Brexit Artçıları Geliyor!
İngiltere'nin referandumda brexit yönünde oy kullanmasından sonra, rating kurumları da sahneye çıktılar. S&P İngiltere'nin ''AAA'' olan notunu ''AA'''ya, Fitch ise ''AA+'''dan ''AA'''ya düşürdüler. Böylece her iki kurum da ''AA'' notunda buluşmuş oldular. Not grubunda zaten çok üst ratingler olduğu için , ben bu not düşürmeleri çok da sorun yaratacak bir gelişme olarak görmüyorum. Sadece ortaya çıkan belirsizlikten ötürü, gelişmelerin akıbetini bilemedikleri için tedbirli davranmak istediklerini düşünüyorum.
Bu not düşürmeleri çok sorun görmememin diğer bir nedeni de faiz oranları ile ilgili. Düşünün ki, İngiltere AB'den çıkmak istiyorum diyor. Üstüne ratingçiler not indirimi yapıyorlar ama ülkenin faiz oranları % 1'in altına iniyor. Sanırım son oranı % 0,93 seviyelerinde bulunuyor. Yani ülkeden ciddi bir korku olsa, faizlerinin de yükselmesi gerekirken, düşüyor olması, ekonomik olarak önemli bir korku duyulmadığının işaretidir.
Zaten, En yüksek rating kademesi olan AAA : Mali yükümlülüklerini karşılama kapasitesi son derece güçlü demek iken, indirdikleri yeni not olan AA: Mali yükümlülüklerini karşılama kapasitesi çok güçlü anlamı taşır. Kısacası sorun İngiltere'nin AB'den çıkmak istiyoruz dediği referandum sonrasında, bir süre için Sterlin uluslar arası rezerv para özelliğini kaybeder mi korkuları ile Sterlin'de yaşanan geçici değer kayıpları olarak gözüküyor. Tabii bir de özellikle İngiliz banka hisselerinde ilk anda yaşanan önemli değer kayıplarını görüyoruz.
Hemen belirtmeliyim ki, ben Sterlindeki bu kayıpların geçici olacağını ve sonrasında Sterlin'in yeniden güçleneceğine inanıyorum. Hatta bir süre sonra Sterlin Avro'ya göre daha yüksek değerlenme yaşayacaktır. Yaşanan düşüş ilk andaki panik havasının yansımalarıdır. Tamam ratingçilerin AB belirsizliğini gerekçe göstermelerini anlarım ama, Sterlin'in brexit kararı sonrası uluslar arası rezev para özelliğini kaybetme korkularını anlamıyorum! Çünkü zaten İngiltere AB'de olmasına rağmen para birliğine girmemişti. Kendi parası Sterlin'i kullanmayı sürdürüyordu. Ayrıca, İngiliz ekonomisi AB'nin büyüme yönünde ilerleyen en önemli ekonomilerinden birisidir. Kaldı ki, bir sorun olacak gibi dursa, ABD eminim AB'den önce İngiltere'yi destekleyecek bir çok katkı yapacaktır.
Kaldı ki, henüz brexit kararı da tam olarak uygulanacak mı belli değil. Çıkmasını hiç ummadıkları oylama sonucunun ilk yansımalarını bile görünce belki de yeni bir referandum ile bu konuyu yeniden halkın önüne getirebilirler. Çünkü düne ait beklenti yazımda da belirttiğim üzere, brexit İngiltere için sadece AB'den çıkmak olmaz, Birleşik Krallığın da dağılması ile sonuçlanabilir ki, İngiliz halkının bunu istediğini düşünmüyorum. Ama oldu ki, İngiltere AB'den çıktı. Bu durumda, asıl etkilenecek olan sonrası için AB olur. İngiltere bir süre sonra durulur. Ama AB'de çözülmeler başlayıp da Avro'dan Sterlin'e kaçış yaşanırsa hiç şaşırmayınız derim!
Yine de eğer İngiltere brexit kararını parlamentosunda onaylatır ve uygulamaya sokarsa, o zaman bu kararın olası yansımaları konusundaki belirsizlikler nedeniyle uluslar arası piyasalar bir süre daha dalgalanmaya, hisse senetleri bundan olumsuz etkilenmeye devam ederler.
Peki neden borsalar bu karardan bu kadar etkilendiler?
