Asıl Suçlu Biziz!

29.06.2016 09:09
  •  A 

Başın Sağ Olsun Türkiye'm!
           Maalesef söyleyecek söz bulamıyorum. Böyle bir ortamda borsa ve piyasa yazmak gelmiyor içimden. Dün İstanbul Atatürk Havaalanında gerçekleştirilen hain saldırı neticesinde hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve mağdurların yakınları başta olmak üzere tüm ülkeme baş sağlığı diliyorum!

Tesadüfi Yaşar Olduk!
            Ankara ve İstanbul'un bir çok noktasında olmak üzere ülkemin bir çok yerinde hain saldırılar yaşanmaya devam ediyor. Bu eylemlerin belki de ilki olarak hatırladığım Antakya Reyhan'lıda yaşanan ve çok sayıda insanımızın canını kaybettiği saldırıdan sanırım bir gün evvel tüm ailem ve arkadaşlarımızla o bölgede turistlik gezi yapıyorduk. Bir gün sonra ise, tv.lerde dolaştığımız yerlerde yaşanan patlamayı, kaybedilen canları gördük.

Ankara'da çok bulunmam ama, 21 sene İstanbul'da yaşamış olmamdan ve eşimin de İstanbul'lu olmasından ötürü, her an İstanbul'un her noktasında bulunabilirim.

Bayram tatilinde İstanbul boşalacaktır, bu nedenle İstanbul'u gezmek çok daha rahat ve keyifli olur diye ailece İstanbul'a gitmeyi düşünüyoruz mesela. 

Aynı şekilde üniversite sınavlarına giren büyük kızımın ilk hedefi İstanbul'da okumak olduğu için önümüzdeki yıl kızım başta olmak üzere belki de hepimiz zaman zaman İstanbul'da olacağız. 

Söke doğumlu biri olarak, geçen yıl Söke otobüs terminalinde yakalanan PKK'lı canlı bombaların kendilerini patlatamadan yakalandıkları terminalde bir çok kez bulundum.

Gördüğünüz gibi, Türkiye'nin her yerinde yaşayan, her noktasından geçen için var olan bir terör riski ile yaşar olduk. Anlayacağınız Allah'a emanet yaşıyoruz. Biz normal vatandaşlar için yapacak bir şey yok. Normal yaşamımıza olduğu şekilde devam edeceğiz. Nihayetinde kaderimizde ne varsa onu yaşayacağız. Terörizmin ve teröristin amacı da zaten kişilerde panik yaratmak ve böylece hain emelleri için toplum üzerinde baskı oluşturmaktır. Ben bu amaca hizmet etmeyecek ve hayatımı yine aynı şekilde yaşayacağım.

Yurtda Sulh, Cihanda Sulh!
         
 İşte görüyorsunuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözüne geldik! Yapılan dış politika yanlışları umarım görülüyordur. Irak ve Suriye'nin içine düştüğü iç savaş durumu bölgeyi tam bir terör cehennemine dönüştürmüş durumda. Suriye bütün ve iç savaş yaşamıyor olsaydı, DAEŞ denen örgüt ben kendime yeni bir ülke kuruyorum diye Suriye ve sonrasında Irak'ta kendisine yer edinebilir miydi? Bir dönem devleti yönetenlerimizle gayet iyi ilişkilerde olan Esad ülkesine hakim olsaydı, şu an Suriye sınırlarımızda hem de söz de en büyük müttefikimiz olan ABD ile PKK'nın Suriye silahlı gücü olan YPG sistemli bir şekilde bağımsız bir Kürt devleti kurmanın alt yapı çalışmalarını yapabilir miydi?

Büyük Ortadoğu Projesi kandırmacalarına kanarak, ''3 yıl önce cuma namazını Şamda kılacağız!'' demenin ne denli yanlış politikalar olduğunu umarım bu hataya düşenler görüyorlardır. Kısacası sınırlarımızdaki ülkelerin iç işlerinde karışıklıkların yaşanması, iç savaş ve çatışmaların olması günü gelir komşularını da şu an yaşadığımız gibi belaların içine sürükler.

