Moody's ve Cari Açık Piyasayı Bozar Mı?
Benim bu görüşte olmadığımı biliyorsunuz. Hatta BIST'in teknik bir yükseliş yaşayabileceği beklentimi yazmıştım. O yazımdaki ilk olarak görülmesini beklediğim 83.748 düzeyine geldiğimizi görüyorsunuz. Önemli olan, bu direnç geçilecek ve 86.000 seviyesine doğru bir yükseliş yaşayacak mıyız, yoksa 83.700 civarında satışlar gelecek ve kar realizeleri mi göreceğiz?
Bu soru öncesinde bugünün iki önemli gelişmesine değinelim ve soruyu öyle değerlendirelim derim!
Cari Açık!
Saat 10:00'da cari açık rakamlarımız açıklanacak. Ben piyasayı bozacak bir cari açık riski görmüyorum. Petrol fiyatlarındaki seyir cari açık konusunda bize yardımcı olmayı sürdürüyor. Hele ki, İran'a uygulanan ambargolar kaldırılırsa, dünya pazarına girecek İran petrolünün de etkisi, cari açığımıza katkı sağlayan petrol desteğinin daha da arttığını görebiliriz. İran petrolü için şimdilik fazla umutlanmayalım. Çünkü, İran kendi payına düşen kararları uygulamak için uygulanan ambargoların tümden kaldırılmasını şart koşuyor. Neyse, konuyu fazla dağıtmayalım, cari açık için açıklanacak rakamlarda piyasa için bir risk görmüyorum.
Moody's!
Petroldeki düşük fiyat seyri ve bu sürecin daha da düşük fiyatlarla sürebileceği açıklamaları Türkiye'nin en önemli risk olan cari açık konusunun yakın bir tarih için artan bir risk teşkil etmeyeceğini gösteriyor.
ABD'nin büyüme konusunda görüntüsü gayet iyi. Biliyorsunuz bir süreden beri ABD sonrası AB'nin de büyüme sürecine girmesini beklediğimi yazıyorum. ECB'nin varlık alımları ile piyasayı likidite yönünden canlandıracak olması, düşen petrolün AB ülkelerinin de tasarruflarını arttırması ve bu sayede yatırım ve tüketimi destekleme imkanlarının artacak olması nedeniyle, 2015 sonuna doğru tüm AB ülkelerinden büyüme yönünde sinyallerin iyice belirgenleşmesini bekliyorum. Biliyorsunuz bu düşüncem nedeniyle, AB'de öncelikle tüketim ve otomotiv taleplerininde canlanma olacağını yazıyordum. Şimdi eğer bu görüşlerim gerçekleşecekse, 2008 mortgage krizi öncesi en büyük ticari partnerimiz olan AB, yeniden bu konumdaki yerini kuvvetlendirecektir. Avrupa'ya olan ihracatımızda ciddi artışlar başlayacaktır. Bu da büyüme oranımızda bu yıl 3'ncü çeyrekten itibaren ciddi bir düzelme görülmesine sebep olacaktır görüşündeyim. Bu görüşümü yeterli bir süre öncesinden beri dile getiriyorum. Açıklanan otomotiv üretim(ilk üç ayda % 31 artış yaşandı) ve ihracat rakamlarımıza bakınca çok ciddi sıçramalar görüyoruz.
İşte sadece petrol fiyat seyri ve AB için beklediğim büyüme bile, Türkiye'nin 2015 ve 2016 için ekonomik verilerinde sıkıntı olmayacağını gösteriyor. FED'in faiz artışı sürecinin, mevcut şartlar nedeniyle öteleneceği beklentilerini de göz önünde tutarsak, Moody's için not indirimi yapmasına neden olacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bugün büyüme, istihdam, kur riski, faiz tartışmaları ya da TCMB'nın özerklik konularında ciddi uyarıların yapılacağı ama not ve görünümde bir değişiklik yapılmayacağını düşünüyorum.
Banka Hisseleri Göreceli Olarak Ucuz!
Son günlerde Türk bankaları için yapılan kur riski uyarılarını görüyoruz. Dün Fitch de bu kervana eklendi. Ben aynı görüşte değilim. Yaklaştığımız seçimler, FED ve faiz tartışmaları nedeniyle kurlarda ciddi bir artış gördük. Ama bu durumun Türkiye ekonomisi için kısa vadede olumsuz yansımalarını görsek de, uzun vadede ihracatımızı, üretimimizi arttırıcı etkisi olacak iyi bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Hatta teknik olarak, son bir yükseliş sonrasında kurlarda muhtemelen seçim sonrası mevcut seviyelerin oldukça altındaki rakamlara inileceği görüşündeyim. Yaşanan baskıların yeniden Türkiye'ye girecek olan yabancı fonların, öncesinde banka hisselerini iyice düşürmek, kurları, faizi yukarı çekmek ve bu işten maksimum fayda elde ederek, ülkeye sokacakları paralarının riskini de iyice azaltmak düşüncelerinden kaynaklandığı görüşündeyim.
Gelişmiş ülke bankalarıyla kıyaslarsak, Türk bankalarının rasyolarının çok daha sağlam ve yüksek olduğunu görebiliriz. Hatta tekniklere bakınca, önümüzdeki dönem için banka hisselerinin yukarı potansiyellerinin daha yüksek olduğunu görüyorum. Kısacası ben yapılan uyarıların gerçek durumu tam yansıtmadığı görüşündeyim. Bilakis banka hisselerinin artık pahalı olmadığını, yabancının kur artışlarıyla parasının satın alma gücünün arttığına ve bankalarının karlarına bakınca, göreceli ucuz bile kaldıkdıklarını söyleyebilirim. Belki bu yıl ilk iki çeyrek için, kurların artması ama faizin kur artışına göre ekstra artmaması nedeniyle karlarında azalma olabilir. Ama bu durum geçici olur.
Kısacası eğer seçimlerden iktidar değişimi gibi bir sonuç beklemiyorsanız, banka hisselerine şimdiden yatırım yapmak kararı doğru bir yatırım politikası olabilir. Ama eğer seçimlerde iktidarın değişmesini bekliyorsanız, bu takdirde bundan en çok etkilenecek olan sektörlerin başında bankalar olacağı için, bu sektörden de BIST'den de uzak durmak doğru olur. Ben görüşümü söyledim; banka hisselerinin tekniklerini yatırım yapmaya uygun görüyorum. Bu nedenle de BIST'de 83.748 olarak belirttiğim ilk direnç seviyesinin kırılarak 86.000 ve belki biraz daha üstüne doğru bir yükseliş bekliyorum.
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
www.borsaanalizci.com
Twitter: @_Stratejist_