Dün TBMM başkanı seçildi. Üçüncü turda da 276 bulunamayınca yapılan dördüncü turda Ak Parti adayı İsmet Yılmaz 258 oyla TBMM başkanı seçildi. Bu seçimde bana göre sadece TBMM'nin yeni başkanı seçilmedi. Bence olası bir erken seçimin de tek başına iktidarı seçilmiş oldu!
Aylardır iktidar partisini, cumhurbaşkanı ve başbakanı yerden yere vuran MHP, seçimin başından beri takındığı tutum nedeniyle, meclis başkanlığını Ak Parti'ye hediye etmiş oldu. Böylece siyasetin iktidar olmak için yapılmadığını tüm seçmenlerine göstermiş oldu. MHP bu tutumu ile bana göre çok hatalı bir davranış içine girmiştir. Bu andan itibaren, Ak Parti'ye kızıp da MHP'ye oy vermiş olanların gerekçelerinden biri ellerinden alınmıştır. Şimdi bu seçmen, MHP'ye verdiği oyun hiç bir şeyi değiştirmediğini görünce, hatta MHP'nin bu tutumu sayesinde Ak Parti'nin % 60'lık bloğu ilk seçimde salladığını görünce, yeni bir seçim olacak olursa neden yine MHP'ye oy vereyim diye düşünmeyecek mi?
Bence, muhalefet dün meclis başkanlığını kaybetmenin yanında, aynı zamanda muhalefet olma şansını, hatta hükümet olma şansını da kaybetmiştir. Önümüzdeki dönem Suriye konusunda Türkiye sahip olduğu gerekçelerle bir sertleşme politikası izlerse, hatta tampon bölge oluşturmak için Suriye sınırını geçerse ne olur söyleyeyim.(Tabii ben böyle bir kararın olası iç siyaset yansımasına dikkat çekeceğim. Yoksa olası savaş ya da sıcak çatışma risklerinin can kayıpları gibi hiç bir zaman tasvip etmeyeceğim üzücü yanları da olacaktır) Bölgede PYD ve PKK ile bir anda yeniden sertleşen bir çatışma ortamına girebiliriz. Böyle bir ortamda HDP'den de sert açıklamalar duymaya başlarız ki, zaten bu yöndeki açıklamalarının sertleştiğini görüyoruz. Suriye'ye müdahale yaparsak bu açıklamalar daha da sertleşir. Hemen söyleyeyim, Türkiye'nin Suriye sınırında oluşturulmak istenen yapıya müdahale hakkı sonuna kadar vardır. Seyirci kalarak ileride kendisini çevreleyecek bir oluşuma göz yuman hiç bir zaman güçlü bir devlet olmayacağı gibi, parçalanmaya da aday olur.
Herneyse şimdi bu kısma hiç girmeyelim. Kısaca ifade edeyim ki, Ak Parti'nin Suriye politikasında sertleşmesi Kürtlerle de sertleşmesi olur. Bu tutum barış sürecini eleştiren milliyetçi oyların Ak Parti'ye kaymasına yol açar. Aynı zamanda da, Türkiye'nin sadece güney doğusunda Kürt vatandaşımız yoktur. Marmara, Ege, Akdeniz gibi Türkiye coğrafyasının diğer bölgelerinde de Kürt nüfusumuz vardır ve hepsi bizler gibi bu ülkenin eş değer haklara sahip vatandaşlarıdır. Güneydoğu dışındaki Kürt vatandaşlarımız, böyle bir gergin ortam nedeniyle bu bölgelerdeki yaşam standartlarının bozulmasını, riske girmesini istemezler. Bu nedenle HDP'nin sınırlarımızdaki oluşuma müdahale etmeye kalkacak Türkiye'ye bu ülkenin vatandaşı değillermiş gibi sert açıklamalarla muhalefet etmesinden de rahatsız olacaklardır. Aynı şekilde barajı geçip de meclise dördüncü bir parti daha girsin diyerek HDP'ye oy vermiş olan CHP seçmenleri de rahatsız olacaktır. İşte olası bu gelişmeler nedeniyle, yaşanacak bir erken seçim halinde HDP'nin oyundan Ak Partiye ve CHP'ye dönenler olacaktır diye düşünüyorum.
Kısacası olası erken seçimde MHP ve HDP oy kaybeder. Ak Parti ve CHP'nin oyu artar diye düşünüyorum. CHP'nin oyunun artması hiç bir şeyi ifade etmez. Çünkü bu artış iktidar olmasına imkan vermeyecek boyutta, yani % 1-3 ile sınırlı olacaktır. Aynı şekilde MHP'nin de düşmesini beklediğim oyu bu oranlarda olacaktır görüşündeyim. Ama sadece 18 ilave millet vekili çıkartması halinde 276 ile tek başına iktidar olma imkanı yeniden Ak Parti'ye geçecektir. Düşündüğüm oy geçişleri olursa, Ak Parti'nin değil 276'yı, çok daha yüksek sandalye sayısını yakalamasını beklerim. Şimdi soruyorum, siz olsanız tek başına iktidar olma şansınız yeniden yükseldiyse koalisyon için çok hevesli olur musunuz? Ak Parti bir koalisyon yapacak olursa, seçimlere yine kendisinin hakim olduğu devlet ve hükümet kadrolarıyla gitmek için yapmak isteyecektir. Ama eğer koalisyon yaparsa da, en kısa zamanda erken seçim kapımızda olur görüşündeyim.