Osmanlı hanedanı tarafından izlemekten başka bir şey yapılmayıp, bir çok yabancı devlete teslim edilen ülkemizi bu işgalden kurtarmak için ömrünün çoğunu savaşmakla geçirmiş olan Mustafa Kemal Atatürk yıllar süren kurtuluş mücadelesi sonrasında barışın ne demek olduğunu ''Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!'' diyerek boşuna söylememiş. Bunu anlamak için ille de bu tecrübeleri yine mi yaşamak zorundaydık? 

İslam'da Reform Şart!
           İnanan bir Müslüman olarak, dünyanın bir çok yerinde İslam adına yaşanan terör eylemlerini ve vahşetleri gördükten sonra, İslam Dininde reform yapılması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl oluyor da, onlarca kişi İslamiyet adına kendisini canlı bomba yapabiliyor? Hangi hastalıklı kafalar, onları bu yaptıklarının İslam adına olduğu konusunda ikna edebiliyor? Nasıl oluyor da, bu insanlar İslam adı altında ''Allah'' adını kullanarak, çoluk-çocuk demeden, kadın erkek bakmadan, yaşlı genç tanımadan, suçlu masum diye ayırt etmeden bu eylemleri yapabiliyorlar? Bunları yaparken İslam adına yaptıklarını söylediklerine göre, demek ki birileri onlara İslamı yanlış anlatıyor. Yanlış empoze ediyor. İşte bu nedenle tüm İslam ülkeleri ve liderleri bir araya gelerek, öncelikle İslamiyet'in ne demek olduğu, İslamiyetin terör ile ilişkisi olmadığını haykırmalıdır. Ama aynı zamanda İslamiyet öğretisini, eğitimini de yobaz gerici din adamlarına bırakmadan günümüz gerçeklerine göre öğretilmesi sağlanmalıdır.

İşte bu nedenle zamanında tekke ve zaviyeler kapatılmıştır. Amaç kontrolsüzlüğün önüne geçmektir. Maalesef şu an ülkemizde bu kontrolsüz görüntülerin had safhaya çıktığını söylememe gerek yok sanırım. Din adamı kisvesi altında bir çok kişi, kendi özel cemaatini arttırmak için her türlü rahatlık içinde her türlü faaliyeti yapabilmektedir. Umarım bu gidişin de yanlış bir gidiş olduğu en kısa zamanda görülür. Yoksa inançları ile oynanan insanların toplum ve İslamiyet için asıl büyük tehlike olduğu bilinmelidir. İslamın siyasallaşmasının önüne geçilmelidir. Herkes dinini seçmekte ya da hiç bir dine inanmamakta özgürdür. Nihayetinde bu tercihlerinin varsa, günahı da sevebı da kendisini ilgilendiren bir konudur. Esas olan demokratik bir toplum içinde, herkesin eşit olarak inancını yaşayabilme özgürlüğünün sağlanmasıdır. 

Ama göstere göstere devletin laikliğini sona erdirmeye kalkarsak, maalesef bu gidişat bizim ülkemiz için de hayırlı gelişmeler yaratmayacağı aşikardır. Artık bu gidişatın yanlışı en kısa zamanda görülmeli ve laik devlet anlayışının hakim olduğu, demokratik bir toplum içinde insan haklarının, ve inaçların güvence içinde olması sağlanmalıdır. Yoksa dini baskı unsuru olarak kullanmaya kalkarsak, aynı din içinde bile anlaşmazlıkların, çatışmaların olabileceğini gerçeğini artık herkesin görmesi gerekir.

Timsah Göz Yaşı Döken Batı!
            Yıllardır Müslüman ülke topraklarından artık ellerini çekmeleri gerektiğini anlamalılar. Afganistan'da, Orta Doğu da, Afrika'da sırf kendi emelleri için ülkeleri savaştırmaktan vaz geçmeliler. İnsan haklarının sadece kendi vatandaşları için değil, tüm dünya vatandaşlarının hakkı olduğunu bilmeliler.

1990 Körfez Krizinde yapılan Irak müdahalesi sonrasında Irak'a huzur, barış, demokrasi ve refah mı geldi? Saddam batıya füze atacak bahanesi ile yapılan ikinci Irak müdahalesi sonrasında, bu boyutta hiç bir silah bulunmamasına rağmen, bu bahane ile Irak'a müdahale emri veren ABD başkanı Bush savaş suçu işlemiştir denebildi mi? Hayır. Irak'ta milyonlarca insan canını, malını, ırzını, topraklarını kaybetti ama kimse bunun gerçek suçlusunun gelişmiş batı olduğunu söyleyemedi.

