki tüm üyeleri seçen kişi bir kişi olacak. Sonra da günü gelir, cumhurbaşkanını yeter çoğunluk sayı sağlanır ve meclis kararı ile yüce divanda yargılayalım diye bir karar alınacak olursa, yüce divan görevini Anayasa Mahkemesi üyeleri yapacakmış. Yani sizce de bu durum doğru mu? Yani hiç hatası ve suçu olmayan bir kişi var mıdır? diyelim ki var. Sonrasında hiç hata ve suç işlemeyecek diyebilir miyiz? Diyelim ki dedik, peki ondan sonra gelecekler de bu yetkileri kullanacaklar, her seçilecek kişi sütten çıkmış ak kaşıktır diye düşünebilir miyiz?

Ayrıca, madem başkanlık sistemine geçeceğiz(ben başkanlık diyorum çünkü adı farklı söylense de sistem güçlendirilmiş başkanlıktır) o zaman neden ilk seçim 2019 yılında yapılıyor. Bu yıl yapalım da süre başlasın. İki yıl aradaki süre, sonra da üç kez seçilme hakkı ile sonraki 15 yıl eder 17 yıl. Görev bittikten sonrası da hiç bir şekilde yargılanmama yasal güvencesi şeklinde geçirilmek istenen anayasa değişiklikleri ne kadar doğru düşünmek lazım. Kısacası iç siyasette en başta yönetim biçimi değişikliğinin yapılacağı yeni anayasa olmak üzere, belirsizlikleri en kısa sürede bitirip önümüze bakmalıyız. 

Yoksa, ben sorun ekonomik değil, siyasidir diyorum ya! İşte biz iç siyasetteki bu belirsizliği bir an önce bitiremez ve uzatırsak, sonra bu sorun ekonomiye de sıçrar. Şu an insanların önünü göremediği için harcama yapmama eğilimlerinin neden olduğu durgunluk derinleşir. Talep daralması inşaatı durdurur ve fiyatların hızlanarak düşmesine neden olursa, iş çığrından çıkmaya başlar. Domino etkisi ile tüm dengeler bizi sarsacak hale dönüşür. Faizler düşeceğine hızlanır. Kurlar yükselişine devam eder. En sonunda kurları kontrol etmek için sert faiz artışı yapılır. Sert faiz artışı tüm konut kredilerini yükseltir. Param yetmez ama hep yükseliyor, şimdi alır biryıl faizini öder seneye yüksekten satarım diye alınan konutların fiyatları düşünce, taksitleri de ödenemez. Bankacılar bir anda emlakçı olur. Sonra da olur da olur....

Tüm bunları yazmak istemiyorum. Bilirsiniz ben pozitif açıdan bakmaya çalışan biriyim. Yazılarımda 2017'nin Türkiye için çok daha iyi olacağını yazıyorum. Çünkü buna inanıyorum. Yapılması gerekenler de çok zor değil. Aslında çok basit. Ama en önemlisi iç siyasi belirsizlik bitmeli. Eğer bu iş uzar ve bu nedenle yeni bir kriz daha yaşanırsa, o zaman benim iyimser beklentilerim hayal olur. Bu sefer de yazmaya başlayacağım riskler zincir olur!

Yine de ben olumsuz yazmak istemiyorum. Daha iyi bir 2017 yaşayacağımız düşüncesi ile 2016'nın bu son borsa gününde umutlu olmak istiyorum. Umut fakirin ekmeği imiş. Ama umutla yaşamak da bir yere kadar. Artık silkelenip yolumuza devam etmeliyiz. Yapacak çok işimiz var.

Borsa yazmadım yine görüyorsunuz. Çünkü genel düşüncem belli. Ben iyi olmasını bekliyorum.

Hepinize tüm olumsuzlukları 2016 yıında bırakacağınız, sağlıklı, huzurlu, refah ve barış içinde yaşayacağınız, bol kazançlı bir 2017 diliyorum.

İyi hafta sonları 
 

    Saygılarımla

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 29.12.2016
    09:38

    Her ikisi ile ilgili gelişmeler halen sürüyor. Henüz netleşmedi. Dün Türkiye ve Rusya'nın ateşkes sağlanması konusunda anlaşmış olduğu açıklamaları ve yeni anayasa konusundaki bazı değişikliklerin kabul edildiği yönündeki bilgiler, yurt dışından da pozitif bir ortam etkisi ile desteklenince BIST bir... Devamı »

  • 27.12.2016
    09:14

    Yabancılar ve fon yöneticileri noel ya da yeni yıl tatiline çıktıkları için işlem hacimleri % 80'e varan oranlarda düşmüş durumda. Dün, bu durumun haftaya olası etkisini ''Yabancılar Tatilde!'' başlıklı yazımda belirtmiştim. Yabancı borsalar kapalı olduğu için dün çok hacimsiz bir gün yaşadık. Biz b... Devamı »

  • 26.12.2016
    09:39

    Yabancı fon yöneticileri geçen haftadan Noel tatillerine başladılar. O nedenle bu hafta dar hacimli günler geçirebiliriz. Yabancıların olmadığı ortamda bazı spekülatif hareketler görülebilir. Bunun dışında sakin bir borsa haftası görülebilir. Fon yöneticileri yılı bitirirken yüksek fiyatlar ile port... Devamı »

  • 23.12.2016
    09:34

    Dolar bazında BIST 22.000 $ düzeyinde. Yani Mortgage krizinin en derin darbe vurduğu 2009 yılının Mayıs ayı seviyelerinde. Aynı tarihte 4.800 civarındaki Almanya DAX AB'nin yaşadığı resesyon, borç silmelere rağmen 11.400 seviyesinde. Aynı şekilde ABD DOW endeksi, aynı tarihlerde 8.700 puan civarında... Devamı »

  • 22.12.2016
    09:42

    Dün Fırat Kalkanı kapsamında Suriye topraklarında bulunan askerlerimizden 14 şehit ve çok sayıda yaralı olduğu haberi geldi. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet ve yaralılara da acil şifalar diliyorum. İnşallah bu savaş bir an önce biter ve bu acı haberler son bulur. Bir zamanlar iki ülke hükümetle... Devamı »