Çünkü mortgage krizinden itibaren zaten gelişmiş ülke borsaları büyüme karşılığı olmadığı halde, sırf bol ve faizsiz para nedeniyle ekstra yükselmişlerdi. Şimdi böyle bir belirsizlik ortaya çıkınca, panikleyen para kendisine güvenli liman arayışına geçti. Tabii bu durum da borsaların düşmesine ve ons altın ile gelişmiş güçlü ülke tahvillerinin yeni liman olmalarına neden oldu. Ons altın ekstra yükseldi, güçlü gelişmiş ülke tahvil faizleri de düştü. Ama kesinlikle ons altındaki yükselişlerin yine de satım için fırsat olarak kullanılması taraftarıyım. Çünkü ortam yatışınca, güvenli liman diye aldıkları ons altın en çok kayıp yaşanacak emtia olacaktır görüşündeyim!
Dediğim gibi, bu durum yakında kontrol altına alınır. Ben özellikle BIST için gereğinden fazla korkuyu gereksiz görüyorum.
Türkiye Dış Politika Manevralarını Hızlandırdı!
AB ile vize muafiyeti gerginliğine giren Türkiye, özellikle Rusya krizinin yansımaları ve brexit sonrası gelişmelerden sonra hızlı bir dış politika atağına kalktı. Dış politikada hızlı değişimler yaşanıyor. İsrail ile uzlaşma sağlandı. İlişkiler yeniden başlatılıyor. Hatta yeni dönemde İsrail gazının Avrupa'ya aktarımının Türkiye üzerinden gerçekleştirilmesi konusu da devreye girince, ilişkilerin çok daha büyük bir ekonomik boyutu olmasını bekliyorum.
İsrail ile anlaşma kararı açıklanırken, henüz açıklamanın değerlendirmeleri bile bitmeden, hemen arkasından Rusya krizi konusunda bir adım attığımızı öğrendik. Cumhurbaşkanımız diplomatik manası özüre çıkan, bir mektubu Putin'e yollamış. Gerekirse tazminat ödenebileceği de konuşuluyor.
Aynı şekilde Mısır ile ilgili de açıklamalar var. İş adamları karşılıklı gidip-gelebilirler vs. falan sözlerini duyuyoruz.
Anlayacağınız, gelişmiş dünyanın içinde girdiği son belirsizlik girdabında Türkiye için doğru adımların atıldığını düşünüyorum. Hani şöyleydi, böyleydi, ne oldu da, geri adım attık laflarını, eleştirilerini bir tarafa bırakın. Hızlı bir şekilde komşularımızla ilişkilerimizi düzeltmemiz çok doğru bir karardır. Eğer Rusya da, olumlu bir karşılık verir ve iki ülke arasındaki kriz aşılmaya başlarsa, Türkiye AB'nin brexit krizinden pozitif ayrışma yaşayarak çıkar.
İsrail ve Rusya konusunda yaşanacak olumlu gelişmeler özellikle enerji, gıda, inşaat ve hava yolu sektörlerinde yansımalar yaratır. Zorlu ve Enka bu gelişmelerden olumlu etkilenirler. Devamında lojistik şirketleri olumlu etki görür. Özellikle Rusya ile hızlı bir toparlanma yaşanabilirse, turizm için yazın kalan aylarını kısmen de olsa kurtarabiliriz. Ama bu sene kayıplar olsa da, en azından sonraki seneler için korkularımız bitmiş olur.
Bu gelişmelerle BIST'in güne yükseliş tepkisi vererek başlamasını bekliyorum. Brexit kararından itibaren yazdığım gibi, Türkiye için bu krizin faydaları da var. Eğer bir de İsrail, Rusya ilişkilerinde düzelmenin ticari boyutunu hızlandırabilirsek, Türkiye ve BIST'in ön plana çıktığını görebiliriz. Yeter ki siyasilerimiz iç siyaset ile gündemi bozmasınlar!
Hoş bence bu mümkün değil ama ben yine de iyi temenni de bulunmak istedim. Yoksa iç siyasi gündem ile ilgili yazdığım beklentilerimi koruyorum. Yani bizim için sıcak ve sıkıntılı geçecek yaz öyle kolay bitmeyecektir diye düşünüyorum. Bu nedenle gereğinden fazla rahatlamak doğru olmaz. MHP kurultayının yansımalarını görene dek tedbiri elden bırakmayınız. Çünkü olası sonuçlarına göre, Türkiye yeni bir seçim gündemi yaşayabilir!
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_