Aynı şekilde, sözde Suriye'ye demokrasi getirmek, halkın haklarını korumak için Esad'a yapılan müdahaleler sonrasında Suriye'de huzur mu görüyoruz? Hiç yokken göstere göstere ortaya çıkan ISİD nasıl oldu da ortaya çıkıp, böyle güçlenebildi? Bu silahları, araçları kimlerden alabildi? Ama sonra bir bakıyoruz, ABD başta batının gelişmiş ülkeleri söz de Suriye'den ISİD'i temizlemek için ülkeye müdahale etmeye başlıyorlar. Peki Suriye'nin iç işlerine karışılmasa tüm bu müdahalelere gerek olacak mıydı?

Şimdi ise bakın asıl amacın ne olduğunu görün. Türkiye üzerinde yılardır hain emelleri olan PKK terör örgütünün Suriye'deki silahlı gücü YPG, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa dahil bir çok batı ülkesinin silahlı kuvvetleri ile sözüm ona ISİD'i bölgeden atmaya çalışıyorlar! Peki sonra ne olacak? Kuzeyimizdeki alan onların hakimiyetine bırakılarak, aynı Kuzey Irak'taki gibi bir özerk bir Kürt bölgesi kurulmaya çalışılacaktır. Nihai amaç olarak da, Türkiye'nin güney doğusu da dahil edilerek büyük bir Kürdistan kurulmak istenmektedir.

İşte maalesef bizi yönetenler de, benim gibi bir çok kişinin yıllar öncesinde gördüğü bu amacı görememiş, batının emellerine uyan bir şekilde Suriye, Rusya, Irak ile ilişkilerin bozulmasına neden olarak, şu an içinde yaşadığımız terör cenderesine düşmemize neden olmuştur.

Peki Suçlu Kim?
           O lider, bu lider değil. Filanca bakan, başbakan, cumhurbaşkanı değil. Maalesef vatandaşlık haklarımızı bile bilmeyen, dur ya sizler ne yapıyorsunuz diyemeyen biz vatandaşlarız! Çünkü tüm bunlar bir ülkede yaşanıyor ve hala aynı kişilere biat eder gibi bağlılığımızı sürdürüyor, oy veriyorsak hatayı kendimizde aramalıyız. 

Bir dediği bir dediğini tutmayan, önce ak dediğine sonra kara diyebilen siyasilere, ak dediğinde de, kara dediğinde de aynı şekilde inanıyorsak, yanlış ve hataların sorumluluğunu onlarda aramıyorsak, 80 Milyon'luk koca Türkiye'de sanki bir kaç kişiden başka liyakatla bu ülkeyi yönetebilecek başka kişiler çıkmazmış gibi halâ aynı siyasilerin arkasında takım tutar gibi saf tutuyorsak suçu başkasında aramaya gerek yok. Suçlu bizzat biziz.

Soruyorum size, güney doğu şehirlerimizde PKK yapılanırken, yolların altına bombalar yerleştirilirken, şehirlerin altına günü gelince terör örgütü tarafından kullanılmak için tüneller kazılırken, evler-binalar bir birine geçitlerle bağlanırken, şehirlere PKK tarafından mobese şebekeleri kurulurken, halka vergi salınırken, terör örgütüne katılım için gençler zorlanırken devletimiz neredeydi? Tüm bu yapılanları, yüzlerce silahın, mühimmatın, teröristin şehirlerde konuşlanmasını hiç mi bir istihbarat birimimiz görmedi?  

Suriye'deki ISİD terör örgütüne ülkemizin bir çok şehrinden onlarca gencimiz katılmak için giderken yetkililerimiz neredeydi? Peki görevini yapamadığı, güvenlik zaafiyetine sebep olduğu için kaç tane bürokratımız görevden alındı, kaç siyasi istifa etti hiç duydunuz mu?

Barış süreci diye askerden müdahale yetkisini alıp valilere vereni de alkışlayan, sonra yanlış olmuş diyerek aynı yetkiyi yeniden askere vereni de alkışlayan yine bizler değil miyiz? 