Ama bu sefer erken seçimin BIST için çok daha tehlikeli olacağı görüşünde değilim! BIST'in % 64'ü yabancıların elinde. Onlar için de o ya da bu iktidar olmuş çok da önemli değil. Tek başına iktidar olan bir hükümet her zaman tasvip edecekleri bir gelişmedir. Ak Parti iktidarında BIST'de ve piyasalarda çok daha karlı yatırımlar yaptıkları için, olası yeni bir seçim sonucunda yeniden tek başına iktidar çıkacağını görürlerse, BIST'den çekinmeyebilirler. Yani dünden sonra, erken seçim kararı çıkarsa, ilk anda BIST düşüşü görebiliriz ama sonrasında yeniden ve hızlı alımlar yaşanır diye düşünüyorum.
Tamamen kişisel öngörülerime istinaden yaptığım bu yorum Ak Parti'nin üst yöneticilerinde de varsa, o zaman ya erken seçim ya da erken seçim niyetiyle seçim hükümeti koalisyonu yapmak isteyeceklerdir. % 60 daha büyüktür diyen muhalefet çok büyük bir fırsatı kaçırmıştır. Yapacağı bir koalisyon ile, devlet imkanlarını Ak Parti'den alarak, bir çok alanda Ak Parti'yi yıpratsaydı, Türkiye'nin iç siyaseti çok farklı gelişmeler gösterebilirdi. Dün tamamlanan meclis başkanı seçimlerinden sonra başkanlık sistemi yeniden gündemimizde kalacaktır.
Muhalefet sınıfta kalmıştır. Bırakın İktidar partisine yüklenmelerini, kendi içlerinde kavga eden görüntüyü seçmene göstermişlerdir. Dün MHP liderinin CHP liderine, CHP yöneticilerinin de MHP liderine sarf ettikleri sözler sizce en çok kime ya da hangi partiye yarayacaktır? Meydanlarda dört eski bakan için bir çok söz sarf ettiler. Peki madem bu iddialara inanıyorlarsa, o zaman neden halâ daha bu eski bakanlar için kimse gensoru vermiyor? Öyle ya nasılsa mecliste % 60 çoğunluğuna sahipler. Kolaylıkla ilgili bakanların yargılanma süreçleri başlardı. Yoksa böyle bir durumda MHP yine ''HDP yüce divan oylamasında evet verirse ben oy vermem!'' der diye mi düşünüldüğü için gensoru verilmiyor? Yani böyle dar bir siyaset mi olur? Seçmen o zaman ''Aynı HDP de Mecliste, sen o zaman HDP ile aynı çatı altında da durma madem'' demez mi? Bir daha seçim önümüze gelse, seçmen artık bir önceki seçimde muhalefetin sarf ettikleri sözleri tekrarlaması halinde bunları ciddiye alır mı?
Velhasıl yukarıda dikkat çektiğim nedenlerden dolayı şu an mecliste bulunan dört partinin lideri de bir erken seçimi istemeyecektir.! Eee ama bu gelişmeler Ak Parti'ye yarıyor demedim mi? Öyle dedim ama, yeni bir seçim halinde son seçimde tek başına iktidar imkanını kaybettirmiş bir lider olan Davutoğlu, yeni seçimde partisinin başında acaba kalabilecek midir? Aynı sorun CHP lideri için de sıkıntı olacaktır. Görüşlerim doğru çıkacak olursa MHP ve HDP oy kaybetme riskleri nedeniyle seçim heveslisi olmayacaklardır. Artık bir koalisyon halinde düne kadar iktidar taviz verecek iken, dünkü seçim sonrasında muhalefet taviz vererek koalisyon yapmak zorunda kalabilir. Bu davranış muhalefete daha da oy kaybettirebilir.
Kısacası bugünden sonra yeni bir seçim daha olacak olursa, ben seçimlerden yeniden tek parti çıkar derim. Siz ya da ben bu sonucu severiz sevmeyiz çok önemli değil. Yabancı bu işten memnun olacaksa, olası erken seçim kararı halinde düşecek olan BIST'de alım fırsatlarını çok fazla beklemeyecektir.
Peki BIST Ne Olur?
Her ne niyetle hükümet kurulursa kurulsun, hükümetin kurulması BIST'de alım getirir. Ama hükümet kurulamaz ve erken seçim kararı alınırsa, olası erken seçimin sonucunda tek başına iktidar çıkar dememe rağmen, aradaki süreçteki diğer dış etkenlerin de etkisi önemli olacaktır. ABD verilerinde yeniden ciddi düzelmeler bekliyorum. Kaldı ki bu yönde veriler geliyor. ABD ekonomisinde toparlanma sürerse Eylül ve Aralık içerisinde FED'in kısmi de olsa faiz artışı gündeme gelebilir. Böyle bir süreçte Suriye riski de büyüyecek olursa, o zaman BIST satış baskısı altında kalabilir. Ama böyle bir baskının yine de sınırlı olacağını, yabancıların her fırsatta alımı tercih edeceklerini düşünüyorum.
Kısa vade için ise, Destek-Direnç Tablosunda dikkat çektiğim alt ve üst gap seviyeleri arasında hareket bekliyorum. Bu gaplerden hangisi kapanır ve o seviye o yönde yukarı ya da aşağı kırılırsa o zaman yine tabloda verdiğim devamındaki teknik seviyeler yeni hedefler olur. Bu nedenle Destek-Direnç tablosunda önceki tarihlerdeki verileri de takip ediniz. Destek-dirençler kırıldıkça sıradaki teknik seviyeler geçerli olacaktır.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_