''Yok ben iktidar partisine oy vermedim! Suç benim değil!'' mi diyorsunuz? İyi de siz de o zaman gidip aynı muhalif liderlere oy vermediniz mi? İktidar partisinde demokrasi olmadığını savunurken, ülkede tüm yaşananlara rağmen gerçek bir muhalefet yapamayan, sayısız seçime girdiği halde kazanamayan, ama yine de koltuğunu bırakmayan liderlere hala oy vermiyor musunuz? İktidarın başındakine diktatör diyerek, seçilemediği halde başarısızlığı kabul etmeyen, koltuğunu korumak için partisi içindeki muhalefete meydan vermeyen siyasi liderlerin halâ peşinden koşmuyor musunuz? Peki onlar demokrat mı oluyorlar? 

Herkes toplumu ve devleti yönetmeye talip olma hakkına sahiptir. Ama eğer bu amacını layıkı ile gerçekleştiremiyorsa da yerini bırakmayı bilmedilir. Maalesef bizim gibi demokrasi tam oturmamış toplumlarda seçilme hakkına bir sınır getirmezsek, başarısızlığa rağmen kişiler koltuk sevdasına kapılabiliyorlar. Bu durum eskiden de böyle idi, şimdi de maalesef böyle. Rahmetli Türkeş, rahmetli Erbakan, rahmetli Ecevit, rahmetli Demirel görevi ne zaman bıraktılar bir düşünün!

 Ne zaman ki, başarısızlık halinde lider değiştiririz, ne zaman biat eder gibi, takım tutar gibi siyasilerin peşinden koşmayız, ne zaman politikaları yanlış çıkanları korkmadan eleştirmeyi ve değiştirmeyi biliriz, ne zaman bu ülkede ülkeyi yönetecek daha çok kişi çıkar deriz, o zaman demokrasiyi ve huzuru hak eden bir toplum oluruz. O yüzden tüm bu yaşananların suçlusu BİZİZ!

Umarım en kısa zamanda aklımızı başımıza devşiririz. 
 

    Saygılarımla

    Aydın Eroğlu
     Stratejist
   Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_


  • 28.06.2016
    10:54

    Değerli Arkadaşlar, Gold Üyelik ücretlerimizde 1 Temmuz tarihi itibarıyla kısmi artışlar yapılacaktır. Bu nedenle sizlerle öncesinde bu bilgiyi paylaşmak istedim. Henüz süresi dolmamış tüm mevcut gold üyelerimiz, sonraki üyelik yenilemelerinde bu artıştan etkilenmemek için 1 Te... Devamı »

  • 28.06.2016
    08:57

    Brexit Artçıları Geliyor! İngiltere'nin referandumda brexit yönünde oy kullanmasından sonra, rating kurumları da sahneye çıktılar. S&P İngiltere'nin ''AAA'' olan notunu ''AA'''ya, Fitch ise ''AA+'''dan ''AA'''ya düşürdüler. Böylece her iki kurum da ''AA'' notunda buluşmuş oldular. Not gr... Devamı »

  • 27.06.2016
    09:22

    İngiltere AB'de kalır diye beklenirken, brexit kararı çıkması tüm hesapları, stratejileri etkileyecektir. FED ABD merkez bankası FED, brexit kararı sonrası belki de yıl sonuna kadar faiz artışı ihtimalini askıya almak zorunda kalabilir. Bu durum ons altın için önemli bir etken olur. Çü... Devamı »

  • 24.06.2016
    09:14

    Tüm dünya için şok bir sonuç ile karşı karşıyayız. İngiltere'de yapılan referandumdan brexit kararı çıktı. Bu kararın çıkması halinde ilk andaki olası yansımalarının ne olacağını düne ait ''Nefesler Brexit Oylaması İçin Tutuldu!'' yazımda bulabilirsiniz. Kaldı ki, ilk yansımalarını ons altın, parite... Devamı »

  • 23.06.2016
    11:49

    Değerli Arkadaşlar, Gold Üyelik ücretlerimizde 1 Temmuz tarihi itibarıyla kısmi artışlar yapılacaktır. Bu nedenle sizlerle öncesinde bu bilgiyi paylaşmak istedim. Henüz süresi dolmamış tüm mevcut gold üyelerimiz, sonraki üyelik yenilemelerinde bu artıştan etkilenmemek için 1 Te... Devamı »